GREKOROMEN Güreş Büyükler ve 23 Yaş Altı Milli Takımlar'ın eski teknik direktörü Erdoğan Karaali, görevden alınmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Ankara Şubesi'nde bugün bir basın açıklaması yapan Karaali, Arnavutluk'un başkenti Tiran'da düzenlenen 23 Yaş Altı Dünya Şampiyonası'nda hakeme saldırdığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Olayın yaşandığı 97 kilo final maçının görüntülerini izleterek o gün yaşanan olayın ayrıntılarını paylaştı. Karaali, medyada çıkan haberlerin 'şiddet ve doping' ile ilişkilendirilerek asılsız bir algı yaratıldığını ve kendisinin hakemlere saldırdığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek şunları söyledi:

"UWW'NİN RAPORUNDA 'ŞİDDET VE SALDIRI' İÇEREN BİR TUTANAK BULUNMUYOR"

"Güreş Federasyonu'nun çalıştığı piar firması tarafından devletin ajansı alet edilerek yaptırılan asılsız ve yalan bilgilerle servis edilen haber metninde; 'Şiddet ve Doping & Sıfır Tolerans', 'hakeme saldın' gibi yaşanan olayla alakası olmayan ifadeler kullanılarak itibarım zedelenmiştir.

Dünya Güreş Birliği UWW'nin raporunda şiddet ve saldırı içeren bir tutanak olmamakla birlikte, bahse konu olayın yaşandığı görüntü kayıtlarından da anlaşılacağı üzere herhangi bir saldırı şiddet olayı ile uzaktan yakından ilişkilendirilecek bir durum söz konusu değildir. Aradan iki aya yakın bir süre geçen bu olay böyle asılsız suçlamalarla basına servis edilerek görevime son verilmesi, istiklal marşımızı gururla söyleten bir teknik adam olarak beni ve ekibimi derinden yaralamıştır."

"SPORCUMUN MAÇLARDAN DİSKALİFİYE EDİLMESİNİ ENGELLEDİM"

"Final maçında sporcumuz rakibini tuş etti." diyen Erdoğan Karaali, sporcusunun maçı haksız kaybetmesi sonrasında yaşanan psikolojik etkileri engellemek adına müdahalede bulunduğunu ve sporcusunun diskalifiye edilmesini önlediğini vurgulayarak o gün yaşanan olayın detaylarını şu sözlerle ifade etti:

"97 kg final maçında sporcumuz rakibini tuş etti ve hakemler 'tuş' kararını vererek düdük çalarak maçı bitirdi. Daha sonra örneğine çok az rastlanacak şekilde tuş iptal edilerek, müsabakaya devam edildi. Müsabakanın son dakikalarında hakemlerin 2 puan vermesi gereken pozisyona, 1 puan vermesi sonucunda sporcumuz müsabakayı 4/3 kaybetmiş oldu. Sporcumuzun müsabakanın son düdüğünün çalması ile birlikte yaşanan hakem hataları nedeniyle agresif hareketlerde bulundu.

Her teknik adamın yapacağı gibi sporcuyu sakinleştirmek için mindere girip karara saygı göstermesi gerektiğini söyledim. Hakemin yanına gitmesi gerektiğini ve rakip sporcunun elinin kalkması sürecinde olması gereken yere geçmesini söylemeye çalıştım. Bu sırada sadece sözlü olarak hakemlere 1 puanla değerlendirilen pozisyona 2 puan verilmesi gerektiğini söyledim. Görüntü kayıtlarından ve UWW'nin raporundan da anlaşılacağı üzere şiddet içeren bir durum kesinlikle söz konusu olmamıştır. Müsabakanın bitiş düdüğü ile birlikte sporcumun karakteristik yapısını çok iyi bildiğimden yüksek nabzının ve müsabakayı haksız kaybetmenin vermiş olduğu duyguyla sportmenliğe aykırı bir davranış yapabileceği endişesi ile mindere çıkarak sporcumun maçlardan diskalifiye edilmesini engelledim. Aksi taktirde sporcumuzun o an göreceği kartın klasmana girmesini engelleyeceği gibi, takım halinde Dünya Şampiyonu olma durumumuzu tehlikeye düşecekti."

"ASILSIZ SUÇLAMALARLA GÖREVDEN ALINDIM"

"Başkan'ın yapmaya çalıştığı baskılara karşı durduğum için beni geçmişte görevden alamadı" diyen Erdoğan Karaali, şimdi ise yaşananların bahane edilerek asılsız suçlarla görevden alındığını belirterek açıklamalarına şu sözlerle tamamladı:

"Dünyada istikrarlı başarısını sürdüren en iyi takımın teknik direktörünü başarılar göz ardı edilerek görevden alınması kamuoyuna izahı olamayacağı aşikardır. Bahse konu şampiyonada sporcumuzun ve Milli takımımızın kazanımlarını korumak için 2 ay önce yaşanan bir olayın 'hakem dövülmüş' gibi ağır bir suçlama ithamıyla basına servis edilerek görevden alınmam teknik ekibimde yapılması planlanan değişikliğe ve takım oluşturulma sürecinde Federasyon tarafından yapılan yanlış müdahalelere izin vermememden kaynaklanmaktadır.

Federasyon Başkanı teknik adamla çalışmak istemeyip yolları ayırmak isteyebilir. Ancak sürekli takıma ve teknik ekibin çalışmalarına karışması, teknik ekibe müdahaledir. Başkan'ın yapmaya çalıştığı baskılara karşı durduğum için beni geçmişte görevden alamadı. Şimdi ise yaşananları bahane ederek asılsız suçlamalarla görevden alındım. Ancak Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı; Başarıları göz ardı ederek bu şekilde asılsız ve ağır ithamlar ile görevden alarak kendisini haklı çıkarabilecek dürüst olmayan bir yol arayışına girmiştir. Geçmişte sporcu ve antrenörleri hedef almış bir başkan var ortada. Bu görevler milli davadır ve herkesin sırası gelince hizmet eder. Bizim de görev sıramızda milli davamıza sonuna kadar hizmet ettik."