LGS sınavı skandalında yeni perde: Kitapçığı paylaşan 'dönerci' çıktı!
Cumhuriyet'in LGS sınavı sorularının, sınav devam ederken bir WhatsApp grubundan paylaşıldığı haberini yalanlamak isteyen MEB, dün yaptığı açıklamada kendi yönergesine uymadığını itiraf etti. Gündem olan gelişme sonrası, skandalda yeni perde ortaya çıktı.
CUMHURİYET gazetesinin LGS (Liselere Geçiş Sistemi) sınavı sorularının bir WhatsApp grubunda sınav sürerken paylaşılması haberi kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada paylaşımlar yalanlanmadı. Söz konusu paylaşımların güvenlik sorunu teşkil etmediği iddia edildi.
Cumhuriyet'ten Can Uğur'un haberine göre; Sınav kitapçıklarının görevliler tarafından velilere ve öğrencilere sınav günü verilebileceği belirtildi. Cumhuriyet bu açıklamanın ardından Mart 2025 tarihli MEB yönergesinden verdiği örneklerle böyle bir uygulamanın yönergeye uymamak anlamına geleceğini yazdı.
Konu gündemdeki tazeliğini korurken konuya ilişkin yeni ayrıntılara ulaştık. WhatsApp grubunda ismini kapattığımız, sözel soru kitapçığını paylaşan, sayısal kitapçığının da kendisinde olduğunu yazan R.E.O’nun bu bigilere nasıl ulaştığı ve hangi kaynakları kullandığı bilinmiyor. Bunun yanında R.E.O’ya ilişkin dikkat çeken başka bilgiler de mevcut.
Haberde adı geçen R.E.O özel okul sahiplerinin yer aldığı bir dernekte üst düzey yöneticilik yapıyor. Hem kişisel hem de ilgili derneğin kurumsal hesabında paylaşımlar yer alıyor.
Eğitimin eğitimciler tarafından verilmesi gerektiğinin sıkça altı çizilirken söz konusu kişinin Türkiye’nin çok bilinen bir döner markasının bir şubesine sahip olduğu da ortaya çıktı. R.E.O’nun Ticaret Bakanlığı'nda yer alan şirket bilgilerine göre iş alanları yemek ve inşaat.
EĞİTİMİN NİTELİĞİ
Söz konusu tablo sınav güvenliği sorununun yanında eğitimin niteliği sorununu da gündeme getiriyor. Cumhuriyet kafalarda soru işareti yaratan konuyu Eğitimci Feray Aytekin Aydoğan’a sordu.
Aydoğan şunları söyledi:
"Başta eğitim, sağlık olmak üzere tüm kamusal hakların, yurttaşlık haklarının piyasalaştırıldığı, eğitim, sağlık hakkının ancak parayla satın alınarak ulaşılabildiği bir sistem yaratıldı. Kamusal, parasız eğitime ayrılmayan bütçe, kamu kaynakları, kamu arazileri, kamu binaları özel okul, vakıf üniversitesi patronlarına aktarıldı. Tasarruf adıyla temizlikten, okul yemeğine, köy okulları kapatılan çocukların taşımalı eğitimle okula ulaşma haklarına çocukların ellerinde kalan son kamusal haklar alınırken, özel meslek lisesi patronlarına genel seçimden bugüne üç kez teşvik aktarıldı."
DEPREM BÖLGESİ ANIMSATMASI
Eğitimci Aydoğan konuşmasının devamında şunlara yer verdi:
"Deprem bölgesinde yalnızca okul öncesi öğrencilere verilen okul yemeği hakkı tasarruf gerekçesiyle geri alınırken, deprem bölgesindeki özel okul patronlarına maddi teşvik kararı açıklandı. Özel okul patronlarının büyük çoğunluğu ise eğitimci niteliği taşımayan kişiler oldu. Onlar için öğrenci, veli müşteri, okullar bir ticarethane, öğretmenler güvencesiz açlık sınırının hatta asgari ücretin dahi altında çalıştırılacak, emeği sonsuz sömürülecek olanlardı. AKP döneminde taban maaş hakkı dahi ellerinden alındı. Velilerin, öğrencilerin, öğretmenlerin talepleri, ihtiyaçları değil aslolan 23 yıl süresince özel okul patronlarının ihtiyaçları oldu. Ne istedilerse verildi, ne istedilerse yapıldı."
"PİYASALAŞTIRMA" ELEŞTİRİSİ
"Eğitimci niteliği taşımayan kişilerin, patronların, döner zinciri sahiplerinin özel okul patronu olduğu bir sistem inşa edildi" diyen Aydoğan şu ifadelerle konuşmasını sonlandırdı:
"Eğitim kamusal bir haktır. Bu hak Anayasa ile düzenlenmişken 23 yıl süresince tüm eğitim politikaları özel öğretim kurumları artışı üzerinden gerçekleşti. Özel okulların kamu okullarına oranı teşvik gibi onlarca adımın sonunda yüzde 24’e ulaştı. Kamu okullarına ayrılmayan kaynaklar özel okul patronlarına aktarıldı. Eğitim ayrıcalık değil haktır, hiçbir isim adı altında okullarda para toplanamaz. Tüm özel okullar kamulaştırılmalıdır. Her özel okul, eğitimde paralılaştırma ile ilgili atılan her adım eşitsizliktir, ayrımcılıktır. Özel okullar, vakıf üniversiteleri kamulaştırılmalıdır. Döner zinciri sahiplerinden, eğitimci niteliği taşımayan kişilerden çocukların, ülkemizin, toplumsal faydanın esas alındığı nitelikli bir eğitim beklemek mümkün mü?"