Gezinin gerçek mağdurları Mecliste

Gezi'nin gerçek mağdurları Meclis'te

'Başbakan her konuştuğunda yüreğimiz kanıyor'

CHP’li Hüseyin Aygün, Taksim Gezi Parkı eylemleri ve Lice’deki olaylar sırasında çocuklarını kaybeden ailelerle birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Aileler, yaşadıkları acıyı anlatırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı sert sözlerle eleştirdi. Aileler konuşurken toplantı salonunda bulunan Meclis çalışanları ve gazeteciler de göz yaşlarını tutamadı. Ethem Sarısülük ailesinin avukatı Kazım Bayraktar, konuyu AİHM’e götüreceklerini söyledi. Aileler şöyle konuştu: 
 
Fadime Ayvalıtaş (Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi): Başbakan her geçen gün yaramızı daha da kanatıyor. Acaba kendi evladı ölse böyle konuşabilir miydi? Sekizinci ayda askere gidecekti toprağa verdim. 
 
Ali Ayvalıtaş (Mehmet Ayvalıtaş’ın babası): Biz insanız, dini inançlarımız, ne olduğumuz önemli değil. Başbakan ‘üç beş çapulcu öldü’ diyor. Benim içim yanıyor. Başbakan 10’larca korumayla geziyor. Asker olacaktı sekizinci ayda, toprağa verdim. Artık şehit asker. 
 
Emel Korkmaz (Ali İsmail Korkmaz’ın annesi): Ne umutlarla gitmişti Eskişehir’e. Çok hayalleri vardı oğlumun. Daha 19 yaşındaydı. 20’sinde bile değildi. Elinde ne taş, ne de sopa vardı. Katilleri maalesef belli ama gizleniyor. Kaç kamera kaydı var. Neden o görüntüler siliniyor. Bu çocuk onlara ne yaptı? Katiller sokakta dolaşıyor, masum çocuklar öldüresiye dövülüyor. Bizim günahımız nedir? Devlet büyüklerinin vicdanları sızlamıyor mu? Tek isteğim, katiller bulunduğu zaman gözüme bakmaları. Acaba bakabilecekler mi? 
 
Gürkan Korkmaz (Ali İsmail Korkmaz’ın abisi): Bunun hesabını nasıl verecekler. Davalar çok yavaş ilerliyor. 40 gün komada kaldı Ali. Dosyada 40 gün boyunca hiç ilerleme olmadı. Deliller karartıldı şüphesi içerisindeyiz.
 
BUGÜN SINAV SONUCUNU ÖĞRENECEKTİ 
Fehriye Yıldırım (Medeni Yıldırım’ın annesi): 19’unun ilk günüydü. Medenimin katili bellidir. Medeni’nin katilini getirsin elimize versin. Oğlum eline taş bile almamış. İnşallah rüyasına girer Başbakanın. 
 
Mehmet Yıldırım (Medeni Yıldırım’ın abisi): Karakollardan çapraz ateş açıldı. Yaralıları toplamaya çalışırken sürekli gaz bombası atılıyordu. Dokuz yaralı denildi ama 21 yaralı var. Bu insanlar sırtlarından vuruldu. 4 dakikalık kamera görüntülerinde ses yok. Sınava girdi Medeni, üç gün sonra sonucunu öğrenmek için Diyarbakır’a dönecekti; ama göremedi. 
 
fft22_mf1565907.jpeg
 
ANNEM HER SABAH CAMIN ÖNÜNDE 
Zafer Cömert (Abdullah Cömert’in abisi): Kardeşimin failleri nerede? Bugün benim için günlerden 53. 53 gün geçti. Annem her zaman camın kenarında oturup, kardeşimin camı tıklatıp ‘anne ben geldim kapıyı aç’ demesini bekliyor. Bizim yüreğimiz var. Başbakan nasıl bir ruh halinde. Bize her gün hakaret ediyor. Bu dünyada olmasa da diğer dünyada iki elim yakasında olacak. Şirk koşuyorsun. Adam öldürme emrini sen verdin. Benim kardeşimin kanı tertemiz çıktı. Ne alkol ne de eroin vardı. Başbakan bunu bilsin. Kardeşimi katledenler nerede? 
 
BEŞ CİNAYET İŞLENDİ 
Mustafa Sarısülük (Ethem Sarısülük’ün abisi): Biz bunun hesabını soracağız. Şimdiden senin bayramın kutlu olsun Sayın Başbakan. 
 
Kazım Bayraktar (Sarısülük ailesinin avukatı): Beş siyasal cinayet işlendi. Failleri belliydi. Polis ve yargı bu cinayetlerin aydınlatılmasını engellemeye çalışıyor. Beş siyasal cinayeti AİHM’e göndereceğiz. İç hukukun bittiğini iddia edeceğiz. Beş cinayet var ve bir tutuklu yok. Türkiye’de yargı bitmiştir. 
 
Gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya: 11 Haziran’da polisin direk hedefleyerek atışı sonrasında gözümü kaybettim. Eşim her gün gözüme damla damlatırken, köşeye çekilip ağlayan annemin hesabını kim verecek.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler