İngiliz işbirlikçisi hain Ali Kemal!

İngiltere’nin başbakan adaylarından Boris Johnson, büyük dedesinin şeceresinde Çankırılı yazıyor olması nedeniyle bugünlerde yine Çankırılıların gündeminde… Sosyal medya hesapları “İngiltere’ye bir Çankırılı başbakan oluyor…” sazanlıklarıyla dolu.

Tescilli vatan haini bir adamın torununun torunu olan Boris’i değil Çankırılı, Türk olarak ilan etmek bile utanç verici!

Asıl adı Ali Rıza olan Ali Kemal, 1867 İstanbul doğumludur. Babası saltanata bağlılığıyla tanınan, Mumcular kâhyası Çankırılı Balmumcu Ahmet Efendi’dir. Ali Kemal’in Babasının Çankırı Kalfatlı olması dışında, Çankırı ile bir münasebeti yoktur.

Hıristiyan-İngiliz terbiyesi ile büyütülmüş Ali Kemal, İngiliz karısıyla kilisede evlenmiş, birilerinin masumiyet gömleği giydirmeye çalıştığı gibi “farklı düşünen” bir Osmanlı aydını filan değil,  “düşmanın yanında saf tutan” süzme bir alçaktır! 

İngiliz derin devletinin maşası, iş birlikçi Ali Kemal; Türk milletinin bağımsızlığına, varlığına ve özgürlüğüne karşı mücadele etmiş bir mütareke orospusudur!

Anadolu’nun namusunu korumak için örgütlenen “Kuvayı Milliye hareketini haşerat" olarak niteleyen bu şerefsiz; "Ben ve Sultan, Allah'tan sonra ümidimizi İngilizlere bağladık" sözüyle İngiliz köpeği olduğunu itiraf eden Damat Ferit’in Birinci Hükümeti’nde Maarif, İkinci Hükümeti’nde Dâhiliye Nazırı olarak Anadolu topraklarının İngiltere’ye teslim edilmesinde haince roller üstlenmiştir. 

Dâhiliye Nazırı iken; telgraf tebliğiyle: "Her ne surette olursa olsun işgallere boyun eğiniz, aksine hareket edenleri hemen İstanbul’da Divan-ı Harbe sevk ediniz!" emrine imza atan bir kansızdır!

Ülkenin kurtuluşunu yabancıların himayesi altına girmekte arayan aşağılık Ali Kemal. “Türklerin istiklale layık olmadıklarını, daha uzun süre büyük devletlerden birisinin himayesi altında yetişmesi gerektiğini” ileri süren bir rezildir!

* * *

İngilizlerin 16 Mart baskınıyla İstanbul’u işgalini, “hararetli bir sevinçle” karşılayan Ali Kemal,-Mondros sonrası düşmana akıl vererek; “Aman ülkenin üç çeyreğinden fazlasını gasp etmeyin!” diyen bir namussuzdur. 

İstanbul’un İngiliz işgalinde İçişleri Bakanı yapılan Ali Kemal’in ilk işi Atatürk’ün tutuklanma kararını çıkartmak olmuştur. 

Ali Kemal’in alçaklıkta sınır tanımadığı icraatları sicili say say bitmez…

İngiliz mandası taraftarı olan Ali Kemal, millî varlığımıza düşman kuruluşlardan İstanbul’daki “İngiliz Muhipleri Cemiyeti” (İngiliz Dostları Derneği) kurucuları arasındadır.

Aziz vatan topraklarını çiğnetmemek için hayatlarını hiçe sayan Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına "Haydutlar" diyen Ali Kemal, Türk Ordusunun Kars’ı Ermenilerden geri almasını eleştiren zehir zemberek yazılar yazınca, çileden çıkan halk ona bir Ermeni ismini ekleyerek "Artin Kemal" adını vermiştir.

Ali Kemal, emperyalist işgalcileri kızdıran her protesto eylemine bir Yunan gibi tavır almış, İzmir’in işgaline karşı çıkan mitingleri yerden yere vurmuştur. Anadolu’yu yakıp yıkan Yunan'a boyun eğilmesini de isteyerek: “Yunan işgali ne kadar gaddarane ve ne kadar haksız olursa olsun, mukavemet edilmemesi, aksi surette hareket edenlerden hesap sorulacağı…” genelgesini yayımlamıştır. (18 Haziran 1919) 

- Düşmanlar, Teşkilat-ı Milliye’den bin kere daha iyidir. (23 Nisan 1920)

- İdam, idam, idam! Mustafa Kemal cezasını bulacak! (25 Nisan 1920)

- Mustafa Kemal’in maskaralıkları… (7 Mayıs 1920)

- Büyük Millet Meclisi, küçük heriflerin esiridir. (28 Mayıs 1920),

- Ankara meclisine ''Ankara'daki haydutlar'' yakıştırması yapan Ali Kemal, şöyle devam ediyor: “Haydutların işi gücü savaş. Siyasetten zerre kadar anladıkları yok. Ellerinde derme çatma bir ordu, birkaç tane de düzme kahraman, dövüşüp duruyorlar. Hükümet ölçmüş biçmiş, uygun görmüş, Sevr Antlaşması’nı imzalamış. Size ne oluyor, a zırzoplar?”

- Mukadderatımızı Ankara’ya bırakmamalıyız! (1 Ocak 1922)

Kuvay-ı Milliye, Kurtuluş savaşımızın başlangıcında düzenli ordu kuruluncaya kadar düşman işgaline karşı oluşan yerel mücadele örgütlerine verilen addır. Bunlar; genellikle hiçbir makamdan veya kuruluştan emir almaksızın bazı vatanseverlerin önderliğinde kurulan milli gruplardır. İşgalci düşmana karşı koyma bu guruplar sayesinde yapıldığı için İstiklal Savaşımızın düzenli ordu kuruluncaya kadar geçen bölümünde "Kuvay-ı Milliye" dönemi denmektedir. 

Ali Kemal, İstanbul’da çıkan Peyam-ı Sabah gazetesinin başyazarıdır, Kurtuluş Savaşı’na karşıdır, ona göre “Düşmanlar, teşkilat-ı milliyeden bin kere daha iyidir.” Milli Mücadele’ye katılanlar onun kaleminde “serseri sürüsü”dür, “celali eşkıyası”dır. Ona göre Kurtuluş Savaşı, Milli Mücadele “Osmanlının kurtuluşuna vurulan en son darbedir.”

İstanbul’u İngilizlere peşkeş çeken Damat Ferid şerefsizi 1922'de yurt dışına kaçarken, Ali Kemal 1922’de İstanbul’da tutuklandı ve Nurettin Paşa’nın talimatıyla gönderildiği İzmit’te bir grup asker tarafından linç edilerek öldürüldü. Ali Kemal’in ölümünden sonra çocukları İngiliz vatandaşlığına geçti.

İhanetin zaman aşımı olmaz! 

Ali Kemal, Anadolu topraklarının işgalinde düşmanın safında yer alan aşağılık bir İngiliz iş birlikçisi ve satılmış bir haindir!

ali-kemal-linc-sonrasi-idam-sehpasinda-resim-07.jpg

ali-kemal-damat-ferit-resim-07.jpg

ali-kemal-winifre-brun-resim-07.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.