Öcalanın televizyonu 12 kanallı!

Öcalan'ın televizyonu 12 kanallı!

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fransa'da öldürülen PKK'lıların cenazelerinin Türkiye'ye getirilmesi konusunda açıklamalarda bulundu.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilerin karşısına geçen Bülent Arınç, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"İnsani bir olaydır. Olaya insani gözle bakılması ve cenazelerin adetlere göre defnedilmesi gerekir. Cenazenin provokasyona dönüşmemesi gerekir. Cinayetler üzerine yapılan açıklamaları sorumlu açıklamalar olarak görüyoruz. Açıklamalar provokasyona meydan vermeyecek, Türkiye'de huzur ve güveni bozmaması gerektiğini düşünüyoruz."

ÖCALAN 12 TELEVİZYON KANALI SEYREDEBİLECEK 
 
Arınç, "Öcalan'a daha önce disiplin cezaları verilmiş. Bu cezalar 2011 yılı sonu itibariyle sona ermiş. Bir yıl izlenmiş ve disiplin cezası gerektirecek bir durum görülmemiş. Buna ceza ve infaz kurumundaki idare ve gözlem kurulu karar veriyor. Bu sebeple 12 Ocak 2013 günü odasına 42 ekran LCD televizyon konmuş. Aynı gün saat 15.30 itibariyle TRT1, TRT 6, CNN Türk, Kanal 7, Samanyolu, Show, Kanal D, ATV, Star, NTV, Ülke TV ve Kanal 24 yayınlarını izleyebilmektedir" dedi. 
 
TÜRK HÜKÜMETİNİN DAHLİ YOK
 
Bu olay Paris'te bir evde 3 kadının öldürülmesidir. Bu olayın perde arkasında ne vardır? Bu sorunun cevabını şu anda verecek durumda değiliz. Gazetelerde yazılanlar, birilerinin söylediği sözler bizi şu anda bağlamıyor. Bu soruşturma içerisinde Türkiye ve Türk hükümetinin dahli yok. Bu soruşturmayı Fransız makamları yapıyor. Türkiye bu olayın ciddiyetle soruşturulması ve sorumlu kişilerin yargı önüne çıkarılmasını beklemektedir. Yardım açısından herhangi bir bilgiye ihtiyaç varsa Türkiye olarak üzerimize düşeni yaparız. Herkes bir şeyler söyleyebilir, konuşabilir, doğruluk payı vardır yanlışlık payı vardır. Sorumluluk mevkiinde olanlar senaryoları dillendirmek yerine gelişmeleri beklerler.
 
PROVOKASYONLARA DİKKAT!
 
Bir düşünceye göre cenazeler doğrudan Diyarbakır'a gelecek oradan memleketlerine gönderilecektir. Bir başka düşünceye göre cenazeler pazartesiye kalabilecektir. Bu cenaze törenlerini bir şova dönüştürmek isteyen, çatışma ortamına dönüştürmek isteyen marjinal gruplar, suç örgütleri olabilir. Bunlara karşı herkesi uyanık olmaya davet ediyoruz. Aksi takdirde güvenlik güçlerimiz olaya müdahale eder ve bu olayın müsebbiblerini etkisiz hale getirilmeye çalışır. Caneze defninin insani bir olay olarak yapılacak olmasını temenni ediyoruz.
 
OKTAY VURAL HEKİME GÖZÜKSÜN
 
Sayın Oktay Vural bizi hiç şaşırtmıyor. Bu sözleri çok doğaldır. Sorgusuz sualsiz bir infaz yapılmıştır. Bir insanın hayatına bu şekilde son verilmesini Bülent Arınç olarak üzüntüyle karşılıyorum. Bunu ifade etmemem gerekebilir. Bu cinayet bir insanın yargılanıp, yargı önüne çıkarılıp hakkındaki kararının verilmesinden ziyade onun hakkında doğrudan verilen karardır. Ben onları ululamış, geçmişte suça bulaşmış insanlar değildi demek istemiyorum. Oktay Vural'ın söyledikleri şudur 'İyi ki geberdiler, inşallah darısı başlarınadır' diyor. İkimizin arasındaki fark bu. Benim ruh sağlığım konusunda bana sağlık ve şifalar diliyor. Kendisine teşekkür ediyorum. Ama yeri gelmişken benim de ona bir tavsiyem olacak. Kendisini Meclis'te takip ediyorum. Ayakta bağırıp, çağırıyor. Mimiklerine bakıyorum, hareketlerine bakıyorum, üzülüyorum ve endişe ediyorum, acaba bir rahatsızlığı var mı diye. Mutlaka bir hekime görünmesini tavsiye ediyorum.
 
BAŞBAKAN SÜRECİN İÇİNDE DEĞİL
 
MİT sayın Başbakanımıza faaliyetleriyle ilgili bilgiler sunar. Türkiye'nin güvenliği daha doğrusu devletin güvenliği ilgili konularda kanunun kendisine verdiği kanunları kullanır ve gereğini yapar. Şu anda başlanan süreçte MİT kanunlar çerçevesinde görevini yerine getiriyor. Bunun dışında hükümetimizin veya sayın Başbakanımızın doğrudan sürecin içerisinde olduğunu kimse iddia etmemelidir. Silah bırakmanın temin edilebileceği konusunda bir ümit belirince siyasi güç de bir tavır içerisinde bulunacaktır.
 
BAHÇELİ ÇİZGİSİNDE TUTARLI
 
Sayın Bahçeli bu sürece tepki gösterdi. Tekrarlamaktan hicap duyacağım bazı kelemilerle sayın Başbakana yüklendi. 'Siz oraya giderseniz ben de Silivri'ye giderim' diye konuştu. Eğer 'mukabil olarak yapmadım' diyorsa geçtiğimiz hafta yaptığı konuşmayla çelişir. Sayın Bahçeli'nin tavrı kendi düşüncesi uzantısında istikrarlıdır. MİT'in inisiyatifiyle İmralı ile yapılan görüşme, Sayın Ahmet Türk ve bir vekilin yaptığı görüşmeler kamuoyunda nasıl karşılandı? CHP bu süreci destek verdi. Sayın Kılıçdaroğlu, sayın Bahçeli gibi bu sürece destek vermeyebilirdi. MHP önce bir suskunluk dönemi yaşadı, her zaman olduğu gibi Oktay Vural'ı konuşturdular ve Bahçeli de hükümeti yaralayan küçültücü ifadeler kullandı. Bu bizce yanlış ama kendileri açısından tutarlıdır.
 
MHP BARAJIN ALTINDA KALABİLİR
 
Kamuoyu ve sivil toplum kuruluşları bu süreci destekliyor. Anlaşılıyor ki, böyle bir süreç başlamışsa MHP'nin genel başkanı dışında ve onlarla birlikte hareket edenlerin dışında büyük bir topluluk bu süreçten Türkiye'nin fayda görebileceğini ve süreci baltalayacak pek çok provokasyonlara dikkat ediyor. MHP'nin çizgisinin bu olduğunu düşünüyorum. Böyle bir tavrın siyasi partiler açısından taşıdığı riskler var. Eğer süreç başarılı olursa MHP barajın altında kalabilir. Çünkü Türkiye'de herkes barış istiyor, gözyaşlarının dinmesini istiyor.
 
CHP DİŞ TABİPLERİ ODASI MI?
 
Sayın Haluk Koç'un ne dediğini anlamak mümkün değil. Ben biraz anladım da. Biraz açık konuşsunlar. Bu CHP yeri geldiğinde, sıkıştığında 'Bizi Atatürk kurdu, biz devleti kuran partiyiz, Cumhuriyet'i getirdik' diyor. 1950'de kaybettikleri iktidarı hala niye kazanamıyorlar bunu bana söylesinler demiştim. Bir siyasi partinin hedefi vardır. AK Parti kuruldu ve 15 ay sonra iktidara geldi. Siyasi partilerin meslek kuruluşlarından, derneklerden, vakıflardan ayıran özellikler vardır. CHP bir vakıf mı, diş tabipleri odası mı, hayır. Nedir? Bir siyasi parti. Siz CHP iktidar olma azmi ve geleceği görebiliyor musunuz? Milletimiz görseydi 63 yıldan bu yana herhalde CHP'yi iktidar yapardı. CHP Atatürk'ün arkasına sığınmasın. Bir profesör kendi partisinin başarısını  sorgulamak yerine bana laf yetiştirmeye çalışıyor. Olmuyor sayın hocam! Dersinize iyi çalışın.
 
İSTENİLEN DİLDE SAVUNMA YAPILACAK
 
Adalet Bakanlığımızın farklı konularda bir çalışması var. 4. Yargı Paketi bugünlerde Meclis Genel Kurulu'na gelmeyecek. Ancak komisyondan geçip de genel kurulda bekleyen bir konu var. Siz anadilde savunma diyorsunuz, kamuoyu da böyle biliyor. Yaptığımız iş anadilde savunmanın da ötesinde bir iştir. Sanık son savunmasına geldiği zaman 'Ben kendimi şu dilde daha iyi ifade edebiliyorum' diyebilir. Bu dilde esas hakkında savunma yapmasına imkan tanıyan bir değişiklik teklifimiz var. Yargı dili Türkçe olacaktır ama savunma hakkı kutsaldır.
 
1 YILI KALAN MAHKUMA SERBESTLİK
 
Cezaevlerinde tıbbi tedavi imkanı bulamayan, ölümcül bir hastalık durumu olan tabip raporlarıyla bu kişilerin tahliye edilmesine yol açacak bir düzenleme var. Son 1 yılı kalmış olanlara denetimli serbestlik olacak. En geç önümüzdeki hafta bu işin kanunlaştırılmasını teklif edeceğiz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
1 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler