
Metin YILMAZ
Haydar Behramoğlu ve Çankırı 'TOPRAĞIN SESİ' gazetesi
"Anne gezindiğin bağ, baba yaslandığın dağdır.
Ömrünün en güzel çağı, annen ve babanla olandır."Ataol Behramoğlu
ATAOL Behramoğlu; annesi İsmet Hanım ve babası Haydar Beyle en güzel çağlarını memleketimiz Çankırı’da yaşamıştır. İlk ve ortaokulu Çankırı’da okuyan Behramoğlu, 1960 yılında Çankırı Lisesi'nden mezun olmuştur. "Nihat Behram" olarak tanınan gazeteci ve şair Mustafa Nihat Behramoğlu'nun avukat Namık Kemal Behramoğlu'nun ağabeyidir.
9 Şubat 2008 tarihli Cumhuriyet gazetesinde 'Cumartesi Yazıları' köşesinde "Ergenliğimin önemli bir bölümü Çankırı'da geçti..." diyen şairin şairin hayatında Çankırı’da 1958 Mayıs’ın da yaşadıkları sel felaketinin büyük izi vardır. Çünkü felaketin yaşandığı o gün Çankırı’da oturdukları 2 katlı evin birinci katı tamamen sel altında kalmış, annesi pencereyi açarak "İmdat! Kurtarın bizi!" diye feryat etmiş... Yanlarındaki tek katlı evde oturan bir Çankırılı, o sel felaketinde boğularak can vermiş…
Şair Ataol Behramoğlu’nun, ilk şiirleri Ataol Gürus ismiyle dönemin Çankırı gazete ve dergileri olan Yeni Çankırı, Yeşil Ilgaz ve Çağrı'da yayınlanır.
Ataol Behramoğlu’nun babası Haydar Bey, Çankırı Teknik Ziraat Müdürü olarak şehrimizde görev yaptığı süre zarfında adından çokça söz ettirmiştir.
Günümüzde 'Behramoğlu' soyadını kullanan ailenin, o günkü soyadı Ataol Behramoğlu’nun Çankırı yıllarında yazılarının ve şiirlerinin altına yazdığı gibi Gürus'tu.
Çankırılı avukat Yakup İpek'le, Çankırı Teknik Ziraat Müdürü Haydar Gürus arasında başlayan husumet giderek büyüdü... Yakup İpek, 'Gürus' soyadındaki 'rus' hecesine dayanarak Haydar Gürus'u 'Rus' olmakla ve komünistlikle suçlayınca, iş soyadını değiştirmeye kadar gitti ve sonunda 'Gürus' ailesi "Köklerinin geldiği Azerbaycan'daki Behramoğlu"nu 'soyadı' olarak seçti.
Yüksek Ziraat Mühendisi Haydar Gürus, mesai arkadaşı olan rahmetli babam Tahsin Yılmaz'ın anlatımına göre hitabeti gibi kalemi de kuvvetli, çok faal ve karizmatik bir insanmış... Çankırı Teknik Ziraat Müdürü olarak düzenlediği etkinliklerle görev yaptığı dönemi çok başarılı ve dolu dolu geçirmiş...
Tarım Bakanlığı’nın 8 Eylül 1954 tarihinde Çankırı’da düzenlediği 'Teknik Ziraat Kongresi', Çankırı adına büyük kazanım sağlamış… (Fotoğraf: Metin Yılmaz arşivi)
Makamında çok az oturan, Çankırı’nın her köşesini dur durak bilmeden karış karış gezerek Çankırı insanını ve toprağını çok iyi tanıyan Haydar Beyin, Çankırı Teknik Ziraat Müdürlüğü yaptığı yıllarda Toprağın Sesi gazetesi Çankırı vilayet matbaasında 4 sayfa olarak Ekim 1953’te aylık olarak yayınlanmaya başlamış ve çiftçilere parasız dağıtılmış…
Güçlü bir iletişim unsuru olan gazetede, o yıllarda ziraat teknisyeni olan babamın mesleki yazıları da yer almış.
Gazetede Ziraat Haberleri başlığıyla Çankırı Teknik Ziraat Müdürlüğü’nün duyuruları ve faaliyetleri yer alırken; tarım ve hayvancılıkla ilgili eğitici, öğretici konular ve Ziraat Müdürü olarak Haydar Gürus'un çiftçiye, köylüye hitaben kaleme aldığı yazıları ve şiirleri de geniş yer tutuyor...
Kişnerken atımız Altay dağında
Atlattık Kingan’dan, Ural, Tibet’ten
Atilla başkandı büyük akında
Geçtik biz, Çin’e de sonsuz bir setten.(Haydar Gürus)
Babamın arşivinde bulduğum Toprağın Sesi gazetesi sayesinde ilk kez karşılaştığım Haydar beyin şiirlerini ayrı bir başlıkta ele alacağım... Şimdilik Ataol Behramoğlu’nun şairliğinin babadan geçtiğini söylemekle yetineyim.
Rahmetli babam Tahsin Yılmaz, nüfusun köy ağırlıklı olduğu 1950’li yıllarda Haydar Beyin mesleki yazılarında İslami ve milli vurgulamaları çok iyi yaptığını, sahada olduğu gibi yazı diliyle de köylülerle mükemmel diyalog kurduğunu, bunun da Çankırı Ziraat Müdürlüğünü çok başarılı kıldığını söylerdi.
Haydar Behramoğlu’nun Tarım Bakanlığı Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü'nce basılan "Cevizin Yetiştirilmesi ve Ekonomik Önemi" adlı bir de kitabı vardır.
Çankırı Basın Tarihi'nde adı geçmeyen ya da görmezden gelinen TOPRAĞIN SESİ gazetesi umarım bu yazıdan sonra anılır olur...