Onbinler Zonguldak meydanında... CHP'nin 72'nci mitingi
CHP'nin 72'inci "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingini bugün gerçekleştiriyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel an itibariyle miting alanında konuşmasını sürdürüyor...
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından 81 ilde düzenlemeyi planladığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginin bu haftaki durağı Zonguldak oldu.
Madenci Anıtı önündeki meydanda düzenlenen mitinge katılan yurttaşlar, İmamoğlu ve diğer tutuklu belediye başkanları lehine sloganlar atarak, iktidarı istifaya davet etti.
Buluşmada ilk sözü, maden emekçisi Vural Saraç aldı. Saraç’ın ardından Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem söz aldı. İmamoğlu’nun, Silivri’deki hücresinden, 72’nci eylem noktası madenci şehrine yolladığı mektubu, CHP Zonguldak İl Başkanı Devrim Dural kamuoyu ile paylaştı.
Zonguldak’tayız! Memleketi aydınlığa çıkaracak yolu milletle açıyoruz. https://t.co/3czi5IT1z1
— Özgür Özel (@eczozgurozel) November 22, 2025
İMAMOĞLU: "KARAOĞLAN’IN MEMLEKETİDİR"
Ekrem İmamoğlu, Devrim Dural tarafından okunan mektubunda şunları söyledi:
"Zonguldak, ekmeğini alnının teriyle taştan çıkaranların, iyi yürekli, güzel karakterli insanların şehridir. Madene ömrünü veren, depremde canlar kurtaran yiğitlerin şehridir. Bu şehir; demokrat, dürüst, yurtsever liderimiz Bülent Ecevit’in, Karaoğlan’ın memleketidir. Zonguldak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkçı ve icraatçı belediyeciliğinin farkını, kıymetini iyi bilir. Bu vesileyle, çok değerli belediye başkanımız Tahsin Erdem’e bu özel şehre adadığı tüm gayretleri ve hizmetleri için teşekkür ediyorum. Yolu açık olsun. Zonguldak İl Kongresinde örgütümüzün güçlü iradesiyle yeniden il başkanı olarak seçilen, yol arkadaşım Devrim Dural’ı tebrik ediyorum. Yürüttüğü kararlı ve onurlu mücadele için, kendisinin şahsında tüm örgütümüze yürekten teşekkür ediyorum."
Hukuk ve demokrasiyi ayaklar altına alan, kendisini devletin sahibi gibi gören bir avuç insan, Atatürk’ün emaneti, canımızdan aziz Cumhuriyetimize yeni bir şekil vermeye çalışıyor. Hukuk devletinin değil, ‘iktidarın hukukunun, iktidarın kurumlarının’ geçerli olduğu, mili iradenin baskı altında tutulduğu, çağdışı bir sistem kurma hevesindeler. Bu amaçlarına engel olarak gördükleri herkese, her kesime, zorbalıkla boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Siyasetle, sandıkla başaramadıklarını, şantajla, tehditle, kumpasla başarmaya, milletten alamadıkları yetkiyi, güdümlü yargı eliyle almaya uğraşıyorlar. Hedefleri apaçık ortadadır. Ve bu kirli hedef, hakkımızda hazırladıkları iddianamenin her satırına, her cümlesine sinmiştir: Rakiplerini siyaset dışına itmek, mili iradeyi baskı altına almak ve nesilden nesile o koltukta oturmak istiyorlar.
"İDDİANAME BU KİRLİ PLANIN İBRET VESİKASIDIR"
İddianame, işte bu bozuk niyetin, bu kirli planın ibret vesikasıdır. Bugün iktidarın gündemindeki her şey bu bozuk niyetle, bu kirli planla ilgilidir. Ne ekonomi umurlarında ne eğitim ne sağlık, ne adalet… Tek bir dertleri var; nesilden nesile o koltukta oturmak. İşte bu anlayış yüzünden sürekli kriz içerisinde yaşıyoruz. Bu anlayış yüzünden, milletçe her sabah daha yoksul, daha güvencesiz, daha belirsiz bir hayata uyanıyoruz. Hukuktan, demokrasiden uzaklaştıkça refahtan, bolluktan, bereketten uzaklaşıyoruz. Adaletten, hürriyetten uzaklaştıkça huzurdan, birlikten, kardeşlikten uzaklaşıyoruz. Ama bu devran böyle gitmeyecek. Çünkü bu ülkede hiç kimse vatandaştan daha yetkili, daha değerli değildir. Hiçbir güç milletin iradesinin üstünde değildir. Korkuyla kaçtıkları o sandık önümüze gelecek ve milletçe rahat bir nefes alacağız. Karaoğlan Ecevit’in dediği gibi; insanca, hakça bir düzen kuracağız.
"YOKLUK VE YOKSULLUK, HAKSIZLIK VE ADALETSİZLİK"
Türkiye, geçim derdi çekmeden, gelecekten korkmadan yaşayan, çalışkan, özgür ve mutlu insanların ülkesi olacak. Çalışanın, üretenin kıymeti bilinecek, herkes emeğinin, girişiminin, yatırımının karşılığını hakkıyla alacak. Herkes için her yerde adalet ve hürriyet hakim olacak. Kimse eşitsizliğe, ayrımcılığa, haksızlığa uğramayacak. Kendisi gibi düşünmeyen herkesi hedef alan bir büyük zulüm ve istibdat son bulacak. Yokluk ve yoksulluk, haksızlık ve adaletsizlik bir daha gelmemek üzere bu aziz toprakları terk edecek. Zonguldak’tan Hatay’a, Edirne’den Hakkari’ye tüm Türkiye’de iyilik ve kardeşlik kazanacak. Her şey çok güzel olacak."
ÖZEL, ECEVİT'İN ŞİİRİ İLE KONUŞMAYA BAŞLADI
Mektubun okunmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kürsüye çıkarak konuşmaya başladı. Özel'in konuşmasına hayatını kaybeden eski Başbakan Bülent Ecevit'in 'Uyum' şiiri ile konuşmasına başladı.
Şiir şöyle:
"Boşluğa bulut buluta yağmur
yağmura toprak ne güzel uymuş
Gündüze güneş güneşe tarla
tarlaya başak ne güzel uymuş
Başağa buğday buğdaya insan
insana emek ne güzel uymuş
Emeğe eylem eyleme yürek
yüreğe sevgi ne güzel uymuş"
Şiirin ardından Özel, konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
"Zonguldak'ın sesini Türkiye'ye duyurmaya, burada, bu meydanda bu kalabalıkla bir miting yapmaya değil, tüm adaletsizliklere karşı hep birlikte eylem yapmaya geldik. Bugün Zonguldak'ta yerel seçimlerden sonra ilk kez karşınıza çıkıyorum. Neredeyse bir yıldır aklımız, yüreğimiz hep burada ama yaşadıklarımızı biliyorsunuz. O gün son görüştüğümüzde bu güzel meydanda sizden söz alıp söz vermiştik.
Çünkü 2019'da belediye sayımızı arttırırken, Zonguldak merkezini maalesef kaybetmiştik. Bu otobüsün üstünden sizlere seslendim. Dedim ki bu sefer sizi duyduk. Siz de bizi duyun, söz veriyoruz Zonguldak'ın beklentilerini aşacağız. Ama söz istiyorum demiştim. Burası emeğin başkenti Cumhuriyet Halk Partisi'ne yakışır. Siz söz verdiniz, sandığa gittiniz. Belediye başkan adayımızı, bugünkü başkanımızı Tahsin Erdem'i rekor oyla seçtiniz.
ERDOĞAN'IN "SİLKELEYİN ONLARI SİLKELEYİN" SÖZLERİ
Sadece Tahsin Erdem değil 6 ilçe, 6 belde ile Zonguldak'ta yerel seçimlerde bir büyük başarıyı hep birlikte kazandık. Tabii adayı çıkarmak iyi. Oy istemek kolay. Seçim kazanmak güzel. Ama bir de bunun sonra gelip karşınıza çıkıp hesabını vermesi var. 20 ay geçmiş. 20 ay sonra bir baktım ne var ne yok Zonguldak'ta diye. 20 ayda hiç şüphe yok ki büyük borçlara, Tayyip Bey'in silkeleyin onları silkeleyin demesine geçmişin borçlarını faiziyle istemesine, kaynakları kesmesine, yollanan paralara el koymasına rağmen Zonguldak'ta bir baktım ne var ne yok Halk Ekmek Fabrikası açılmış. 75.000 ekmek üretiliyor ayda. Denize sıfır Kent Lokantası'nda 4 çeşit yemek 75 liraya. Emekli Kıraathanesi açılmış. 5600 emekli yararlanıyor ayda. Anne ve çocuklar birlikte Anne Cafe'ye gidiyorlar. Kentteki öğrencilere söz vermiştik. 2 ayrı okuma salonu açıldı. Devamı gelecek. Bebek sahibi olan annelere Hoş geldin Bebek paketiyle hayırlısı olsun analı babalı büyüsüne gidiyoruz. Plajlar düzenlendi. Halk plajlarıyla ilk kez Zonguldak'ta ücretsiz halkın plaja girmesi için düzenlemeler yapıldı. Kültür Merkezi'nde 640 öğrenci eğitim görüyor. İşe ve okula gidenlere sabah sıcak çorba ikram ediliyor. Ve hemen önümüzdeki 15 gün sonra Halk otobüslerini söz vermiştik devreye giriyor. 300 çocukla başlayan süt dağıtım projesi hayata geçiyor. Yeni yılda Halk Market, Halk Et hizmete girecek, kreşlerimiz açılacak. İnşallah Tahsin Başkanı size Zonguldak'ı ona emanet etmiştik, yüzümüzü güldürdü, güldürmeye devam edecek.
Belediyemiz hizmet ediyor. Tüm zorluklara rağmen 6 ilçede, 6 beldede gece gündüz çalışıyor arkadaşlar. Her biriyle gurur duyuyorum. Ancak bir yandan da Zonguldak'ın boyunu aşmış dertleri, büyük sıkıntıları var. Belediye başkanları uğraşıyor ama ülkeyi yönetenler bir şehre sırtını dönmeye görsünler. Zonguldak eskiden bu ülkede en zengin ilk 10 il arasındaydı. 9'uncu, 10'uncu, 11'inci. Sosyal gelişmişlik endeksinde şimdi gerilemiş 28'inci sıraya kadar.
"HER İKİ GENÇTEN BİR TANESİ YA İŞSİZ YA DA DEVAMLI BİR İŞTE ÇALIŞAMIYOR"
Bugün Zonguldak'ın nüfusu 1960 nüfusu. Yani neredeyse 25 yılda memleketi 65 yıl geriye götüren bir anlayış var. Efendim Zonguldak'ta Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda 55 bin işçinin çalıştığı günlerden bugün 7 bin 500 işçinin çalıştığı günlere geldik. 100 madenciden 86'sı yok artık. Bu emek kentinde 100 madenciden 14 madenciye düştük. Ve maalesef bu ülkeyi yönetenler yatırım, istihdam yapmak, bu kente bir güç vermek yerine yaptıkları her şeyle Zonguldak'ı biraz daha yoksul, biraz daha güvencesiz, daha işsiz hale getiriyorlar. Biliyorsunuz Türkiye'de genç işsizliği gerçekte doğru ölçümlerle, geniş tabanlı işsizlikle yüzde 35'i buldu. TÜİK bunu kabul etmiyor. İş aramaktan vazgeçeni, evde oturanı bir veya istediği işte değil de gece takside çalışanı, haftada birkaç gün çalışanı saymıyor işsizden. O hesabı Türkiye'de yüzde 16 diye yapıyor. Bakın TÜİK'in bu hesabıyla kendi resmi rakamıyla Zonguldak'ta işsizlik yüzde 25. Türkiye'de 15-16 diyor. Zonguldak'ta 25 diyor. Gerçek anlamda neredeyse Zonguldak'ta her iki gençten bir tanesi ya işsiz ya da hak ettiği gibi bir işte, devamlı bir işte çalışamıyor.
Sadece 5 yılda, 5 yılda konut fiyatları yüzde bin 100 artmış. İnanamadım baktım. Konut fiyatları son 5 yılda yüzde bin 100, 11 kat artmış. Kiralık evlerin fiyatı daha da beter, 17 kat artmış Zonguldak'ta. En makul, en olabilecek yerde 25 bin liranın altında bir daire yok başını sokmak için. Bu şehir her yıl Türkiye'ye en çok gelir üreten 10'uncu şehir.
Peki devletin alırken ilk 10'da aldığı bu şehre verirken yaptığı yatırım nedir? 81 il içinde 70'inci sırada. Devlete verirken ilk 10'dasınız. Devlet size verirken sondan 10'uncu sıradasınız. Sizden alırken kepçeyle alıp, verirken çay kaşığıyla verenlere yazıklar olsun, yazıklar olsun. Şimdi bütün Türkiye Zonguldak mitingini izliyor. Tamam meydana sığmamışsınız, taşmışsınız. Yukarılar, mahalleler, arka taraf her yer miting meydanı. Tayyip Bey şurayı bulsa gelir Zonguldak'ta miting yapar. Bak sizi bulsun. Gelir Zonguldak'ta miting yapar. Hani affedersiniz. Tayyip Bey'in yediği kadar yakamıza döküyoruz bugün Zonguldak'ta. Meydana sığdıramadığımız Tayyip Bey'in toplayamadığı kalabalıktır.
Tayyip Bey geldiğinde en düşük emekli maaşını çeken amcam, teyzem o maaşla 8 çeyrek altın alıyordu. Şimdi 2 çeyrek altın alamıyor. 16 bin lira emekli maaşı 11 bin lira çeyrek altın. Bir buçuk çeyrek altın alıyor. Gelme, emekliye ilişmese, bıraksa, rahmetli Ecevit'in son verdiği emekli maaşı gibi emekli maaşı verse bugün en düşük emekli maaşı 75-80 bin lira olacak. Ama bugün 16 bin 400 lira veriyorlar. Gelir vergisine yılda 12 maaşın 3'ünü verenlerdir bu sistemin sermayesi.
Utanmasa Daltonlar'ın başının doğum günü pastasından bir dilim getirip evinin kapısında ona servis edecekler."







