Bankacılık kulislerinde dolaşan bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yakın danışmanları arasında yer alan ve ekibe sonradan katılan bir başdanışman, özel bankadan kullandığı 4.5 milyon dolarlık kredinin taksitlerini ödemedi. Başdanışmanı kızdırmaktan çekinen banka yönetimi ise, haciz işlemlerini başlatamadı. Banka, araya bazı siyasetçileri sokarak, başdanışmandan krediyi tahsil etmenin yollarını arıyor. Bu durum bankacılar arasında ise, çeşitli esprilere konu oldu.

Torpilli tahsilat dönemi….
Bankacılık sektörünü karıştıran başdanışman krizi, yaklaşık beş ay önce başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başdanışmanlarından birisi, yine hükümete yakınlığı ile bilinen ve Türkiye’nin önde gelen bankalarından birisinden yaklaşık 4.5 milyon liralık kredi kullandı. Kredinin birkaç taksidini ödeyen danışman, beş ay önce taksitleri ödememeye başladı. Ve krediyi kullandıran özel bankanın şube yöneticileri, başdanışmana krediyi ödemesi için uyarıda bulundu. Ancak bu uyarılar işe yaramadı. Hatta iddiaya göre, danışman kendisini arayan bankacılara sert tepki gösterdi. Şube, tüm uyarılara rağmen kredi taksitlerini ödemeyen danışman hakkında haciz kararı alamadı. Bunun yerine konu, özel bankanın yönetimine aktarıldı. Özel bankanın yönetim katı da, baş danışmanı kızdırmaktan korkarak, haciz kararı alamadı. Yönetim bazı hatırlı kişiler aracılığı ile başdanışmana ulaşmaya çalıştı. Ancak bu girişimler de bir sonuç vermedi. Şimdi kredinin batmasından endişe ediliyor.

Hazine ve BDDK’ya emanetçi modeli…
Öte yandan, Türk ekonomisi ile ilgili endişeler devam ederken, ekonominin kilit kurumlarına atamama yapılmaması tartışma konusu oldu. Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı ile BDDK Bakanı Muhkim Öztekin’in yerine, yaklaşık iki aydır atama yapılmadı. Ankara’da söz konusu kurumların başına kısa vadede bir atama yapılmasının düşünülmediği öğrenildi. Her iki kurumun da bir süre vekalet sistemi ile götürülmesi kesin gözüyle bakılıyor. Yine Ankara’da, her iki kurumada atama yapılamamasında, Köşk ile Başbakanlık arasında isim konusunda yaşan görüş ayrılığının da etkili olduğu öne sürüldü. (TARAF)