Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Küçük Amerika olduk (mu)!

Amerika’nın nüfusu yaklaşık 300 milyon, Türkiye’nin dört katından fazla…

Bu ülkede dünyaca ünlü çok iyi okullar olduğu gibi aptalların oyalanmaları için de birçok okul mevcut ve aptallar için olanlar çok daha fazla.

 

Sıradan bir ABD vatandaşı, üniversite okumuş olanlar da dâhil olmak üzere dünyadaki ülkeler, yönetim biçimleri, coğrafyaları, ne ile beslenirler vs. gibi konularla hiç ilgilenmez. Bu gibi lüzumu tartışma götürür konular hakkında hiçbir şey bilmezler. Sadece kendi işleri ile ilgilenir ve onu en iyi şekilde yapmaya çalışırlar. Yani tabiri caiz ise ABD sokakları bizim entelektüel anlayışımıza göre milyonlarca “cahil” ile doludur.

 

Uzun zamandır STAR televizyonu ana haber bültenlerinde sokaktaki insanlara basit, sıradan sorular yöneltiyor. Hem de İstanbul sokaklarında, doğunun ücra kasabalarında değil…

 

Bu sorular basit vatandaşlık bilgileri, coğrafya soruları vs. Hani ilkokul çocuğuna sorsan takır takır cevap verir, o cinsten sorular.

 

İzlediyseniz görmüşsünüzdür, insanlar hiç birine cevap veremiyor. Ne Türkiye’nin hangi kıtada olduğunu, ne hükümeti başkanın mı, başbakanın mı yönettiğini, ne milli marşımızı yazanın adını, ilk mısrasını, adını, ne coğrafi konumumuzu yahu hiçbir şeyden haberleri yok!

 

Peki eğitim?

 

Her sabah çocuklarımızı koşturarak okula, oradan dershaneye, oradan sınavlara yetiştirmek için geberircesine bir yarış içindeyiz.

 

Bu sistem içerisinde ciddi eğitim alan eğer iş bulursa kendini kurtarıyor.

Ya diğerleri?

 

ABD’de okuyan, adam olana çalışacak iş hazır, ülke onların elleri üzerinde yükseliyor, bilim ve teknolojide atılım yapabiliyor.

 

Peki, biz astronot yetiştirir gibi eğitimiz çocuklarımızı ne yapıyoruz? Onlara istihdam sağlayabiliyor muyuz?

 

Elbette hayır!

 

Okutup yetiştirdiğimiz bilim adamı, herhangi bir istihdam imkânı olmadığı için gidip gene yurtdışında çalışıyor çünkü başka seçeneği yok. Çalışabileceği bir yer yok.

 

Sonuçta bize gene sıradan insanlar kalıyor.

 

Öyleyse bu işte bir yanlışlık olduğu ortada değil mi?

 

Eğer “astronot” yetiştiriyorsan bir de “uzay üssü” kuracaksın.

 

Türkiye bu anlamsız eğitim sistemi ile gelişmiş ülkelerin “bilim adamı” ihtiyacını bedavadan karşılıyor.

 

Kendine ne faydası var?

 

Hiçbir alanda istihdam edemediğin bilim adamlarını ne diye eğitirsin?

 

Madem eğiteceksin o zaman araştırmalara kaynak ayır, patent yasasını işler hale getir, buluşlara teşvik ver, sanayiciye ARGE teşvikleri ver, bu yönde istihdamı artıracak tedbirler al ki insanlar iş bulsun.

 

Mezun olduktan sonra diplomayı evin duvarına asacaksa bu kadar koşturma neden?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.