Sanatçı Ferahnur Barut: Devlet Tiyatrosu kişisel hırslara kurban ediliyor
Devlet Tiyatrosu’ndan emekli olan sanatçı Ferahnur Barut, kurumda adam kayırmacılıktan milyonluk harcamalara uzanan sorunları dile getirdi. Barut, "Bu tiyatroya 43 yılımı verdim, sessiz kalmam" dedi.
DEVLET Tiyatrosu sanatçısı Ferahnur Barut emekli oldu. Devlet Tiyatrosu’ndan emekli olurken Devlet Tiyatrosu çalışanları ona sürpriz bir toplantı düzenleyip plaket verdi. Barut; Devlet Tiyatrosu’nun kurumsallaşması adına birçok mücadele içinde yer aldı. Çeşitli platformlarda sanatsal özgürlüğü ve kurumsal özerkliği savundu. Yıllarını tiyatroya adamış oyuncuların son zamanlarda Devlet Tiyatrosu’nda yaşanan sıkıntıları dile getirmesi gündemde.
ESKİLER VE YENİLER!
Cumhuriyet'in haberine göre; Barut’a "Devlet Tiyatrosu’nda neler oluyor?" diye sorduk. Gelen cevap sayfalara sığmayacak kadar uzun.
"Gerekçeler bir tane değil ki" diye söze başlayan Barut, "Benim hikâyem aslında oynadığım bir oyunla başladı. İki oyunda oynuyordum. Rol aldığım ‘Troyalı Kadılar’ yöneticiler tarafından izlenmeden keyfi bir kararla kaldırıldı" dedi.
"ADAM KAYIRMACA..."
Yönetimde yapılan hataların, söz konusu yöneticilerin görevleri uzadıkça arttığını ifade eden Barut, "Adam kayırmacılık, eş-dost-ahbap düzeni en büyük sorunlardan biri. Fiilen genel müdür konumunda olan kişinin İstanbul-Ankara ortak projesi yaparak ödül avcılığına girişmesi ve bu hedefe ulaşmak için oyununu İstanbul’da iki hafta oynatması başta olmak üzere ince ince kurgulanmış bir program yürütmesi, koskoca kurumun kişisel hırslara kurban edilmesi canımızı yakıyor. Bugün bir başka ‘özel’ proje benzeri kişisel hedefler için çalışılmakta. Devlet Tiyatrosu Genel Müdür Tamer Karadağlı, ‘Ben dış işlerden sorumluyum Genel Müdür Yardımcı Sükun Işıtan içişlerden’ diyerek bütün bu sorunlara ilk düğmeyi yanlış ilikleyerek yol açtı" dedi.
Barut, "Bütün kariyeri bir televizyon dizisinde ‘Babababa...’ demek olan ve daha önce Devlet Tiyatrosu sınavına girmiş ama kazanamamış birini Devlet Tiyatrosu gibi köklü ve ciddi bir kuruma Genel Müdür yaptılar. Üstelik kendisi, 5 Haziran 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan AYM kararından bu yana genel müdürlük koltuğunda bir gün bile oturamaz. Bakanlığa 4 kere gittim ve 'Devlet Tiyatrosu’nun tam ortasına bir kişiyi bomba gibi bıraktınız', dedim. Sonuç ortada. Güç zehirlenmesine uğradılar. Sürekli hata yapıyorlar" ifadelerinde bulundu.
"DRAKULA’YA 6 MİLYON!"
Barut, tiyatroda adını açıklayamayacağı bir memurun, "Drakula oyununa 6 milyon TL gömdüler" dediğini iddia ediyor ve ekliyor:
"Bu ne demek biliyor musunuz? Sizin, tüyü bitmemiş yetimin parasının sokağa atılması demek. Uğurkan Erez adında bir moda tasarımcısı var. Kendi dalında önemli biridir belki bilmiyorum. Ama Devlet Tiyatrosu’nda bu işi yapacak yetişmiş kıdemli kreatörlerimiz varken dışarıdan getirdiği ve Drakula oyunun kostümlerini yaptırdığı Erez’e ne kadar ödendi, araştırıldı mı? Yine dışarıdan Ebru Kara yaklaşık 13 oyun koydu sahneye. DT’nin kadrosunda değil. Peki Devlet Tiyatrosu’nun kasasından bu hanımefendiye ne kadar ödeme yapıldı? Tiyatronun içinde yetişmiş fazlasıyla rejisörleri varken yapıldı bu. Evet dışarıdan yönetmen gelir ve başka bir pencereden bakar oyun yönetebilir, buna hiçbir itirazımız olmaz ama yaklaşık 13 oyunun bir kişiye yönettirilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu anlattıklarıma benzer o kadar sorun var ki."
VEDA YURTSEVER
Oyuncu Veda Yurtsever de yakın zamanda, "Bizim kurumda ne zaman eşofmanların yerini takım elbiseler aldı, o zaman düşüş başladı" diyerek 32 yıldır bünyesinde bulunduğu Devlet Tiyatroları’ndan ayrıldığını duyurdu. Yurtsever, yayımladığı veda mesajında Genel Müdür Tamer Karadağlı, Genel Müdür Yardımcısı ve Başrejisör Sükun Işıtan’ı bilet zamları ve salonlardaki seyirci sınıflandırması, turne harcamaları, "ortak yapım" tercihleri ve teşviklerde çifte standart iddialarıyla eleştirmişti.
10 CESUR KADIN
Sosyal medya hesaplarının hafiyeliğinin yapıldığının altını çizen Barut, "İç iletişim grubundaki paylaşımların ekran görüntülerinin teftiş kuruluna iletilmesi, yönetimin açık bir biçimde 5441 Sayılı Devlet Tiyatrosu Kanunu'na muhalefet suçu işlediğini göstermektedir. Yasamızın hiçbir yerinde teftiş kurulu olmadığı halde sanatçıları oraya havale etmek bu durumda mobbing değil de nedir? Tiyatrodan 10 kadına yaptılar bunu! Neden 10 kadına? Çünkü bu 10 kadın yöneticilerin bütün bu kişisel, kanun ve kural tanımaz davranışlarına karşı dimdik mücadele veriyor. Ayrıca şunu da belirteyim, emekli olmadan önce uğradığım ve arkadaşlarımın da uğradığı mobbinge karşı dava açıyoruz. Öyle kenarda oturup 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' diyemem ben! Bu tiyatroya adanmış 43 yılım var benim" diyor.
 
					



 
				 
				
 
				 
				
 
				 
				
 
				