Meclis'te CHP Grup Toplantısı'nda konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının başında Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ne kazanımlarını anlattı. “Bir Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne bakın, bir de Mustafa Kemal Atatürk’ün olmadığı İslam coğrafyasına bakın” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün büyüklüğünün anlaşılması için bu mukayesenin yapılması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “O kadar büyük ki, düşmanları bile ona saygı duyuyor, onu düşmanları Nobel’e barış adayı olarak gösterdiler” dedi.

Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmeyen dili uzunların da olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bizden bazı dili uzunlar var. Sağlığında da Atatürk’ü sevmeyenler vardı, şimdi de sevmeyenler var. Onlarda Allah korkusu yok. Bütün mal varlığını bu ülkeye adadı, bu ülkeye bu kadar hizmet etti, hayatı savaş meydanlarında geçti. Böyle bir insanı bizim yüceltmemiz kadar doğal ne olabilir. Mustafa Kemal’in Türkiye’si bugünkü Türkiye’den daha iyi olmalıydı. Hep beraber çalışacağız ve haramilerden bu ülkeyi kesinlikle temizleyeceğiz” diye konuştu.

ŞİLİLİ MADENCİLER 69 GÜN YER ALTINDA KALDI
Soma ve Ermenek’te yaşanan maden kazalarına ilişkin hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, “Sadece bizde bu kadar maden faciası oluyor. Çünkü devlet akıl ile yönetilmiyor, önyargı ile yönetiliyor. Devleti yöneten kişi madenciye de güvence verecek. Eğer devleti böyle yönetirseniz sorunu aşmış olursunuz. Ermenek’te bir facia oldu, 12 gün sonra 2 işçimizin naaşına ulaşıldı, şimdi 16 işçi için çaba harcanıyor. Daha önce Şili’de böyle bir olay olmuştu, 69 gün yer altında kaldı Şilili madenciler. Aradan bu kadar süre geçti bizim madencilere hala ulaşılamadı. 6 Kasım’da sendikaların yöneticilerini ve uzmanlarını topladık. Hep beraber oturduk bu facialar nasıl önlenir, hangi önlemleri almamız gerekir diye karar verdik. Tartışma sonunda dünyaları, siyasi görüşleri farklı olan bu grup 10 madde üzerinde uzlaştı” diyerek daha önce basın toplantısında açıkladığı 10 maddeyi okudu.

Hükümetin yapması gerekenleri CHP’nin yaptığını kaydeden Kılıçdaroğlu, hazırlanan bu 10 maddenin kanun teklifi olarak TBMM Başkanlığı’na verileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Buradan Davutoğlu’na sesleniyorum, senin görevini ben yapmak zorunda kaldım. Yer altındaki maden işçileri için sen bu önerileri getir, bizde getirelim, gerekirse ortak komisyon kuralım, artık yer altında ölümlere son verelim. Görevimizi yapalım, parlamento görevini yapmış olsun. Davutoğlu bunları yapar mı? Ağabeyine danışacaktır” şeklinde konuştu.

“BU FİDANI BENİM ADIMA ORAYA DİKİN”
Manisa’nın Yırca köyünde yaşanan olaylara da dikkat çeken ve grup toplantısına gelen Yırca sakinlerine zeytin dalı bulunan kürsüden hitap eden Kılıçdaroğlu, “Yırca sakinlerinin arazilerine nasıl göz konulduğunu anlatacağım size. 10 Mayıs 2014 Bakanlar Kurulu bir karar alıyor. Yırca köylülerinin arazileri acele kamulaştırılacak diye. Bir şeyin ivedi kamulaştırılmasının kuralları vardır. Yırca köylülerinin lehine değil, havuz medyasının lehine çalışan işadamı için bu kararı aldılar. 1 Eylül’de iptal kararı için Danıştay’a gittik, bu arada firma köylülere 19 Eylül’e kadar süre verdi, 17 Eylül gecesi baskın yaptılar ama baskında başarılı olamadılar, orada CHP’li milletvekilleri vardı. Danıştay yürütmeyi durdurma verdi. Bu kararın haberini önceden aldılar ve 6 bin zeytin ağacını katlettiler” dedi.

Kılıçdaroğlu, Yırca köyünden toplantıyı izlemeye gelen köylüleri kürsüye çağırarak, kürsüde bulunan fidanın zeytin ağaçlarının kesildiği alana kendisi adına dikilmesini istedi. Ağaçları yok eden yetkililer hakkında soruşturma açılmasını istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Namuslu savcılara sesleniyorum, kanun varken 6 bin zeytin ağacını yok eden yetkililer hakkında soruşturma istiyoruz. Bunu yapacak bir savcı istiyoruz” diye konuştu.

"ZAYTUNGÇULARA MESAJ GÖNDERİYORUZ"
Kılıçdaroğlu, "O zeytini benim adıma sökülen alana dikecekler. Bu hükümetin nasıl iki yüzlü hükümet olduğunu göstermek için güzel bir veri var elimde. Bir taraftan gidip zeytinleri keseceksin, sonra çıkacaksın televizyonlara çıkıp bir kamu spotu yayınlayacaksın. Ne diyor orada “çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak için haydi Türkiye tarım arazilerini koruyalım” tam bir komedi değil mi? Zaytungçulara mesaj gönderiyoruz" dedi.

“O SARAY BU ÜLKENİN İTİBARI DEĞİLDİR”
“O saray bu ülkenin itibarı değildir” diyerek Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na ilişkin eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, farklı ülkelerdeki saraylarla Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı kıyasladı. Kılıçdaroğlu, “Sana o parayı devleti yönet diye verdik, kendine kaçak saray yap diye vermedik o parayı. Saray ile itibar mı olur? Devleti itibarlı kılmadın sen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bütün dünyada alay konusu yaptınız. Yolsuzluğun itibarı, kaçağın, paranın itibarı olabilir mi? Bu sarayı halkın parası ile yapıyorsan ihanettir, kendi paran ile yapıyorsan israftır. Bunu ancak firavunlar yapar. Firavunlara bakarsanız görkemli sarayları onlar yapmışlardır” şeklinde konuştu.

“HİÇBİR KUTSAL MEKANDA ASKER POSTALI İSTEMİYORUZ”
İsrail askerlerinin Mescit-i Aksa’ya girmesine tepki gösteren ve Türkiye sınırları içinden Suriye’ye geçen Peşmerge’nin de Türkiye topraklarında olmasına karşı olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Mescit-i Aksa’ya çirkin bir saldırı yapıldı. Bütün dünya kınadı. Bunlarda kınadılar, bunlardan birisi çıktı dedi ki, ‘O kutsal topraklarda İsrail postalını ellerine vereceğiz’ dedi. Git ver bakalım. Boyundan büyük laflar söylemeyeceksin. Açıkta kalırsın, havada kalırsın. Hiçbir kutsal mekanda asker postalı istemiyoruz, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yabancı asker postalı istemiyoruz. Bu topraklarda Peşmerge’nin ne işi var. AK Parti’ye oy verenlere sesleniyorum, elini vicdanına koy ve düşün, benim topraklarımda benim askerim varken Peşmerge’nin buraya gelmesine hangi gerekçe ile sen izin veriyorsun. O koltuklarda oturanlar görevlerini yapmıyorlar, teslim alınmışlar, ülkeyi yönetemiyorlar” dedi.

CHP Grup Toplantısı’na katılan Yalova Milletvekili Muharrem İnce’ye partililer yoğun ilgi gösterirken, CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal da grup toplantısını izledi.