I. Uluslararası Türk Dünyası Bozkurt Sempozyumu İstanbul'da gerçekleştirildi

I. Uluslararası Türk Dünyası Bozkurt Sempozyumu İstanbul'da gerçekleştirildi

İlteriş Vakfı ile Türk Ocakları'nın ortaklaşa düzenledikleri I. Uluslararası Türk Dünyasında Bozkurt Sempozyumu, 10-11 Aralık 2025 tarihlerinde İstanbul’da Elit World Asia Hotel'de gerçekleştirildi.

TÜRKİYE başta olmak üzere Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Rusya Federasyonu içindeki Türk toplulukları, İran sahası ve Moğolistan gibi Türk dünyasının farklı coğrafyalarından bilim insanlarının katılımıyla düzenlenen 1. Uluslararası Türk Dünyasında Bozkurt Sempozyumu, 10-11 Aralık 2025 tarihlerinde İstanbul’da Elit World Asia Hotel'de gerçekleştirildi. Sempozyumda iki gün boyunca toplam 11 bilimsel oturumda 50'nin üzerinde bildiri sunuldu.

Sempozyum süresince 'Bozkurt' sembolü; Tarihî kaynaklar, mitoloji, halk kültürü, destan geleneği, inanç dünyası, arkeoloji, sanat tarihi, toplumsal kimlik, edebiyat, basın ve modern temsil biçimleri gibi geniş bir konu yelpazesi içinde çok yönlü olarak ele alındı. Bozkurt’un Hun, Göktürk, Uygur ve Oğuz geleneğinden günümüze uzanan tarihsel sürekliliği, Türk dünyasında ortak hafızayı ve aidiyet bilincini besleyen sembolik rolü bilimsel veriler ışığında değerlendirildi.

Yapılan bilimsel değerlendirmeler sonucunda Bozkurt’un Türk tarihinin en eski dönemlerinden günümüze uzanan köklü bir sembol olduğu, hiçbir dönemde tapınma nesnesi olarak görülmediği, Türk dünyasında ortak hafızayı ve toplumsal aidiyet duygusunu besleyen birleştirici bir rol üstlendiği vurgulandı. Bozkurt’un siyasal değil, kültürel bir sembol olarak değerlendirilmesi gerektiği ve kültürel ifade özgürlüğü kapsamında korunmasının önemi özellikle ifade edildi.

Sempozyum kapsamında, Bozkurt ve Türk sembollerine yönelik ortak bir araştırma ve uygulama merkezinin kurulması, akademik çalışmaların desteklenmesi, eğitim yoluyla kültürel aktarımın güçlendirilmesi, sanat alanındaki üretimlerin teşvik edilmesi ve Ergenekon anlatısı çerçevesinde Türk dünyasında ortak bir kültür günü belirlenmesi yönünde önemli kararlar alındı.

Sempozyum, Bozkurt’un Türk dünyasının ortak hafızasında yaşayan güçlü bir sembol olarak bilimsel, kültürel ve kurumsal düzeyde daha da güçlendirilmesine yönelik önemli bir adım olarak değerlendirildi.

I. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI BOZKURT SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ

I. Uluslararası Türk Dünyası Bozkurt Sempozyumu, 10-11 Aralık 2025 tarihlerinde Türk dünyasından bilim insanlarının katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. Tarih, folklor, mitoloji, sosyoloji, sanat tarihi, dinler tarihi, antropoloji, arkeoloji ve siyaset bilimi alanlarında sunulan bildiriler çerçevesinde Bozkurt sembolü tarihsel ve kültürel boyutlarıyla, sahip olduğu simgesel işlevleriyle disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alınmıştır. Sempozyum süresince yapılan bilimsel sunumlar ve müzakereler sonucunda ulaşılan ortak tespitler ve öneriler, aşağıda sunulmaktadır.

TESPİTLER

1. Bozkurt, Türklerin hafızasında en eski anlatılardan itibaren iz bırakan ve kuşaktan kuşağa aktarılan köklü bir semboldür. Hun, Göktürk, Uygur, Kıpçak ve Oğuz gelenekleri boyunca kesintisiz biçimde izlenen bu figür; Çin, İran, Rus ve Türk kaynaklarında soy, yol göstericilik, korunma ve yeniden doğuş temalarıyla anılmıştır. Bu yönüyle Bozkurt, Türk tarihinin süreklilik kazanan ortak hafıza hatlarından birini temsil etmektedir.

2. Bozkurt, tarih boyunca hiçbir dönemde doğrudan tapınılan bir varlık olarak kabul edilmemiştir. Totem, mit ve sembol bağlamında değerlendirildiğinde, dinî bir inanç nesnesi değil; inanç dünyasıyla temas eden fakat onun yerini almayan sembolik bir anlatı unsuru olarak varlık kazanmıştır. Bu durum, Bozkurt’un kültürel konumunun inanç alanından çok simgesel ifade düzleminde şekillendiğini göstermektedir.

3. Bozkurt, Türk toplulukları arasında yalnızca anlatılan bir figür değil; ortak köken bilincini, tarihsel hafızayı ve toplumsal aidiyet duygusunu besleyen bir sembol olarak yaşatılmıştır. Farklı coğrafyalara dağılmış Türk toplulukları arasında birlik ve dayanışma düşüncesini diri tutan bu sembol, Türk dünyasında ortak belleğin taşıyıcı unsurlarından biri hâline gelmiştir.

4. Bozkurt, tarihsel ve toplumsal bağlamı içinde siyasal bir işaret değil; kültürel anlatı alanına ait bir sembol olarak değerlendirilmelidir. Bölgesel, ideolojik veya güncel siyasî sınırlarla daraltılamayacak ölçüde geniş bir kültürel karşılığı bulunan Bozkurt’un kamusal ve kültürel alanlardaki görünürlüğü, kültürel ifade özgürlüğü kapsamında korunmalı; sembolik bir anlatının cezai ya da yaptırımsal bir çerçeveye çekilmesi kültürel haklar bakımından kabul edilemez bir yaklaşım olarak görülmelidir.

Yukarıda ortaya konulan tarihi, inanç alanına ilişkin, kültürel ve toplumsal tespitler; Bozkurt’un Türk dünyasının ortak hafızasında yaşayan güçlü bir sembol olduğunu açık biçimde göstermektedir. Bu ortak değerin yalnızca geçmişin bir mirası olarak değil, bugünün ve geleceğin birleştirici unsuru olarak yaşatılabilmesi amacıyla aşağıdaki öneriler sunulmaktadır.

ÖNERİLER

- Bozkurt ve diğer Türk sembollerine ait yazılı belgelerin, görsel-işitsel materyallerin, akademik çalışmaların ve dijital verilerin bir araya getirilmesi amacıyla “Bozkurt ve Türk Sembolleri Araştırma ve Uygulama Merkezi” kurulmalıdır. Bu merkez, Türk dünyası ortak sembollerinin korunması, araştırılması ve kamuoyuna bilimsel yollarla sunulması açısından kurumsal bir hafıza işlevi görecektir.

- Bozkurt üzerine yapılacak disiplinlerarası projeler, saha araştırmaları, lisansüstü çalışmalar ve yayın faaliyetleri Türk dünyasındaki üniversiteler, akademiler ve ilgili kurumlar tarafından sistemli biçimde desteklenmeli; araştırmacılar maddi ve manevi olarak teşvik edilmelidir. Bu alandaki bilimsel üretimin sürekliliği, sembolün sağlıklı biçimde anlaşılması bakımından temel bir gerekliliktir.

- Bozkurt’un tarihsel ve kültürel anlam dünyasının genç kuşaklara aktarılması, ortak hafızanın sürekliliği açısından hayati önem taşımaktadır. Bu aktarım, popüler ve yüzeysel anlatılardan ziyade bilimsel, pedagojik ve kültürel temelli içeriklerle gerçekleştirilmelidir. Okul müfredatlarında kurt-bozkurt konusu mitolojik, tarihsel, sosyolojik ve çevresel boyutlarıyla dengeli bir çerçeve içinde ele alınmalıdır.

- Bozkurt figürünün edebiyat, resim, heykel, grafik tasarım, sinema, belgesel, sahne sanatları ve dijital üretim alanlarında daha nitelikli biçimde işlenmesini teşvik eden ulusal ve uluslararası projeler desteklenmelidir. Sergiler, yarışmalar, kataloglar ve tematik sanat etkinlikleri yoluyla sembolün estetik boyutu canlı tutulmalıdır.

- Türk dünyasında ortak tarih bilincini güçlendirmek amacıyla Ergenekon anlatısı çerçevesinde ortak bir kültür ve hafıza günü belirlenmeli; bugün Türk dünyasının farklı coğrafyalarında eş zamanlı olarak anma, kültürel etkinlikler ve bilimsel programlarla yaşatılmalıdır. Bu tür ortak zamanlar, sembollerin toplumsal karşılığını pekiştiren güçlü hafıza mekânları oluşturmaktadır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
2 Yorum