Rektör Sultan 1. Abdurrahim: 'Artık sizden tam itaat istiyorum'
Şırnak Üniversitesi'ndeki tuhaflıklar devam ediyor. Rektör Abdurrahim Alkış, süresi 31 Aralık'ta dolacak ilana "kendisine itaat edenleri" atayacağını duyurarak kazananları isim isim açıkladı. "Benim mutlak irademe başkaldıran beyinsiz güruh" dedi.
ŞIRNAK Üniversitesi’nde uzun süredir tartışılan "adrese teslim kadro" ilanlarına bir yenisinin daha eklendiği görüldü. Üniversite Rektörü Abdurrahim Alkış, kişiye özel kadrolarla "kendisine itaat edenleri" atayacağını, kendisine muhalif gördüğü personeli tehdit ederek ilan etti.
Odatv'den Oğuz Ok'un haberine göre; 17 Aralık Çarşamba tarihli Facebook mesajında rektör, "Bu kurumun duvarları bile benimle konuşur; koridorların yankısı bile bana rapor verir" diyerek akademik ve idari personele gözdağı verdi.
YÖK Başkanı Erol Özvar ve YÖK Başkanvekili Metin Topçuoğlu'nun tam desteğini aldığını ileri süren Alkış, mesajında, "Bu üniversiteyi iradesiyle kucaklayıp dünyaya tanıtan benim gibi bir rektöre başkaldıracak kadar ileri giden ahmakların akıbeti hakkında konuştuk ve bunları üniversitemizde barındırmayacağımı bizzat ilettim ve onaylarını aldım" dedi. Ardından da yeni açılan öğretim üyesi kadrolarını "sadakatin ödüllendirilmesi" olarak tek tek sıraladı.
"BENİM MUTLAK İRADEME BAŞKALDIRAN BEYİNSİZ GÜRUH"
Rektör Abdurrahim Alkış'ın, üniversitedeki bazı öğretim görevlilerini öğretim üyesi olarak "yükselttiği", 17 Aralık 2025 Çarşamba tarihli Facebook mesajı şu şekilde:
"TÜM AKADEMİK VE İDARİ PERSONELİME UYARIMDIR
Kimin ne dediğini, kimin ne yaptığı, kimin kimlerle ne işler karıştırdığını bilmediğimi sanan ahmaklar ziyandadır. Bu kurumun duvarları bile benimle konuşur; koridorların yankısı bile bana rapor verir. Üniversitemizin karanlık köşelerinde yuvalanan, benim mutlak irademe karşı başkaldıran üniversitemizdeki zavallı ve beyinsiz bir güruhun benim kararlarıma karşı haber yaptıranların başına neler getirdiğime bakın da ibret alın.
"BANA BAŞKALDIRAN HAİNLER..."
Akıllarınca bana savaş açıp kazanacaklarını sanan ahmaklar hakkında YÖK Başkanımız Sayın Erol Özvar ve YÖK Başkanvekili Sayın Metin Topçuoğlu ile telefonda görüştüm. Bu üniversiteyi iradesiyle kucaklayıp dünyaya tanıtan benim gibi bir rektöre başkaldıracak kadar ileri giden ahmakların akıbeti hakkında konuştuk ve bunları üniversitemizde barındırmayacağımı bizzat ilettim ve onaylarını aldım.
Bana sadakatle bağlı olanları yükseltmem ve bana başkaldıran hainleri ise üniversiteden atmam için YÖK başkanımız ve başkanvekilimizin tam desteğini almış rektörünüz olarak artık bana en küçük bir yanlış yapanı asla affetmeyeceğimi bilmenizi istiyorum.
"YÖNETİCİLERE İTAAT FARZDIR"
Dinimiz İslam'da da emrolunduğu üzere yöneticilere itaat farzdır hükmü gereğince sizi yönetmeye muktedir olan Rektörünüz olarak sizden artık tam itaat istiyorum. Tam itaatle ve sadakatle bana bağlı olanları ödüllendirip terfi ettireceğim gerçeğini bugün çıktığımız Öğretim Üyesi ilanıyla hepinize emsal olarak gösteriyorum. İbret almak isteyenleriniz üniversiteden attıklarıma baksın, örnek almak isteyenleriniz ise taltif edip yükselttiklerime baksınlar.
"CÜBBELERİNİ BİZZAT BEN GİYDİRECEĞİM"
Aşağıdaki kişiler için açtığım kadrolar, sadakatin nasıl ödüllendirileceğinin emsalidir. 31 Aralık sonrasında, 2026 yılının ilk haftalarında bu arkadaşlarımızın atamasını yapıp cübbelerini bizzat ben giydireceğim.
- İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz İşletme Bölümü Profesörlük kadrolarına 15 numaralı açtığım ilanla Süreyya ECE'yi, 16 numaralı açtığım İlanla Emre Esat TOPALOĞLU'nu atamayı layık gördüm.
- Mühendislik Fakültemiz Elektrik-Elektronik Mühendisliği Elektronik Bölümü Profesörlük kadrosuna 17 Numaralı açtığım ilanla Asaf Tolga ÜLGEN'i atamayı layık gördüm.
- Şırnak Meslek Yüksekokulumuz Makine ve Metal Teknolojileri Makine Programı Bölümü Doçent kadrosuna 19 Numaralı açtığım ilanla Abdullah TURAN'ı atamayı layık gördüm.
- İlahiyat Fakültesi Fakültemiz Felsefe ve Din Bilimleri Din Felsefesi Bölümü Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna 20 Numaralı açtığım ilanla Kibar GÜRBÜZ'ü atamayı layık gördüm.
- Mühendislik Fakültemiz İnşaat Mühendisliği Geoteknik Bölümü Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna 21 Numaralı açtığım ilanla Bilal KORKMAZ'ı atamayı layık gördüm.
- Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna 24 Numaralı açtığım ilanla Görkem KAYA'yı atamayı layık gördüm.
- İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz İktisat Bölümü Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna 25 Numaralı açtığım ilanla Gökhan GELEGEN'i atamayı layık gördüm.
- Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz İlk ve Acil Yardım Bölümü Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna 26 Numaralı açtığım ilanla Kübra AKCAN'ı atamayı layık gördüm.
- Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik Bölümü Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna 27 Numaralı açtığım ilanla Ceylan Güzel İNAL'ı atamayı layık gördüm.
- Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuz Optisyenlik Bölümü Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna 28 Numaralı açtığım ilanla Mehdi TONKA'yı atamayı layık gördüm.
- Silopi Meslek Yüksekokulumuz Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna 29 Numaralı açtığım ilanla Kamuran YILDIZ'ı atamayı layık gördüm.
- Şırnak Meslek Yüksekokulumuz Özel Güvenlik ve Koruma Bölümü Doktor Öğretim Üyesi kadrosuna 30 Numaralı açtığım ilanla Fehime Konur TEKEŞ'i atamayı layık gördüm."



HUKUKİ AÇIDAN NE ANLAMA GELİYOR?
Hukukçulara göre, bir rektörün, henüz ilan süreci devam eden kadrolara kimin atanacağını önceden açıklaması ve bu durumu "sadakat ödülü" ile "itaat" söylemleriyle gerekçelendirmesi, anayasal suç teşkil etmekte. Bu tür bir tutumun, Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen görevi kötüye kullanma suçu kapsamında açık bir ihlal olduğu belirtilmekte.
Eşitlik ve liyakat ilkesinin ihlali:
Anayasanın eşitlik ilkesi, kamuya giriş ve kamu görevlerinde yükselmede liyakat ve objektif kriter zorunluluğunu zımnen içeriyor. Akademik kadroların, sadakat, biat ve yakınlık ekseninde dağıtılması, bu temel ilkeyle bağdaşmıyor.
2547 sayılı Kanun ve atama yönetmeliklerine aykırılık:
Öğretim üyesi atamalarında öngörülen usul; bilimsel kriterler, jüri değerlendirmesi, yayın ve akademik dosya üzerinden objektif bir inceleme yapılmasını gerektiriyor. İlan süreci daha tamamlanmadan, atamanın "fiilen bitirilmiş" gibi ifade edilmesi, bu prosedürü anlamsızlaştırıyor.
"KİŞİYE ÖZEL İLAN" VE GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA TARTIŞMASI
Yükseköğretim hukuku alanında yayımlanan makaleler ve emsal dosyalar; kişiye özel ilan düzenlemek veya kadroları belirli kişileri kayıracak şekilde kurgulamanın, bazı durumlarda Türk Ceza Kanunu'nun görevi kötüye kullanma hükümleri kapsamında tartışıldığını gösteriyor.
"BU BİR GÜÇ ZEHİRLENMESİ" DEDİ, YÖK'E ÇAĞRI YAPTI
Hukuka aykırı şekilde görev süresi yenilenmeyerek üniversitedeki görevine iki defa son verilen, mahkeme kararına rağmen yalnızca bir aylığına ataması yapılan akademisyen Ahmet Selçuk Bayburtlu, Odatv'ye şu değerlendirmede bulundu:
"Rektörün mesajının içeriği, yalnızca Şırnak üniversitesinin nasıl despotik ve hukuk tanımaz şekilde yönetildiğini göstermekle kalmayıp, ayrıca 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, öğretim üyesi atama yönetmelikleri ve 'kişiye özel ilan'a karşı Danıştay ve YÖK tarafından alınan kararları da alenen ihlal eden ağır suçların işlendiğini gösteriyor.
Öğretim üyelerinin ve idari personelin yaptığı eleştiri, itiraz, hukuki başvuru ve hatta medyaya konuşma hakkı, demokratik düzenin ve üniversite özerkliğinin ayrılmaz parçası olmasına rağmen, Rektör Abdurrahim Alkış adeta kendisini Cumhurbaşkanı gibi sanarak her şeyi “bildiğini”, kendisine muhalif gördüklerini ise üniversiteden atacağını söylüyor.
Gelinen noktada Şırnak Rektörü Abdurrahim Alkış işlediği suçlarla ve yaşadığı güç zehirlenmesiyle Türk akademisinin nasıl yozlaştığını gözler önüne seriyor. Şırnak Üniversitesi'nde bilimsel çalışmalarla değil 'rektöre itaat eden' kişilerin kişiye özel adrese teslim ilanlarla doçentlik ve profesörlük kadrolarına atandığını gösteren vahim ve içler acısı bir durumla karşı karşıyayız.
Rektör 17 Aralık'ta ilan ettiği ve 31 Aralık 2025 tarihinde başvuru süresi bitecek Öğretim Üyesi kadro ilanının bitmesini bile beklemeden üniversitedeki tüm akademik ve idari kadroya işledikleri suçlara karşı ses çıkarmayıp ortak olanların ve biat edip itaat edenleri nasıl yükselttiğini kadro kadro isim isim itiraf etmiştir.
Rektör kendisinin arkasında YÖK Başkanı Erol Özvar'ın ve YÖK Başkanvekili Metin Topçuoğlu'nun kendisini koruduğunu ve mahkeme kararını uygulamayarak işlediği Anayasal suçlara rağmen görevine devam edip üniversite kadrolarını kendisine biat edenlere peşkeş çekeceğini itiraf edecek kadar ileri gitmiştir, durum çok vahimdir. Buna ses çıkarmayan Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı da bu yaşananlara ortaktır. Türk akademisinin çöküşünü milletçe üzülerek izliyoruz."






