Medyada yer bulmayan haber: Şırnak'ta 38 öğrenciye taciz
Şırnak'taki bir okulda ingilizce öğretmeni, 38 öğrenciye cinsel istismar suçu ile yargılanıyor. Olayın basında yeterince karşılık bulmadığına yönelik tepkiler yükselirken yaşananları açığa çıkarıp resmi makamlara duyuran öğretmenler baskı görüp sürüldü.
TÜRKİYE'de çocuk ve kadınlara yönelik şiddet ve taciz vakalarına her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, köşesinde Şırnak'taki Cizre Merkez Anadolu Lisesi'nde bir öğretmenin öğrencilerine yönelik cinsel istismar skandalına yer verdi.
Terkoğlu, olaya ve açılan davaya ilişkin ayrıntıları paylaşırken medyada hak ettiği yeri bulmamasına da tepki gösterdi.
38 ÇOCUĞA TACİZ
38 çocuğa cinsel taciz suçlaması ile yargılanan İngilizce Öğretmenliği ve Müdür Yardımcılığı yapmış Burak Ercan hakkında açılan davanın duruşması perşembe günü gerçekleşecek.
Çarpıcı olayı Barış Terkoğlu, köşesinde şu satırlar ile anlattı:
"Suç tarihi yeni değil, 2018-2019 yılları. Ancak aradan bunca yıl geçmesine rağmen süren cezasızlık, okuldaki öğretmenleri isyan ettirmiş. Süreci açığa çıkaran rehberlik öğretmeni açlık grevine başlamış. Öğretmenin eylemi her Cumartesi gerçekleşen adalet nöbetine dönüşmüş. Neredeyse bütün ilçe, bu perşembe yapılacak duruşmayı nefesini tutmuş bekliyor.
Olayı şöyle anlatayım…
26 Nisan 2019’da, okuldaki öğretmenlerden biri, Burak Ercan’ın odasından çıkan kız öğrencideki tuhaflığı fark etti. Öğrenci, kapıyı çarpıp çıkarken, "benden değil Allahtan bul belanı" diyordu. Öğrenciyi yanına çağırdı. Öğrenci, cinsel tacize uğradığını, öğretmenin kendisini evine çağırdığını söylüyordu. "Aslında çok daha fazla öğrenci var" diye de devam ediyordu.
Öğretmenler Milli Eğitim’le irtibata geçti. Durumu anlattı. Burak Ercan, iktidara yakın sendikanın okul temsilcisiydi. Milli Eğitim belki bu yüzden soruşturmada isteksizdi. "Resmi başvuru olursa değerlendiririz" cevabı verdiler.
Derken…
Sanki bir kapak açılmıştı. Olayın duyulması üzerine 3 öğrenci daha gelip başından geçenleri anlattı. Dilekçe de verdi. Resmi olarak kayıtlara geçince mesele artık kapatılamaz hale geldi. Olay savcılığa yansımıştı. Ancak aradan 10 gün geçmişti.
Savcılık, öğrencilerin ifadesini almaya başladı. İfade veren öğrenci sayısı 18’e ulaştı. O noktada nedense "yeter" dedi.
Öğretmenlerin anlattığına göre açığa çıkan buzdağının görünen yüzüydü. Okulda 38 öğrenci tacize-istismara uğradığını anlatıyordu. 11’i öğretmenin fiziki temasına uğradığını söylüyordu. En az dördünde olay çok daha ileri gitmişti.
Gelgelelim Cizre gibi zor bir coğrafyada bu olayı açığa çıkarmak zordu. Etkin bir soruşturma gerekliydi. Yapıldı mı? Hayır. Gözaltı olmadı. Telefon ve bilgisayara geç bir tarihte el kondu.
Tüm bu olaylar yaşanırken İngilizce Öğretmeni okula gidip gelmeye devam etti. Birlikte oldukları bir öğretmenle birlikte çocuklara şikayetinizi geri alın baskısı başladı. Bazı çocuklar, aldılar da… Buna karşın olayı açığa çıkaran ve resmi makamlara duyuran öğretmenler baskı gördü, sürüldü.
ÖĞRENCİLER ANLATIYOR
Öğrencilerin ifadelerinden aktarayım…
B: "Burak Ercan beni evine çağırmıştı. (…) Burada ilk önce yine benim özelimden konuştuk. Burak'ın evinin hemen her tarafında alkol şişeleri vardı. Bana da teklif etti ancak alkol kullanmadığımı söyledim. Benim özelimle ilgili konuda çok üzüldüğümü görünce beni sanki teselli ediyormuş imajı vermek için önce bana sarıldı, ben bu hareketinden de bir şefkat gösterisi yaptığını zannettim ancak bir süre sonra beni öpmek için hamle yaptığında Burak'ın gerçek amacını anlayarak orada fiiline karşı itiraz edip evden ayrıldım."
H: "Burak Ercan ‘bu kıza sarılasım geliyor, üslup ve konuşma tarzı çok farklı, mıncıklayasım geliyor’ şeklinde sözler söyleyip iki kollarını yana açarak F.’nin üzerine doğru yürüdü, biz bu sıra kaçtık"
S: "Burak Ercan, E’deki davranışlara istinaden ‘niye taytla ve makyajla okula geldiği ortada, bodrumda orada burada kiminle ne yaptığı belli değil’ şeklinde sözler söyledi."
B: "Burak Ercan beni evine davet etti. Daha rahat olacağımı söyledi. Ancak ben kendisinin teklifini ret ettim. Kurmuş olduğumuz WhatsApp grubundan değil bana özel olarak kullandığı hat üzerinden mesaj gönderiyordu. Bu mesajlar cinsel içerikli karikatürlerden ve sözlerden ibaretti. Bu husus beni rahatsız ettiği için önce mesaj kayıtlarını sildim. Daha sonra cep telefonumun numarasını değiştirdim."
Z: "Veri giriş yapıldığı sırada ben elimdeki kâğıdı okuduğum esnada Burak Ercan bana ‘sende seni bana çeken bir şey var, güzelliğinden olsa gerek’ şeklinde söz söyledi."
A: "(Beden Eğitimi dersinde) İkimizin kulaklarına doğru eğilerek ‘bundan sonra bedeninize kim giriyor diye sorarsam siz de bedenimize bu girdi diye söyler misiniz' şeklinde sözler sarf etti."
S: "Burak'ın elleri sırt bölgemde gezerken kasıtlı olarak sutyenimin ipine dokundu ve o civarda gezdiğini hissettim. (…) Donup kalmama rağmen arkadaşım B. gelerek beni Burak'ın elinden çekip aldı."
B. (Erkek öğrenci): "Kız arkadaşım S.’nin yanında dururken elini onun boynundan atarak kendisine doğru çektiğini, akabinde aynı elinin kız arkadaşımın göğsüne doğru indiğini gördüm. Bu hareket üzerine S. bana ‘bu adam beni rahatsız ediyor kurtar elinden’ diye söyledi. Ben de bunun üzerine Burak'ın elini tutup ittirdim."
E: "Whatsapp üzerinden duygularını anlatmaya başladı. Benden yaşça büyük olduğu için üzüldüğünü, yanıma yakışmadığını ve benimle bir şeyler yaşamak istediğini söyledi. Ben de kendisine kendisini öğretmen olarak gördüğümü, abim yaşında olduğunu söyledim. (…) Öğrenciler arasında S. ile Burak Ercan'ın sevgili olduklarını ve S’nin Burak'ın evine gittiğini duydum."
F. (Erkek öğrenci): "S., Burak Ercan’ın kendisine mesaj attığını, bu mesaj içeriğinde 'seni çok sert s…' demişti. Ben bu mesajı S.’nin telefonunda gördüm. (…) 2 hafta sonra S. ile cinsel ilişki yaşadığını anlattı."
Ş: "'Bana güzel bir kızsın sana okulda yardımcı olmak istiyorum' dedi. Altı yedi kez görüştüğümüz dönemlerde bana herhangi bir sebep göstermeden sarıldı."







