Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Ömer Lütfi KANBUROĞLU

Siyasi partiler ne işe yarar?

Siyasî partiler, benzer siyasî görüşleri paylaşan kişilerin ülke yönetiminde söz sahibi olmak üzere kurdukları örgütlerdir.

Yani, bir siyasi partinin örgütlenirken tek bir hedefi vardır o da ülkeyi yönetmek

Siyasi partiler ülkeyi yönetmek için örgütlenir, ülkeyi yönetmek için önlerine hedef koyar ve ülkeyi yönetmek için çaba gösterirler.

Bütün amaçları ÜLKEYİ YÖNETMEKtir…

Hedefleri ülkeyi yönetmek olan siyasi partiler genelde bu amaçla kurulur gibi gözükseler de birçoğu tabela partisi olmanın ötesine geçemez ve yöneticilerine statü sağlamaktan başka bir şey yapmazlar.

Bu sebeple yazımızın konusu tabela partileri değil, TBMM’deki siyasi partiler olacaktır.

Türkiye’de barajı geçerek TBMM’ye girmeyi başarabilmiş 4 siyasi parti olmasına rağmen ülkeyi yönetmeye talip tek bir siyasi parti vardır; o da AKP’dir.

CHP ve MHP idarecileri ülkeyi değil, sadece kendi teşkilatlarını yönetebilme gayreti ve telaşı içerisindedirler. Kendi partilerinden başka bir şey düşünemedikleri için hedefleri de parti ile sınırlıdır.Bu iki partinin kendi içlerindeki hizip ve çekişmelerden kaynaklanan kaoslarla boğuşmaktan değil ülkeyi, kendi genel merkezlerini dahi yönetebilecek yetenekleri kalmamıştır.

HDP ise sadece seçim zamanında kullandığı, kendi açısından son derece rasyonel seçim stratejisini “kazara iktidar miktidar oluruz, neme lazım” diyerek terk etmiş ve “Türkiye partisi” olma yolunda emin adımlarla yürümek yerine kendisini uçurumdan aşağı atarak, başkalarının ekmeğine yağ sürmeyi tercih etmiştir.

Nedense Türkiye’de AKP dışındaki siyasi partilerin iktidar olarak ülkeyi yönetmek gibi bir hedefi yoktur. Muhalefet partilerinin bu tercihlerinin sebebi henüz anlaşılabilmiş değildir. Kimine göre “satılmış” diğerine göre “ajan” gibi kelimelerle açıklanmaya çalışılan bu anlamsız durum tek bir partinin, AKP’nin değirmenine su taşımaktadır…

Son genel seçimde AKP’lilerin bile hayretle karşıladıkları, bütün siyasi tahmin ve anketleri yanıltarak AKP’nin en az 10 yıl daha iktidarda kalmasıyla sonuçlanacak bu siyasi tablonun tek sebebi budur.Önümüzdeki 10 yıl içinde AKP’yi iktidardan uzaklaştırabilecek yegâne şey Ortadoğu’da üstlendiği taşeronlukların ayağına dolaşması olacaktır. Bu taşeronluklar Türkiye’nin bıçak sırtında yürümesini gerektirdiği gibi, en ufak bir tökezleme sadece AKP’nin değil, Türkiye’nin de sonu anlamına gelecektir.

Her an “iç savaş ya da istikrar” tarzı bir ikilem içinde kalan seçmenin önünde AKP’ye oy vermekten başka seçenek kalmamaktadır. Fakat bu terazinin her zaman AKP tarafının ağır basacağını düşünmek fazlası ile iyimserlik olur. Sosyo-ekonomik göstergeler öylesine bozuk ki birçok insan kendisine“istikrar” diye dayatılan şey yerine “diğerini” tercih edecek hale geldi, bunu unutmayalım. Belki bu da planın bir parçasıdır?

Mevcut tablonun sorumlusu bazı muhalefet partisi liderlerinin görevi bırakması da fazla bir şey değiştirmeyecektir zira ilk genel seçimin yapılmasına yıllar var. Önümüzdeki seçimlerde AKP toptan silinmeyeceğine, oyu düşse bile gene birinci parti olacağına göre şu andan itibaren muhalefet partileri radikal değişiklikler yapsa dahi bunun ilk meyvesini 10 sene sonra alacaktır.

10 sene…

Dile kolay!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
2 Yorum