Özgür Özel, 'gecenin sürprizi' diyerek anket sonuçlarını açıkladı
Trabzon'da düzenlenen mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ey Erdoğan, 65 bin kişiyle burada miting yapmıştın ya, bak şimdi sana 120 bin kişi 'Diplomasız Erdoğan' diyor" dedi.
İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginin bugünkü adresi Trabzon oldu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de katıldığı miting için Trabzon'da on binlerce kişi bir araya geldi.
"TRABZON HEM ÜZGÜN HEM KIZGIN"
Özgür Özel, mitingte yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Altan Öymen, genç yaşlarından itibaren iyi eğitimi ile yüreğine gazetecilik meslek aşkı düşmüş. Ulus, Milliyet, Cumhuriyet gazetesinde görev yapan, her şey bir yana eğer bu mücadele Saraçhane, Maltepe ve 38'incisini yaptığımız Ekrem İmamoğlu'na özgürlük eylemleri sansürlenmediği içindir. Bugün bu yayını yapan ANKA Haber Ajansının kurucusudur. 1950 yılında 14 Mayıs günü CHP seçimleri kaybettiğinde Altan Öymen partiye gidip 15 Mayıs 1950'de kaydolan ve 75 yıl Genel Başkanlık dahil çok önemli görevleri yapan kalbi CHP ile atan Genel Başkanımızı minnetle ve rahmetle anıyorum. Trabzon'umuzun başı sağ olsun.
Trabzon hem üzgün hem kızgın. Evlatları Ekrem İmamoğlu, Mehmet Murat Çalık, Hasan Akgün hemşerilerini hücrelerinden izliyorlar. Çalık'ın annesi, eşi, 12 yaşındaki evladı hastane bahçelerinden beklerken birileri ona zulmediyor. Erdoğan'a sesleniyorum. Oturduğunuz koltuğun son sahibisiniz. İlk sahibi işgal ordularının komutanına der ki 'Esir düştünüz. Sizinle savaşımız bitti.' Bir tarafta düşmanına bile insanca davranan bir lider. Bir tarafta Çalık'ın 12 yaşındaki çocuğuna, 84 yaşındaki anasına kıyan bir zavallı. Yazıklar olsun!
"BU MEYDANDA 120 BİN KİŞİYİZ"
Erdoğan bu meydana geliyor. Oraya çekmiş olmamış bakmış dolmamış. Biri Erdoğan'a burayı göstersin. Bir kişi daha girecek adım atacak yer bulamadık göstersin. Taşımadan, zorlamadan nasıl iğne atacak yer kalmamış. Ey Erdoğan gör bakalım Trabzon'a ne olmuş! Ey Erdoğan bu meydanda 120 bin kişiyiz ve diplomanı sorguluyoruz.
Madenler bölgenin doğasını katlediyor. Trabzon işsizlikten kurtulmak istiyor. Araklı'da Taşönü Çöp merkezinin kokusu şehrin belası. Yetki onlarda olmasına rağmen, İzmir'deki körfezin suçunu bize attılar. Büyükşehir de sizde iktidar da sizde. Araklı'daki kokunun sebebi kimde?
"HEMŞEHRİNİZ CUMHURBAŞKANI OLACAK"
Yüksek mevkilerde Trabzonlular var ama bir faydası yok. Bir hafif raylı sistem yapamadılar. Bir tane Trabzonlu CHP'li İstanbul'a 10 tane metro yaptı. Demek ki beceremeyen Trabzonlular değil AKP'li Trabzonlularmış. Trabzonlular da boş durmadı. Ne yaptınız? Aldınız Ortahisar'ı verdiniz bu uşağa. Ahmet kardeşim nasıl? Memnun muyuz? Bir şeyi görüp AKP siyaseti ile CHP siyasetini kayda geçirmek isterim.
18 milyon liraya Ahmet'in dağıttığında az iftar dağıtmışlar. Ahmet yüzde 50 arttırmış. 18 milyon yerine de 9 milyon fatura çıkmış. İki kişiye değil 3 kişiye daha iyi yemeği ucuza mal etmek. Bir tarafta iftar sofrasından rant devşirenler bir tarafta yoksulun, fakirin, fukaranın hakkını gözeten CHP'nin evladı. Çıksınlar canlı yayına, nasıl oluyormuş, koyalım hesabı ortaya Trabzon yolsuzluk yapanı da görsün, hizmet edeni de. Her partide yolsuzluk yapan olur. Önemli olan senin ne yaptığın.
11 yıldır fındığa gelir desteğini artırmadılar. 2014'ten beri 170 lira. Kokarca tarlayı vurdu. Don oldu fındığı vurdu. Maliyeti de emeğini de hesap edince 200 liraya dayandı. Bütün Karadeniz için sesleniyoruz. 250 liranın altında bir fiyatı kabul etmiyoruz. Çay için iki kere verdik kanunu reddettiler. Bu yılki alım fiyatı maliyetin altında. ÇAYKUR kota koyuyor. Peşin de ödemiyor. İsmet Paşa'nın Rize'ye armağanı olan çaya sahip çıkacağız. Hemşehriniz Cumhurbaşkanı olacak sahip çıkacak.
"MEHMET ŞİMŞEK DARBECİLİKTEN EMEKLİ OLUNMAZ"
19 Mart darbesinin mali ayağı Mehmet Şimşek diyormuş ki 'Yoruldum, İngiltere’de uygun bir pozisyon buldum, dinleneceğim emekli olacağım' Bu kadar emeklinin ahı üstündeyken, 19 Mart darbesinin kiri üstündeyken seni bırakmayız. Mehmet Şimşek darbecilikten emekli olunmaz, hesap soracağız.
"BU RİYAKARLIĞI TÜRK MİLLETİNE ŞİKAYET EDİYORUM"
12 ülke, Türkiye’yi de davet ettiler ve Filistin’e sahip çıkmak için bir araya geldiler. Kolombiya’daki toplantıda İsrail’i kınayan bildiriye Türkiye de imza attı. Arkasından eylem planı açıklanacaktı. İsrail’le ticaretin tamamen kesilmesi, Filistin topraklarında suç işleyenlerin, bu 12 ülkede yakalanırsa yargılanması var. Bu eylem planına imza atmadan Kolombiya’dan kaçtılar. Trump’tan korktular, Netanyahu’ya meydan okumaktan, ticareti durdurmaktan korktular. Bu riyakarlığı Türk milletine şikayet ediyorum.
ANKET SONUÇLARINI AÇIKLADI
Ve gecenin sürprizi. Geçen ay tüm anketlerde CHP önde olunca, AK Parti ilk kez yüzde 30'un altına düşünce anket şirketlerine baskılar yapanlar, 'bizi önde çıkarın' diyenler temmuz anketlerini bekliyordu. Bugün temmuzun hem de yılda iki kez yapılan, 15 bin denekle yapılan ankette CHP 0,5 puan daha ilerleyerek... Yüzde 29'luk AK Parti yüzde 28.4'e gerileyerek... Ekrem Başkan'a inananlar her ay olduğu gibi 3 puan daha artarak, iftiraya inananlar 2 puan daha azalarak... Bu ay da bu mücadeleden, bu direnişten alnımızın akıyla çıktık. Helal olsun hepinize. Selam olsun."
İMAMOĞLU: SİZ NEREDEYSENİZ, BEN ORADAYIM
Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’den mitinge yolladığı mektubu, CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak okudu. İmamoğlu, Bak tarafından okunan mektubunda şunları söyledi:
"Karadeniz’in yiğit evlatları, kıymetli hemşehrilerim; bugün Trabzon’a, canım memleketime gözlerimle değil, yüreğimle bakıyorum. Karadeniz’in her dalgada gökyüzüne savurduğu tuzunu yüzümde hissedemiyorum. Bunca yıllık hayatımda ilk kez, iki bayramda baba ocağıma, ata ocağıma varamadım. Hele bir eksiklik var ki, tarifi zor: Karadeniz’in yiğit evladı, kardeşim Volkan Konak’ı uğurlarken, orada olamadım.
Memleket sevdasından bilirdik birbirimizi. Sadece bir sanatçıyı değil, bir yoldaşı, bir hemşehriyi, Karadeniz’e kalpten bağlı bir dosttu. Onun cenazesinde olamadım. Ama bilin; siz neredeyseniz, ben oradayım. Birlikte çıktığımız yolda ne bir adım geri atarım ne de bu bağı koparırım. Bugün aranızda olmayışımın sebebi, hukuki bir gerçeklik değil, siyasi bir hesaptır.
- Diploma iptaliyle, operasyonlarla, her gün başka bir davayla, yargı kumpasıyla milletin, siz hemşehrilerimin iradesine karşı set çekmek istiyorlar. Milyonların değişim talebini, hak-hukuk mücadelesini, eşit, adil özgür Türkiye tahayyülünü yok etmek istiyorlar.”
"SESİMİ, GÖRÜNTÜMÜ, HÜRRİYETİMİ, BU MİLLETE HİZMET ETME İMKANIMI KISITLASALAR DA..."
Neyi yok etmeye çalıştıklarını, en iyi kendimi emanet ettiğim milletim, hemşehrilerim biliyor. O yüzden 19 Mart’tan bu yana, ülkenin dört bir yanında meydan meydan çoğalıyoruz, omuz omuza bu ülkenin en güçlü dayanışmasından birini gösteriyoruz. Çünkü şuna inanıyoruz; devletin dini adalettir. Bir ülke; ancak hukukla, güvenle, vicdanla ayakta kalır.
Ve adalet, sadece mahkemelerde değil; fabrikada, limanda, okulda, köyde, mahallede, yaylada, yani hayatın tam ortasında gereklidir. Sesimi, görüntümü, hürriyetimi, bu millete hizmet etme imkanımı kısıtlasalar da adaletin, özgürlüğün, çocuklarımıza bırakacağımız güzel günlerin takipçisi olmaya devam edeceğim. Bu millete duyduğum sevgiyi, bağlılığı, hizmet aşkını ne zindan duvarları durdurur ne de yargı sopasının arkasına saklananların baskısı… Onlar, zalimliklerini çoğaltsınlar; biz cesaretimizi, dayanışmamızı, mücadelemizi büyüteceğiz.
"BU MÜCADELE, SADECE BİR KİŞİNİN SESİYLE DEĞİL, MİLYONLARIN ORTAK SÖZÜYLE YÜRÜR"
Trabzon, Giresun, Rize, Ordu, Bayburt, Gümüşhane, Artvin, Samsun… Bu toprakların insanı toprağı bilir, suyu tanır, emeğin kıymetini unutmaz. Karadeniz, doğasıyla olduğu kadar, iradesiyle de güçlüdür. Yıllardır hor görülen, ötelenen, oyuna karşılık yatırım göremeyen bu bölge, artık hakkını arıyor. Biz, bu bölgenin yeniden kalkınan, üreten, gençlerini tutan bir geleceğe yürümesini istiyoruz. Trabzon, yeniden Karadeniz’in ticaret kapısı olacaksa, bu halkın alın teriyle olacak.
Gençler kendi şehirlerinde geleceğini kurabilecekse, bu mücadeleyle olacak. Dereler özgür akacak, yaylalar talana değil yaşamaya açılacaksa, bu irade sayesinde olacak. Buraya yatırım değil, vizyon gerek. Hazırız. Karadeniz’in gücünü Türkiye’nin gücüne katacak adımları atmaktan çekinmeyeceğiz. Bu mücadele, sadece bir kişinin sesiyle değil, milyonların ortak sözüyle yürür. Sizin sesiniz var oldukça ne bu ülkenin umudu eksilir ne adalet arayışı yarım kalır.
"TRABZON’UN, KARADENİZ’İN DALGASI NE KADAR SERTSE, İNANCI DA O KADAR DİRİDİR"
Bugün fiziken yanınızda olamadım ama şunu unutmayın; bu böyle yarım kalmayacak. Birlikte yazacağımız hikâyede, bu meydan yeniden birleşmenin adresi olacak. Kardeşlerim, hemşehrilerim... Biliriz; Trabzon’un, Karadeniz’in dalgası ne kadar sertse, inancı da o kadar diridir. Ben, o denizin hırçın dalgaları, dağların coşkun rüzgarıyla büyüdüm her biriniz gibi.
O dalgaların kıyıya vurduğu gibi, biz de adaletsizliğin duvarına vura vura aşacağız önümüzdeki engelleri. Başımızı öne eğdiremeyecekler, bize diz çöktürmeyecekler. Yalçın dağları gibi dik, Karadeniz gibi engin, hak yemeden, hakkımı da yedirmeden mücadeleye devam edeceğim. İlk günkü aşkla, heyecanla coşkuyla... Kazanan biz olacağız. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu."
HASAN AKGÜN'DEN MİTİNGE MEKTUP
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, mitinge mektup gönderdi. Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz'ın okuduğu mektupta, Hasan Akgün yurttaşlara şöyle seslendi:
"Kıymetli hemşerilerim, akrabalarım, Karadeniz’in yiğit evlatları, Trabzon’un onurlu, dik duruşlu insanları, ben Trabzon’da doğmuş, Cumhuriyet sevdasıyla büyümüş, ömrünü Büyükçekmece halkına, demokrasiye ve halka hizmete adamış bir evladınız, bir kardeşinizim. Ben Doktor Hasan Akgün. Bu toprakların bağrından çıkmış, ömrünün 50 yılını halka hizmete adamış, yıllarını Cumhuriyet’e ve demokrasiye adamış biri olarak sizlere sesleniyorum.
Trabzon’un mertliğini, Karadeniz’in ruhunu yüreğinde taşıyan İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu, belediye başkanlarımız, bürokratlar ve yol arkadaşımızla haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklandık. Ama bilin ki asıl tutsak olan, adaletsizliğin bizzat kendisidir. Bize vurulan kelepçeler demokrasinin kendisine vurulmuştur.
"BU ÜLKE ER YA DA GEÇ ÇAĞDAŞ MEDENİYET SEVİYESİNE ULAŞACAK"
Ne ben ne Ekrem Başkan ne de bu davanın hiçbir neferi halkımıza boyun eğdirmedi ve eğdirmeyecek. Biz 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözünü yüreğine kazımış olanlarız. Bu karanlık günler geçecek. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyet, onun çizdiği yolda ilerleyecek. Bu ülke er ya da geç çağdaş medeniyet seviyesine ulaşacaktır, bundan asla şüphem yok. Sevgili hemşerilerim, kardeşlerim, siz mertliğinizle, vicdanınızla tanınan, her zaman kararınızın arkasında dimdik duran insanlarsınız.
"HAKKIN, HUKUKUN, ADALETİN SESİ OLALIM"
Bugün Silivri’den vicdanı hür, başı dik bir kardeşiniz olarak sizlere bir çağrım var. Gelin bu karanlığa birlikte dur diyelim. Hakkın, hukukun, adaletin sesi olalım. Birlik olalım, kardeş olalım. Omuz omuza verelim. Çünkü bu dava yalnızca bir kişiyi, partiyi, bir şehri ilgilendirmiyor. Bu dava Türkiye’nin vicdan davasıdır, çocuklarımızın, torunlarımızın nasıl bir ülkede yaşayacağının davasıdır. Bu ülkeye baharı hep birlikte getireceğiz. Başımız dik, yüreğimiz bir, yolumuz Hak yoludur. Hepinizi yüce Allah’a emanet ediyorum. Güzel günlerde buluşmak umuduyla."
DİLEK İMAMOĞLU: KARADENİZLİLER EVLADINI GERİ ALACAK
Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, mitingde bir konuşma gerçekleştirdi. Dilek İmamoğlu, şunları söyledi:
"Trabzon'un evladı sevgili eşim Ekrem İmamoğlu siyasete, kalbinde milletine duyduğu büyük bir sevgiyle, hayallerinde daha adil, umutlu ve mutlu bir ülke fikriyle girdi. Yıllar boyunca yolunu aydınlatan bu inanç bugün ona hala güç ve kuvvet vermeye cesaret vermeye devam ediyor. Yıllar boyunca Ekrem, siyaset yaptığı sürece mutlaka duymuşsunuzdur, siyasetteki her adımını Allah beni önce aileme, sonra doğduğum topraklara, sonra da İstanbul'a ve ülkeme mahcup etmesin diye attı.
Ailesinin ve bu eşsiz coğrafyanın yani sizlerin onun gönlünde çok özel bir yeri vardır. Bugün burada Trabzon'da sizlerle olsaydı heyecanına heyecan, neşesine neşe katardı. Bugün olamadı ama yakında mutlaka olacak, o memleketine memleketi ona kavuşacak. Biliyorum, buna yürekten inanıyorum ki Karadeniz, Karadenizliler evladını geri alacak.
Ekrem, şimdi bizi hücresinden izliyor ve ben hem eşi hem de hemşehrisi olarak ona diyorum ki, 'İçini ferah tut Ekrem. Sen ne bizi aileni ne de doğduğun toprakları mahcup ettin. İstanbullulara ve ülkene karşı asla başını eğecek bir yanlış yapmadın.' İşte bu meydan şahit. Sizler şahitsiniz. Türkiye'nin tüm meydanları şahit.
"BUGÜN YÜREKTEN İNANARAK VE GERÇEKTEN DİYORUM Kİ 'İYİ Kİ EKREM İMAMOĞLU SİYASETE GİRDİ'"
Sevgili hemşehrilerim, Ekrem 2008 yılında CHP'ye üye olup siyasete girmeye karar verdiğinde herkesi dikkatle dinliyor, tüm yakınlarının fikirlerini alıyordu. Doğrusu ben o günlerde bu konuda çok da istekli değildim. Aklım diyordu ki 'Evet bu ülkeye gerçekten hizmet etmek isteyen dürüst çalışkan insanlar siyasette yer almalı.' Gerçekten ama gerçekten bu ülkeye hizmet etmek isteyen siyasette yer almalıydı. Ama yüreğim endişeliydi.
Siyasetin acımasız yanlarından ailesine zaman ayıramayacağından çok korkuyordum. Hatta kendi kendime 'Keşke vazgeçse bu yoldan geri dönse' diyordum. Bugünse yürekten inanarak ve gerçekten diyorum ki, 'iyi ki Ekrem İmamoğlu siyasete girdi. İyi ki adaletin, merhametin, iyiliğin hakim olması için yılmadan çalıştı. İyi ki herkes için daha güzel bir gelecek uğruna tüm kötülüklere karşı kendini siper etti. İyi ki bu ülkenin dört bir yanındaki insanları ortak bir umutta, ortak bir gelecekte buluşturdu.' Çünkü bu ülkede kardeşçe ve huzur içinde, refah içinde yaşamanın başka bir yolu yok.
"KİMSENİN SAĞLIĞIYLA HAYATIYLA OYNANMASIN İSTİYORUZ"
Bugün her birimiz bu mücadelenin bir parçasıyız artık. Aylardır meydan meydan gezen milyonlarca yurttaşımız gibi biz de adalet ve demokrasi talep ediyoruz ve ne bedel gerekiyorsa bu bedeli hep birlikte ödemeye hazırız. Ekrem İmamoğlu'na ve yol arkadaşlarına yapılan haksızlıkların bir daha kimseye yapılmadığı, hukukun herkese eşit uygulandığı bir Türkiye istiyoruz. Bizim derdimiz sadece sevdiklerimiz değil, herkes için adalet, herkes için hukuk istiyoruz. Kimse özgürlüğünden haksız yere mahrum bırakılmasın. Kimse ailesinden, çocuklarından ayrı kalmasın. Ortada iddianame bile yokken hiç kimse suçlu ilan edilmesin. Kimsenin sağlığıyla hayatıyla oynanmasın istiyoruz.
Aynı şekilde aynı Trabzon'un diğer kıymetli evladı Beylikdüzü Belediye Başkanımız Mehmet Murat Çalık'a reva görülen haksızlığın da bir an önce son bulmasını istiyoruz. Bizim özlemimiz 86 milyonun birlik içinde yaşadığı bir Türkiye. Çocukların ve gençlerin yarınlara umutla baktığı, kadınların güvende olduğu, çiftçilerin, emekçilerin, emeklilerin refah içinde yaşadığı bir ülke istiyoruz. Bugün bu mücadeleyi vermezsek yarın çok geç olabilir. Onun için yığılmayacağız, yorulmayacağız, bu mücadeleyi hep birlikte başaracağız. Mücadele edeceğiz ve sonunda her şey çok güzel olacak."
"CEBİMİZDE PARA YOK, HEPSİNİ HORTUMLADILAR"
Trabzonlu vatandaşlar, İmamoğlu’nun tutukluluğuna tepki gösterdi. Trabzonlu bir kadın yurttaş, mitinge katılım gerekçesini "İmamoğlu için buradayız. İmamoğlu’nun çıkması için, özgürlük için, demokrasi için buradayız" sözleriyle anlattı.
"Türkiye’de olan hukuksuzluğa karşı buradayız" diyen bir yurttaş ise "70 yaşındayım. 1973 yılından beri ömrümüz sol mücadelenin içinde geçti. 12 Eylül’leri gördük. Zindanlara girdik, çıktık. Daha bugünler olmasın diye buradayız" ifadelerini kullandı.
"İmamoğlu için buradayız, değişim için buradayız" ifadeleriyle İmamoğlu’na verdiği desteği dile getiren bir başka Trabzonlu kadın yurttaş ise "Bıktık artık" diye konuştu.
Mitinge Ekrem İmamoğlu maskesi ile katılan bir kadın yurttaş ise "Hukuksuzluk, haksızlık. Bizim de hakkımız, hukukumuz yok, onun için buradayız. Cebimizde para yok. Hepsini hortumladılar" sözleriyle sitem etti.
Trabzon'dayız! Dalga dalga Karadeniz’den, meydan meydan Türkiye’ye umut taşımaya geldik! https://t.co/9tgCP7dGJZ
— Özgür Özel (@eczozgurozel) July 19, 2025