İmamoğlu: ‘Camiler bizim olduğu kadar, cemevleri de bizimdir'

İmamoğlu: ‘Camiler bizim olduğu kadar, cemevleri de bizimdir'

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri’deki hücresinden, ‘62. Ulusal, 36. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri’ için bir araya gelen binlerce vatandaşa seslendi.

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri’den, ‘62. Ulusal, 36. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri’ için bir araya gelen binlerce vatandaşa seslendi.
İmamoğlu, "Camiler bizim olduğu kadar, cemevleri de bizimdir. Türkiye, artık ayrımcılıkların değil, gerçek anlamda eşitliğin, kardeşliğin ülkesi olmalıdır" dedi.

İMAMOĞLU: “BU YIL FİZİKİ OLARAK MAALESEF YANINIZDA DEĞİLİM AMA RUHUMLA VE YÜREĞİMLE SAFINIZDAYIM"

İmamoğlu, İBB Başkanvekili Aslan tarafından seslendirilen ve vatandaşlardan yoğun alkış alan mektubunda şunları söyledi:

"Canlar, dostlar, erenler ocağının güzel insanları... Öncelikle hepinize gönülden, yürekten selamlarımı, sevgilerimi, muhabbetlerimi iletiyorum. Hakk’a, hakikate niyaz etmiş, insanlık, kardeşlik ve barış yolunun yolcularına, bu meydanı dolduran tüm dostlara, her birinize Silivri zindanından yürek dolusu muhabbetler gönderiyorum. Kardeşlerim; bugün aranızda olamayışımın hüznünü, çok ama çok derinden hissediyorum. 15 yıldır hiç ara vermeden katıldığım, son 6 yıldır bütün gücümle destek verdiğim, omuz omuza yürüttüğümüz bu kutlu buluşmada, bu yıl fiziki olarak maalesef yanınızda değilim. Ama ruhumla ve yüreğimle safınızdayım."

"YUSUF’UN KUYUSU NASIL Kİ SABRIN VE İNANCIN DURAĞI OLDUYSA..."

"Biliyorum ki; bu topraklarda, zalimin zinciriyle, haksızlığın gölgesiyle engellenen nice pir, derviş, aşık, sadık oldu. Nice zulümler yaşandı. Yaşanmaya devam ediyor. Bu toprakların insanları hak ettikleri insanca yaşama, kardeşçe bir topluma, onurlu bir hayata, adil bir ülkeye kavuşsunlar diye çıktığımız yolda baskıyla, hukuksuzlukla karşı karşıyayız. Tarihin tanıklığında, Kerbela’nın yasını omuzlarında taşıyan 4. İmam Zeynel Abidin hem Kerbela’dan sağ çıkarak hem de zindan karanlığından umut ışığıyla yürüyerek, Ehlibeyt’in yolunu sürdürdü. Zulmün zinciri, O’na hakikati unutturmadı. O’nun direnci, bugün bizlere ‘Hangi zindan olursa olsun, hangi engel çıkarsa çıksın, hakikatten vazgeçme,’ diyor. Hazreti Yusuf gibi, masumiyetini teslim ederek bekleyenlerin hikâyesini de biliriz. Yusuf’un kuyusu, nasıl ki sabrın ve inancın durağı olduysa, zindanlar da bizim için adaletin, sabrın ve umudun imtihan yeridir. Ve biz biliriz ki; erenler yolunda boyun, yalnızca Hakk’a eğilir. Nesimi’nin dediği gibi:

Ey Nesimi, can Nesimi ol gani mihman iken
Yarın şefaatkarım Ahmed-i Muhtar iken
Cümlenin rızkını veren ol Gani Settar iken
Yeryüzünün padişahına minnet eylemem

Bu dörtlük, bugün benim de dilimde, yüreğimde yankılanıyor. Çünkü biliyorum ki, bu meydanda bulunan her can, zalime eyvallah etmemeyi, haklının yanında dimdik durmayı, Alevi-Bektaşi yolunun bir gereği sayar.”

"BU ÜLKENİN ALEVİ-BEKTAŞİ EVLATLARI, CUMHURİYETİN EŞİT YURTTAŞLARIDIR VE HAK ETTİKLERİ HİZMETE KAVUŞMALARI BOYNUMUZUN BORCUDUR"

"Canlar; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, Hacıbektaş ilçemize hizmet etmek, benim için sadece bir belediye görevi değil, insanlığa ve Hünkâr’ın mirasına borcum oldu. Yıllarca ihmal edilmiş bu topraklara sevgiyle, aşkla dokunmaya çalıştık. Meydanını, yolunu, suyunu, aşını, kültürünü, inancını destekledik. Çünkü biliriz ki; bu ülkenin Alevi-Bektaşi evlatları, Cumhuriyetin eşit yurttaşlarıdır ve hak ettikleri hizmete kavuşmaları boynumuzun borcudur. Bu bakışla, Alevi canlarımızın haklı ve meşru taleplerinin adalet, eşitlik, insanlık, tarih ve kültürümüzün mirası, hukukun üstünlüğü ve hakkaniyet ilkeleri ışığında karşılanmasının takipçisiyiz."

"BİZİM YOLUMUZ ORTAK AKLIN, EŞİTLİĞİN, UZLAŞMANIN YOLUDUR"

"Canlarımızın en temel talebi olan cemevlerine ibadethane statüsü verilmesinin, İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına, Anayasa’nın temel ilkelerine rağmen engellenmesi, bu iktidarın ayıbıdır. Bizim yolumuz; ortak aklın, eşitliğin, uzlaşmanın yoludur. Camiler bizim olduğu kadar, cemevleri de bizimdir. Türkiye, artık ayrımcılıkların değil, gerçek anlamda eşitliğin, kardeşliğin ülkesi olmalıdır. Hukuk, bir siyasi sopa olmaktan çıkmalı; bu toprakların mayasını yoğuran, bu ülkenin ekmeğine, işine, aşına emek koyan, savaşında canını veren, kanını döken herkesin hakkı teslim edilmelidir. Sünni’siyle, Alevi’siyle, Kürt’üyle, Türk’üyle, bu ülkenin evlatları, adil ve eşit yurttaşlık temelinde kardeşçe yaşamalıdır."

"ZALİMİN ZULMÜNE KARŞI İNSANLIĞIMIZ, KARDEŞLİĞİMİZ DAİM OLSUN"

"Sevgili canlar; zulümle imtihan edilenlerin dayanma gücünü, Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin şu sözünde buluyorum: 'Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayın.' Biz; düşmanlaştırmadan, ötekileştirmeden, adaletin güneşini hepimiz için doğuracağız. Silivri zindanından Hacıbektaş’ın semasında özgürce süzülen beyaz güvercinlere, o güvercinlerin taşıdığı barışa ve adalete niyazım da sözüm de budur. Hak Muhammed Ali’ye gönülden niyaz ile yolda daim olalım. Gönüller bir, muratlar bir olsun. Zalimin zulmüne karşı insanlığımız, kardeşliğimiz daim olsun. Hepinizi yüzyıllardır sesi dinmeyen Pir Sultan Abdal’ın dizeleriyle hasretle kucaklıyorum:

Ulu mahşer günü olur divan kurulursuçlu, suçsuz gelir orada dirilir

Piri olmayanlar anda bilinir

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Pir Sultan’ım arşa çıkar ünümüz

O da bizim ulumuzdur pirimiz

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.