Koç Otel'de gazetecilerle bir araya gelen Koç adaylığı ve Çankırı ile ilgili olarakşunları kaydetti:

“25. dönem Büyük Millet Meclisinde Çankırı dönemi olmalıdır. Bunu da Çankırı’nın içinden, sorununu bilen, hemşerisinin gücüne inanan bir kardeşiniz olarak yapabileceğimi düşündüğüm için buradayım, bunun için adayım. Doğduğum, doyduğum, yaşadığım ve yaşayacağım memleketime, memleketimin insanına hizmet etmek maksadıyla, içinizden biri olarak milletvekilliğine adayım.
Çankırı kabuğunu kırma yolunda büyük bir şans elde etti ve bunu asla kaybetmemeli ve asla içinde bulunduğumuz süreci hafife almamalıyız. Çok daha fazla olanı ve topyekun olarak ortaya koymamız
gerektiğine inanıyorum. Bu düşüncelerle yoğrulurken istişarelerle çıktığımız yolda 'Mecliste Çankırı olmalı, sizler olmalısınız' inancıyla aday adaylığı müracaatımı yapmış bulunuyorum. Çankırı çok şey hak ediyor. Ciddi bir birlik ve gerçek bir beraberlik içerisinde, bulunduğumuz yerden çok daha ötesini görerek hareket etmek zorundayız. Dünden ders almak, bugünü dolu dolu değerlendirmek yarının planını yapmak bunu da Çankırılı ile yapmak gerektiğine inandığım için adayım.

Yaran nasihatini aklımda tutup meclise yansıtmak, her meseleye bu nasihat ile yaklaşmak amacında olacağım için bu göreve talibim. Böylece küçük ve şahsi hesaplara yer vermeyecek büyük resmi görüp, Çankırı’ya ve Çankırılı'ya güvenerek büyük adımlar atabilmek için birilerinin değil partimin ve sizlerin adayı olmak için adayım.

Kısa, orta ve uzun vade planlarıyla sorunu taşıma ve öteleme yerine çözümü üretip sonuca odaklanmak için hazırım. 'İyilikte yarışınız' sözü uyarınca çıktığımız bu yarışta daha fazlasını yapmak için varım. Bu öksüz yapının ustada kalmaması için Rabbim’den hayırlı olanı, Çankırı için, millet için hayırlı olanı istiyorum. Milletin vekili olmak için yola çıktım. Doğma büyüme Çankırılıyım. Çankırı'ya hizmetkarlık yapma yolunda yüreğimi koydum ortaya. Pazara kadar değil mezara kadar sözü gibi vefalı, kökünü unutmayan, seçimden önce çarşı-pazar, cadde –sokak, ilçe ve köy köy gezip seçim sonrası Çankırıyı unutan asla olmayacağım. Misafir Vekil değil ev sahibi vekil olacağım. İşim millete vekillik olacak. Kendi işim olmayacak, kendini tamamıyla Çankırı'ya adamış vekil olacağım inşallah.

Evinden, ailesinden uzakta çok zor şartlar altında yaşayanları, Hastanedeki hastayı, hapishanedeki mahkumu, okuldan atılan öğrenciyi, evine ekmek götüremeyen işsizi, ailesinin baskısından bunalan genci, okuldaki öğretmeni, tarlada çalışan çiftçiyi, emeği, göz nurunu, velhasıl Çankırı'mı düşünüp, sizlerin dertlerini derdim, sevinçlerinizi mutluluğum sayarak, hep daha iyisini yapma çabası içinde olacağım. Genellikle sabah güne erken seher vakti başlarım. Çünkü seher vakti karanlığın bittiği aydınlığın başladığı andır. Seher vakti geçmişin geride kaldığı geleceğin başladığı andır. Seher vakti ‘Sefer' vaktidir. Artık Çankırı için hizmet seferimiz başlamıştır. Çankırı çevresi gelişirken, Türkiye gelişirken Çankırı ıssız, hizmetsiz kalamaz, kaderine terk edilemez. Kültür, turizm, madencilik ve buna bağlı sanayi bakımından yüksek bir potansiyele sahip olmasına rağmen önemli gelişmelere sahip olmayan Çankırı, bugün kendi halinde küçük bir Anadolu şehri havasına sahiptir. Ancak şehrin sahip olduğu potansiyellerinin kullanılarak özellikle turizm, madencilik ve sanayi şehri haline getirilmesi mümkündür.

Sizlerle birlikte ve birlik beraberlik içinde, 11 ilçesiyle Çankırı’ya hizmet etmek, bilgi birikimi ve tecrübelerimi, maddiyatımı ve maneviyatımı kazandığım, bu şehre olan borcumu ödemek, gelecek nesillere daha huzurlu, yaşanabilir, müreffeh bir Çankırı teslim etmek üzere yola çıkıyorum. Sonuç ne olursa olsun, inşallah iyi olan kazansın, Çankırımız kazansın. Allah yar ve yardımcımız olsun.” (Karatekin)