İsmail BOZKURT

İsmail BOZKURT

Bir dâhiyi uğurlarken: Gazi Yaşargil’e veda

Her çağ, kendi büyük insanlarını doğurur derler. Ama bu topraklardan her daim dâhiler çıkmaz. Hele ki Cumhuriyet’in ilk yıllarında, imkanların sınırlı, eğitim fırsatlarının eşit olmadığı o zorlu dönemde... İşte tam da böyle bir ortamda, adını dünya tıbbına altın harflerle yazdıracak bir Türk evladı doğdu: Prof. Dr. M. Gazi Yaşargil

Bugün, modern mikronöroşirurjinin kurucusu, yüzyılın beyin cerrahı olarak anılan bu büyük bilim insanının vefat haberini aldık. Yalnızca bir hekimi değil; bir çağın vicdanını, emeğini, inancını ve zekâsını uğurladık bugün. Sadece bir meslektaş değil, insanlığa adanmış bir ömrü kaybettik.

1935 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesinde dünyaya gelen Gazi Yaşargil’in çocukluğu savaşın gölgesinde geçti. Henüz ilkokuldayken II. Dünya Savaşı başlamıştı. Ülke yoksulluktu, dünya karışıktı, ama onun içindeki merak, öğrenme isteği ve azmi her şeyin üzerindeydi. Eğitim hayatı Ankara’da başladı, ardından Almanya ve İsviçre’ye uzanan uzun bir yolculukla devam etti. Ama o hiçbir zaman bu topraklardan bağını koparmadı. Ne kadar uzaklara giderse gitsin, kalbinin bir köşesi hep Türkiye’de kaldı.

Zürich Üniversitesi’nde geçirdiği yıllar sadece tıbbi becerilerinin değil, bilimsel vizyonunun da keskinleştiği dönemlerdi. Mikroskop altında yapılan ilk beyin ameliyatlarını gerçekleştirdiğinde takvimler 1967’yi gösteriyordu. O dönemde birçok hekim için hayal bile edilemeyecek teknikleri hayata geçiriyor, sinir sistemine ulaşmanın daha zarif ve etkili yollarını tasarlıyordu. Onun geliştirdiği mikrocerrahi teknikleri, sinir liflerinin arasından zar gibi geçerek insan hayatını kurtarmayı mümkün hale getirdi. Beyne ve omuriliğe ‘nazik’ davranmayı öğretti bize.

Kendisinden sonra gelen onlarca, yüzlerce beyin cerrahının hocası oldu. Onun ameliyat videoları, makaleleri, ders notları dünya çapında bir referansa dönüştü. Kimimiz onu kitaplardan tanıdık, kimimiz kongrelerde onu dinledik, kimimiz de ameliyat mikroskobunun arkasında onun çizdiği yolu izledik.

Ama onu asıl büyük yapan sadece tıp alanındaki başarısı değildi. Gazi Hoca tevazusuyla, mütevazı yaşam tarzıyla, gençlere duyduğu inançla büyüktü. Hiçbir zaman "Ben yaptım" demedi; "Ekiple başardık" dedi. Kendi adını değil, mikronöroşirurjiyi büyütmeye çalıştı. Yurt dışındaki parlak kariyerine rağmen, “Ben bir Türk hekimiyim,” demekten gurur duydu. İşte bu yüzden hepimiz onu sadece bir cerrah olarak değil, bir örnek, bir rehber, bir ilham kaynağı olarak gördük.

Bugün onu rahmetle ve minnetle anıyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki beyin cerrahlarının elinde onun tekniği, ruhunda onun disiplini yaşıyor. Tıp Fakültesi öğrencileri onun hikâyesiyle büyüyor. Bu memleketin çocukları onun hayalini kurduğu gibi; Çalışkan, üretken ve dünyaya değer katan bireyler olmak için çabalıyor...

Sevgili gençler, unutmayın; Gazi Yaşargil’in hayatı bize çok şey öğretiyor. Doğduğun yer, sahip olduğun imkanlar, o anki koşullar... Bunların hiçbiri kaderin değil. Asıl mesele; Hayal kurmak, çalışmak, yılmamak ve inatla hedefe yürümek. Eğer o başardıysa, siz de başarabilirsiniz. Çünkü bu topraklar hâlâ yeni Gazi Yaşargiller yetiştirebilir...

Uğurlar olsun hocam. Bize bıraktığınız bilim, ahlak ve adanmışlık mirası asla unutulmayacak. Sizin açtığınız yolda yürümeye, mikroskobun ışığını taşımaya devam edeceğiz...

Doç. Dr. İsmail BOZKURT
Medical Park Ankara Hastanesi
Yüksek İhtisas Üniversitesi Tıp Fakültesi
Beyin ve Sinir Cerrahisi AD
Ankara, Türkiye
---------------------------------------
Assoc. Prof. Ismail BOZKURT
Medical Park Ankara Hospital
Yuksek Ihtisas University School of Medicine
Department of Neurosurgery
Ankara, Türkiye

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.