İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün İstanbul’u Okuyorum Projesi kapsamında kurduğu İstanbul Masal Okulu, binlerce öğretmene masal anlatıcılığı eğitimleri verirken on binlerce çocuğu da masalların sihirli dünyasında yolculuğa çıkarıyor. Üsküdar Validebağ Korusu’nda ormanın tam kalbinde âdeta bir masal diyarı kuran masal öğretmenler, günümüz çocuğunun maruz kaldığı bu sanal dünyaya bir alternatif sunuyor. Pandemiyle birlikte teknolojinin hayatlarımızda daha da fazla alan kaplaması birebir iletişime olan ihtiyacımızı artırdı. Masal anlatımları ise çocuklara hem düşsel bir dünyanın kapılarını aralıyor hem de onları bu sanal alemden biraz olsun uzaklaştırıyor. Masal dinleyen tüm çocuklar, çemberde bulunan arkadaşları ve masal öğretmenleriyle hayal dünyasında ortak bir yolculuğa çıkıyorlar.

MASAL ÖĞRETMENLERİMİZ VAR

İstanbul Masal Okulu Koordinatörü Özgür Aras Tüfek “Projeye üç sene önce ‘Kütüphanede Hayat Var’ diyerek başladık. İstanbul’daki okul kütüphanelerinin işlevsellik kazanmaları dahası çocuklar için cazip birer mekân haline gelebilmesi için yola çıktık. Gördük ki mesele sadece mekânı güzelleştirmekten geçmiyor. Mekâna ruh verecek insan… Bu insan da ancak masalın sunduğu imkânlardan yararlanabilirse çocuğu kelimelerin ve hayallerin kurduğu bir dünyaya yolculuğa çıkarabilir. Bu farkındalık bizi öğretmenlere masal anlatıcılığı eğitimleri programlamaya götürdü. Masal Anlatıcılığı konusunda oluşturduğumuz eğitim modeliyle İstanbul’da yüzlerce öğretmenimize eğitim verdik. Öğretmenlerimizle masal çemberinde buluştuk, hayallerimizi konuştuk, masallarımızı paylaştık. Sonra eğitimi alan öğretmenlerimizle birlikte okul kütüphanelerine hayat vermeye ve oralarda hayat bulmaya başladık. Çocuklar, gönüllü olarak masal anlatmaya giden öğretmenlerimize “Masal Öğretmen” ismini koydular. O günden sonra Masal Öğretmenlerin sayısı da hayalleri de büyüdü… Validebağ’daki küçük ev Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk’un talimatıyla masal öğretmenlere verildi. İl Milli Eğitim Müdürümüz Levent Yazıcı’nın önderliğinde ve masal öğretmenlerinin çabasıyla Millî Eğitim Bakanlığı çatısı altında kurulan ilk masal okulu oldu. Okullar randevu alarak misafirimiz oldu. Pandemi sürecinde de hem masal anlatımlarımıza hem de öğretmen eğitimlerimize online biçimde hız kesmeden devam ediyoruz” diyor.

DİL BECERİSİNE KATKI SUNUYOR

Masal dinlemenin sayısız faydaları olduğunu ifade eden Özgür Aras Tüfek, okuma, yazma, dinleme ve konuşma gibi temel dil becerilerine etkin biçimde katkı sunması, empati yeteneğini ve hayal gücünü geliştirmesinin bu faydaların başında sayılabileceğini ekliyor.

50 OKULDA BİN 50 ÇOCUĞA MASAL

İstanbul Masal Okulu öğretmenleri Kütüphaneler Haftası boyunca İstanbul’un 39 ilçesinde 50 okul kütüphanesinde bin 50 çocuğa masallar anlattı.

Çevrimiçi anlatımların göz göze, diz dize yapılan anlatımların yerini tutmadığını, anlatımlara asıl can veren faktörün çocuklar olduğunu dile getiren Proje Koordinatörü Erva Kara, “Okullar açılsın, çocuklarla buluşalım artık. Anlatıcı metne ne kadar can verirse versin, dinleyici olmadan bir şey eksik kalıyor” dedi.

• DERSLER ARTIK DAHA GÜZEL
• İstanbul Masal Okulu’ndan eğitim alan Sınıf Öğretmeni Nihal Çelik: “Masal Okulu eğitimlerine birkaç dönem üst üste başvurdum. Eğitime çok fazla başvuru olduğundan sıra ancak bana gelebildi. Masal Okulu’nda aldığım eğitimden sonra çocuklarla işlediğim dersler, buluştuğumuz hikâyeler daha lezzetli olmaya başladı. Kütüphaneler Haftası dolayısıyla da okul kütüphanesinde çocuklarla masal çemberinde buluşmak harika bir deneyimdi. Hayallerle örülmüş gerçek bir paylaşımda bulunduğumuz için hem çocuklar hem de bizler çok mutlu olduk.”

Çocuklar da katkı sunuyor

Anadolu masallarının yanı sıra dünyanın pek çok ülkesinden masalları çocuklarla buluşturduklarını ve böylece kültürel paylaşımı ve kardeşliği sağlama noktasında güzel bir iş çıkarıldığını ifade eden Proje Koordinatörü Özlem Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Masalı çocuklarla birlikte yarattık. Çocukların ses ve oyun birlikteliğiyle, neşe dolu kalpleriyle, gülen gözleriyle ortaya enfes anlatımlar çıktı. Çocuklar bu sanatsal yaratıma büyük katkı sunduklarından masala da paylaşmanın tadına da doyamadılar.” (Kaynak: Yeni Şafak)