Karatekin Bey'in tespihi...

Geçirdiği tamirler neticesinde günümüze oldukça değişerek geldiği anlaşılan; üzerinde tarih kitabesi olmayan Karatekin Bey Türbesi, Çankırı Kalesi'nin içindedir. Danişmentliler Dönemi (14. Yüzyıl) eserlerinden olup tuğla ve moloz taştan sade bir yapıdır. İçinde Karatekin Bey, Eşi Meryem Hatun ve iki çocuğu da yatmaktadır. 

Çankırı fatihi Emir Karatekin’in Haçlı Seferleri sırasındaki ölümü, onun fethettiği Çankırı Kalesi’ne gömülmesi, türbesinin inşası, geçen zamanla destanlaşan adı Emir Karatekin Türbesini dini bir ziyaretgaha dönüştürmüştür. Karatekin Bey; Çankırı'ya Müslüman Türk kimliğini vuran bir komutan ve manevi bir simgedir.

karatekin-metin-yilmaz-cankiri-resim-012.jpg

1900'lü yılların ilk çeyreği...

Çankırı'da elektrik ve su şebekesi henüz yok.

Asfaltın, adı dahi yok... Yollar toz toprak, arnavut kaldırım.

Yer; Kiremitçinin Kahve olarak bildiğimiz mekanın o zaman ki hali.

Büyük Cami'den yatsı namazını kılıp kahvehaneye gelenler, çay kahve eşliğinde muhabbet edip evlerine dağılırmış...

Yine bir yatsı namazı sonrası kahvehaneye gelenlerin muhabbeti konuyu cesarete, delikanlılığa getirmiş... İçlerinden birisi, mütebessim bir ifadeyle; "Küçük Kocaoğullarının Kadir'e senin delikanlı olduğunu bileyim, Emir Karatekin Baba'nın tesbihini al da getir buraya..." deyince; Kadir hiç tereddütsüz "Tamam" cevabını vermiş.

Kollarını sıvayarak kahveden çıkan Koca Kadir, Büyük Cami'den abdest tazeleyip yürüyerek Tahtaköprü'ye, oradan Acısu'ya patika yoldan da dualar okuyarak hızla kaleye ulaşmış. Kaleden gemici fenerini büyük camiye doğru sallayıp, "Çıktım, Kaledeyim..." mesajını vermiş.

Fenerle verilen işareti gören arkadaşları, Kadir'in Karatekin Bey Türbesine vardığını anlamışlar... Aralarında "Çıkmış ama bakalım tespihi getirebilecek mi?" diye fısıldaşmışlar.

Koca Kadir türbenin kapısında dua okuyarak, selâm verip edeple içeri girmiş ve boynunu bükerek "Dedem ben bir cahillik ettim arkadaşlarla iddiaya girdim, iznin olursa senin şu mübarek tespihini alıp onlara gösterip sabah namazından önce emanetini geri getireceğim..." demiş.

Karatekin Gazinin kabrinden bir nida: Al oğlum, omuzumdan....

Desturu aldıktan sonra sandukanın baş kısmında asılı tespihi usulca çıkartıp, türbeden ayrılmış, geldiği yoldan yine dualar okuyarak, seyir ederek kahvehaneye arkadaşlarının yanına dönmüş.

Merakla bekleyen arkadaşlarına, Karatekin Bey'in tespihini gururla göstermiş: "Delikanlıymışsın...Tebrikler, Maşallah, helâl olsun..." övgülerini alan Koca Kadir, Karatekin Bey'e verdiği söz üzerine üşenmeden tekrar kaleye çıkmış.

Gece vakti iki defa kaleye inip çıkmasına rağmen, huzurlu bir ruh haliyle bedensel olarak hiç yorulmamış gibi Karatekin Beyin Türbesinden içeri girmiş. "Dedem, Allah senden razı olsun; emanetini geri getirdim ..." deyince; Karatekin Bey kabrinden ikinci defa seslenmiş: "Ardıver oğlum omuzuma... "

İlhan Buğdaycı kardeşimiz babası rahmetli Arabacı Ali Amcadan dinlediği gibi nakletti, ben de yazıya geçtim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.