Erdoğan'dan MHP'ye: Herkes kendi yoluna

Erdoğan'dan MHP'ye: Herkes kendi yoluna

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Herkes kendi yoluna" diyerek MHP ile Cumhur İttifakı'nın bittiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin bilgiler paylaştı. MHP'ye sert sözlerle yüklenen Erdoğan, "Herkes kendi yoluna" diyerek Cumhur İttifakı'nın bittiğini ifade etti.

Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Grup toplantımızın partimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum.

Çok güzel bir Moldova ziyaretimiz oldu. Çok verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Bu ülkenin ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümüz gök oğuz yerinde de soydaşlarımızla hasret giderdik. Bir çok eserin de orada açılışını yaptık, bu eserleri biz yaptık ve Türk milleti adına oradaki soydaşlarına bunlar hediyeydi.

Macaristan’da da Gülbaba Türbesi’nin restorasyonu çalışmalarını yaparak eseri çok farklı bir noktalaya taşıdık.

Gönül sınırlarımız içindeki dostlarımızla olan ilişkilerimizi asırlar sonrası tekrar olması gereken düzeye çıkarıyoruz.

İzmir’de açılışını yaptığımız Star Rafinerisi’nin hayırlı olmasını diliyorum. Bu Azerbaycan’ın aslında bütünüyle ele aldığımızda Türkiye’de yapmış olduğu 10 milyar dolarlık bir yatırımıdır.

En büyük petrol tesislerinden biri olarak faaliyet gösterecek bu tesisle cari açığımızı da 1 buçuk milyar dolar azaltıyoruz. Bu yatırımın hayata geçirilmesi konusunda dostum sayın Aliyev’e bir kez daha şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.

Üsküdar Çekmeköy metro hattının ikinci kısmını hizmete açtık. İstanbul’un ulaşım sorunun çözümüne yönelik bu yatırımlarımızı kesintisiz devam ettirmeye kararlıyız.

Bundan sonra zaten durmak yok bütün açılışlarımızı Mart 2019 sonuna kadar devam ettireceğiz.

KAŞIKÇI CİNAYETİ
- Grup konuşmamızın bu bölümünde Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki başkonsolosluğun da öldürüldüğü kesinleşen kapsamlı bir değerlendirme yapmak istiyorum.

- Cemal Kaşıkçı evlilik işlemleri için Suudi Arabistan başkonsolosluğuna gidiyor. Kaşıkçı’nın bu ziyaretinin haber verildiğini anlaşılıyor. Hazırlık çalışmalarının ülkelerinde yapıldığını işaret ediyor.

- Operasyondan bir gün önce 16:30’da 3 kişilik bir ekip otele yerleştikten sonra konsolosluğa gidiyor. Bir diğer ekip de Belgrad ormanında ve Yalova’da keşiflerde bulunuyor.

- Toplam 15 kişiden oluşan bu ekip ayrı ayrı gelip başkonsoloslukta buluşuyor.

- Önce Başkonsolosluğun hard diskinde kamera görüntüleri sökülüyor. Akşam saat 17:50’de ülkemiz resmi makamlarına Kaşıkçı’nın zorla alıkonduğuna dair ihbar geliyor.

- Şu ana kadar veriler Cemal Kaşıkçı'nın vahşi bir cinayete kurban gittiğini gösteriyor.

- Suudi Arabistan, cinayetin tüm sorumlulularını ortaya çıkarmasını bekliyoruz.

- İstanbul'a gelen 15 kişi kimden emir alarak geldi? Başkonsolosluk neden günler sonra kapılarını açtı? Cesedin yerli işbirlikçiye verildiği söyleniyorsa, bu yerli işbirlikçi kimdir?

- Böyle bir meseleyi birkaç istihbaratçının üzerine atmak ne bizi ne de uluslararası camiayı tatmin edecektir. Emirleri veren kimdirlerdir? Şahit varsa diğer ülkelerdeki suç ortaklarının da soruşturmaya dahil edilmesi gerekmektedir.

- Bu çağrım Suudi Arabistan Kralı ve üst yönetime; Olayın cereyan ettiği yer İstanbul'dur. Tutuklanan 18 kişinin yargılanması İstanbul'da yapılsın. Bu benim teklifimdir. Takdir Suudi Arabistan'ındır.

MHP'YE İTTİFAK YANITI
Türkiye siyasi işbirlikleri hususunda yeni bir döneme girdi. Bu işbirliği zemininin çok önemli katkısı olmuştur. MHP ile yeni yönetimin hayata geçirilmesi sürecinde son olarak 24 Haziran'da çok verimli bir ittifak sergiledik. Cumhur İttifakı adını verdiğimiz bu zemini hazırlayan milletimizdir. Milletimizin sesine kulak verdik ve samimi bir dayanışma içinde olduk. Yeni yönetim sisteminin inşası gibi temel konularda ittifak içinde olmak, iki partinin aynı çizgiyi takip etmesi beklenmiyor. AK Parti ve MHP iki ayrı partidir. Farklı düşündüğümüz konularda kendi yolumuzu takip ederiz.

MHP ile kimi hususlarda farklı düşündüğümüz görülüyor. Cumhur İttifakına verdiğimiz önem üzerine bu farklılıklara yapıcı bir dil ile ifade etmeye çalıştık. Kimseye kişisel olarak saygısızlık etmeyi aklımızdan geçirmeyiz. Esasen bizim siyaset tarzımızda böyle bir üslubun yeri yoktur.

"AFFI MASAYA YATIRDIK"
Af gündeme geldiğinde, bu işi tam manasıyla masaya yatırdık. Teklife sıcak bakmadığımızı çeşitli örneklerle anlatmaya çalıştık. Burada temel bir ilke var. Temel ilke bir devlet kendisine karşı işlenen suçlara af yetkisine sahip olabilir ama kişilere karşı işlenen suçlara karşı devlet af yetkisine sahip değildir. Eğer adalet mülkün esasıysa o zaman biz bu mülkü ayakta tutmak için adil davranmaya mecburuz. Kalkıp da uyuşturucu baronlarıyla, torbacılık yapanları bir araya getirmek bunu anlamak da mümkün değil. Biz devlet olarak baronlarla da torbacılarla da içenlerle de mücadele ettik, etmeye devam ediyoruz. Hiçbir dönemde uyuşturucularla mücadelede bizim iktidarımız olduğu kadar yoğun bir mücadele verilmemiştir. En doğusundan güneydoğusuna kadar nerede ne gibi çalışmalar yapıldıysa hepsini topladık, gerekeni yaptık. 50 binin üzerinde uyuşturucu mahkumu var. Bunlara kader mahkumu diyebilir miyiz? Ne demek aldatılmış? Öbür tarafta can alan katillere mi kader mahkumu diyeceğiz? Öbür tarafta hırsızlara mı kader mahkumu diyeceğiz? Cezaevinden çıkarıyorsunuz daha fazlasını yapıyor, bunlara mı kader mahkumu diyeceğiz? Canilere mi kader mahkumu diyeceğiz? Biz devlete karşı işlenen suçlarda devlet olarak yapılabilecek ne varsa gayret ederiz. Bir katili affettiğimiz zaman maktulün ailesine nasıl anlatacağız?

Emeklilikte yaşa takılanlar için gerekenler söylenmiştir.

"BENİM KÜRT VATANDAŞIMIN KÜRTÇÜLÜK YAPMA HAKKI DOĞAR"
Bizim kimseyi ne kurum ne isim olarak hedef almamız söz konusu değildir. Sosyal medyadaki kimi açıklamaların yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını düşünüyorum ve üzülüyorum. 

Andımız geride bıraktığımızı sandığım bir konuydu. 2013'te bunu çözmüştük. Yetki aşımı yaparak maalesef bu düzenlemeyi iptal etmiştir. Türkiye'yi hak etmediği bir tartışmanın içine sürükleyen bu karar, eski hastalıkların yaşadığını gösteriyor. Tek parti CHP'si döneminde başlatılan uygulamayı hala sürdürmeyi çalışmak yanlıştır. Andın ilk halini Türk Ocaklarını kapatmasıyla, üniversitelerini perişan etmesiyle bilinen tıp doktoru Reşit Galip yazmıştır. Türkçe Ezan zulmünün de mimarıdır.  Milletimizin en etkili andı İstiklal Marşıdır. Bunun dışına bir and tanıyoruz, tanımayacağız.

Ben Türküm ama Türkçü değilim. Irkçılık bizim dinimizde yasaklanmıştır. Her etnik unsur kendi etnik unsuruyla iftihar edebilir. Sizin Türkçülük yapma hakkınız var ama benim Kürt vatandaşımızın Kürtçülük yapmak hakkı doğar. Asla bunu ırkçılık yapma boyutuna taşımayalım. Bunu yaptığınız anda ayrımcılık yapmış olursunuz. AK Parti olarak bu yanlışa düşmedik. 

"RABİAMIZ BUDUR"
Türkiye Cumhuriyeti devleti 81 milyonun ortak devleti olduğuna göre, sembolik unsuların hepimizi kucaklaması gerekir. Rabiamız budur. Tek millet. Kökenine, bölgesine bakmaksızın 81 milyon vatandaşımızın tamamını ifade ediyoruz. Ayrımcılık yok. Tek bayrak. uğrunda dedelerimizin ve evlatlarımızın kan döktüğü istiklalimizin alameti farikasını olan değerini vurguluyoruz. Tek vatan derken, 780 bin kilometre vatan toprağının hepimize ait olduğunu söylüyoruz. Tek devlet derken maziden atiye uzanan köprü üzerindeki Türkiye Cumhuriyeti'nden başka devlet tanımadığımızı belirtiyoruz. 

Tek tipçi bir metin özentisinin çocuklarımıza her sabah okutulmasının yeri var mıdır? Anayasa Komisyonu Başkanımızın kökeni ve meşrebi üzerinden eleştirilmesinin kime ne faydası vardır? Ben ayrımcı değilim diyeceksin, Anayasa Komisyonu Başkanımız benim milletvekilim, bakanlık yapmış arkadaşımıza, bakanımıza hem hakaret, hem tehdit savuracaksın. Onun arkasında bizler varız. Bakanımıza yönelik bu tehdidi ve hakareti gerçekten bir genel başkana yakıştıramadım. Bu çok üzücüydü. Buna yol arkadaşımı feda edemem. Benim bu yol arkadaşımızın ırkçılıkla alakası yok. Kökeni Kürt olabilir ama kendisi bu millete hizmet etmenin şuurunda. Niye hedef saptırıyor, damgalama yapıyoruz. 

Ülkeyi ve milleti sevmek çocuklarımızı buna uygun bilgi, beceriyle donatmakla olur. Biz 2053, 2071'i inşa etmek için ittifak kurduk. Bunun için artık bu tür meselelerdeki görüş farklılıklarının Cumhur İttifakı'na gölge düşürmesine izin vermemeliyiz. Biz bu ittifakın ruhuna zarar verecek hiçbir işin içinde olmadık, olmayız. Milletimizn emaneti olan Cumhur İttifakını günlük siyasetin üzerinde tutmak istedik. Gördük ki MHP farklı bir tercih yaptı. Madem 'Biz yolumuza' diyorlar, biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz. 

Ülkemiz, milletimiz, partimiz için hayati gelişmelerin olacağı bir dönem olacak. Yeni bir atılım sürecine giriyoruz. Siyasi, sosyal ve ekonomik ilişkiler içinde olduğumuz Avrupa zorlu günler geçiriyor. ABD'nin hamlelerini yakından izliyoruz. Ortaasya ile iyi ilişkiler içindeyiz. 

BOZDAĞ AÇIKLAMASI: ARKADAŞIMI FEDA EDEMEM
Bakanımıza yönelik bu tehdidi ve hakareti bir genel başkana yakıştıramadım. Yol arkadaşımı feda edemem bunu bir defa bilmeleri lazım. Benim bu yol arkadaşımın ırkçılıkla uzaktan yakından alakası yoktur.  Niye hedef saptırıyoruz niye damgalama yapıyoruz? Bu bakanımızın şehrine ve ülkesine ne denli hizmetler yaptığının en yakın tanığı biziz. Hiçbir bakanımızın tehdit edilmesine göz yumamayız.

ERDOĞAN'DAN MHP'YE: HERKES KENDİ YOLUNA
Ülkeyi ve milleti sevmek çocuklarımızı buna uygun bilgi, beceriyle donatmakla olur. Biz 2053, 2071'i inşa etmek için ittifak kurduk. Bunun için artık bu tür meselelerdeki görüş farklılıklarının Cumhur İttifakı'na gölge düşürmesine izin vermemeliyiz. Biz bu ittifakın ruhuna zarar verecek hiçbir işin içinde olmadık, olmayız.

Milletimizin emaneti olan Cumhur İttifakını günlük siyasetin üzerinde tutmak istedik. Gördük ki MHP farklı bir tercih yaptı. Madem 'Biz yolumuza' diyorlar, biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler