Yıllardır Çankırı turizmi için gündeme taşıdığımız haberleri yakından takip eden okurlarımızdan duyarlı birisi, geçen gün özelden yazarak telefonumu istedi. Yaptığımız konuşmalarda kendisinin kış aylarında kayak yaptığını, bunun içinde memleketi olan Çankırı’yı, Ilgaz Yıldıztepe’yi tercih ettiğini söyledikten sonra, dakikalarca Yıldıztepe’deki eksiklikleri sıraladı.

Okurumuzun telefonda söylediklerini not olarak alamadığımı belirtip tarafımıza yazılı olarak iletmesini söyledim.

Bugün e-posta kutumda aşağıdaki mesajı buldum. Mesaj üzerinde gerekli olan imla düzeltmelerini yaptıktan sonra da okuyucu ile buluşturmaya karar verdim.

Sözcü18 okuyucusundan gelen e-postayı buyurun hep beraber okuyalım.

BİR TÜRLÜ YILDIZI PARLAMAYAN YILDIZTEPE!                                                         
"Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada ve Çankırı yerel basınında bir haber vardı. 
Çankırı’ya atanan tüm valilerin yaptığı gibi, sayın Abdullah Ayaz’da Ilgaz Yıldıztepe de inceleme yapmıştı. 
Her halde Çankırı’ya atanmanın gereğiydi bu.

Tüm valiler inceler ama Yıldıztepe’nin birikmiş sorunları bir türlü çözülemez.

Kimse yanlış anlamasın, bunun suçlusu olarak ne eski valilerimizi ne de sayın Abdullah Ayaz’ı görüyoruz. 
Suçlu; bilgisiz, ilgisiz, birikimsiz ve yetersiz halleriyle valilere birifing veren bürokratlardır.

Oysa sorunlarda, çözümleri de bellidir.

Bu sorunlar yıllardır yetkililere bildiriliyor ama bir türlü sonuç alınamıyor.

Yıldıztepe’de, Dikmen ve Samanyolu (İstiklal yolu) adında iki tane kayak pisti var. Bunların ikisinin de bazı bölgelerindeki eğim o kadar az ki, kayak resmen durma noktasına geliyor. Kayakçı ha bire baton sallıyor.

Telesiyej konusu ise tam bir felaket. 

Binmesi de, inmesi de başlı başına sıkıntı olan telesiyeje, terli halleriyle binen kayakçılar,  20-25 dakika süren yolculukla zirveye varıncaya kadar donuyorlar.

Günü birlik ziyaretçilerin, pistin ortasına kadar yürüyüp, selfi çekme merakları kendilerini olduğu kadar kayak yapanlar içinde tehlike yaratıyor.

Hafta sonları Ankara gibi yakın illerden gelen günübirlikçilerle ortalık ana-baba gününe dönüyor.

Kayak kiralamak isteyenler kayak bulamaz. Bulanlar, soyunmak-giyinmek için kabin, eşyalarını koymak için dolap bulamaz.

Hadi bunları hallettiler, ağır çalışan telesiyejin önünde saatlerce kuyruk beklerler.

Sıraladığım bu ve benzeri sorunları yetkililere defalarca iletmemize rağmen, yetkililerin yaptıkları tek şey, idare-i maslahattan başkası değildir.

Yapılan, Eylül ayı sonu bir iki iş makinesi getirmektir. Makineler tam çalışmaya başlayacakken, havalar bozulur, yağmur yağar, kar yağar ve pist çalışmaları bir sonraki sezona kalır.

Yani tam bir, kısır döngü.

Bu hali ile Yıldıztepe ulusal bir kayak merkezi olamaz. Olsa, olsa Çankırılıların ve bir kısım Ankaralı mangalcıların piknik yeri olur.

Gelelim aynı dağın kuzey yamaçlarını paylaştığımız komşumuz Kastamonu kayak bölgesine.

Geçen yıl Ilgaz’ın Kastamonu tarafında açılan Yurduntepe pistinde de benzer sorunlar vardı. Sezonda kayak yapanlardan alınan geri dönüşlerle sorunlar tek tek tespit edildi.

Kastamonu il özel idaresi bu yıl Mayıs ayı sonunda konuya el attı. Şu an harıl harıl pist düzenleme çalışması yapılıyor.

İkinci günübirlik tesis inşaatı hızla devam ediyor. Rüzgar perdeleri ihalesi yapıldı. 

Kısacası Kastamonu Valiliği 'inceleme' yerine sorun çözerken, biz 'incelemeler' yapmaya devam ediyoruz"

VEDAT BEKİ

Ilgaz'ın Kastamonu'da kalan bölümünde geçtiğimiz günlerde başlayan yeni pist düzenlemesi çalışmalarından bir görüntü... (Fotoğraf: Sözcü18/Özel)

Yine Kastamonu bölgesinde yapımına başlanan ikinci günübirlik tesis inşaatı...