TÜRKİYE, güney sınırlarında ateş hattında yaşarken; Suriye’nin kuzeyinde çatışmalar, İran ve İsrail arasında gerilim tırmanırken, Diyanet İşleri Başkanlığı bu haftaki Cuma hutbesinde toplumun gündeminden çok uzak bir konuya odaklandı: Düğün ve kutlama adetleri.

"Düğün Yapmanın da Bir Âdâbı Vardır" başlıklı hutbede, son yıllarda yaygınlaşan 'gelin hamamı', 'bekârlığa veda partisi', 'cinsiyet partisi' ve 'bebek geliş kutlaması' gibi etkinlikler hedef alındı. Diyanet, bu tür organizasyonların İslam’da ve Türk kültüründe yeri olmadığını savundu ve "Allah’ın haram kıldığı günahlara kapı aralayan etkinlikler" olarak tanımladı.

Hutbede ayrıca, düğünlerdeki gösteriş, israf, tesettüre aykırı giyim ve takı merasimleri eleştirildi. Konvoylarda silahla havaya ateş açılması, yüksek sesli müzik ve içki tüketimi gibi davranışların da İslami değerlere uygun olmadığı belirtildi.

"ÜLKENİN GERÇEK SORUNLARINDAN KOPUK"

Diyanet’in bu çıkışı, sosyal medyada ve kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Sosyal medyada birçok yurttaş 'ülkenin gerçek sorunlarından kopuk' ve 'özel yaşama müdahale' olarak yorumladı. Özellikle Türkiye’nin güney sınırlarında süren askeri hareketlilik ve bölgesel krizlerin yaşandığı bir dönemde, Diyanet’in odağını bu tür konulara çevirmesi eleştirilerin merkezine oturdu.

Diyanet daha önce de benzer şekilde yılbaşı kutlamaları, karma eğitim ve gençlik festivalleri gibi başlıklarda sert uyarılar yaptı; laik yaşam biçimine dönük sınır belirleyici çıkışlarıyla dikkati çekti. Son hutbe ise bu çizginin özel hayata daha doğrudan bir müdahaleye dönüştüğü yönünde yorumlandı.