Çankırı'da yazılı basın maalesef olayları yazamıyor. Nasıl yazsın ki? İlan parasından olsun da matbaayı mı kapatsın? İşinden mi olsun? Daha olmadı, geçmişte olduğu gibi yazan sokak ortasında darp edilsin ve de ceza almasın! 

Elleri, kolları bağlanan ve ağzına bant yapıştırılan haberci arkadaşlar bu konuda eleştirildiklerinde yukarıdaki nedenleri sıralıyorlar!

Özgür basını olmayan bir ilde işin en iyisi; Haberciler, ilgilinin ellerine tutuşturduğu meni yazsınlar ve 'haberciyiz' diyerek ortada dolaşmasınlar!

Zaten üç-beş yandaş kurum dışında gazeteleri alan da yok! Vatandaş ilgi bile duymuyor. Biliyor ki; derdini değil, ellerine tutuşturulan makyajlı, pembe haberleri yazıyorlar.

Fesli Kadir'e ağıtlar yakan, çay-simit hesabı yaparak halkı yanlış yönlendirenler, öğrenciye dayak atan okul müdürleri, muhaliflerin arabasına saldıranlar ve Ankara'da ikamet edip günü birlik Çankırı Karatekin Üniversitesi'ni yönetmeye gidip gelenler...

Bunlar duyulanlar! Bir de kapalı kapılar ardında neler olmuş veya oluyor onları da zaman içinde öğreneceğiz. Şurası unutulmamalı ki hiçbir suç gizli kalmaz! 

Halkın bu kadar baskı altında tutulduğu, hukuksuzlukların ört-bas edildiği acı gerçek karşısında sanal ortama birkaç haber düşüyor. Düşüyor da ilgilenen, açıklama gönderen var mı?

Yok!

Hemen yaftalanıyor! 'Yalan yazıyor', 'mahkemeye vereceğim', 'hakkımı arayacağım' feryatları ortalığı kasıp kavuruyor!

Sade vatandaşa soruyorum? Çankırı’da neler olup bittiği hakkında hiç bilginiz var mı?

Yanıt hazır: Binalar, yollar yapıldı…

Başka başka daha neler oldu?

- Çankırı’nın taşıma nüfusu arttı. Çankırı büyüdü!

Nasıl büyüme ise bu?

Çankırı Karatekin Üniversitesi kanayan bir yara. Son haberlerde baş yöneticinin ikametinin Ankara’da olduğu ve her gün resmi araçla Çankırı’ya gidip geldiği duyuruldu. Aksi olsa zaten hayret ederdik. Yöneticiyi kim atıyor? Cumhurbaşkanı! Yani yönetici Cumhurbaşkanlığının personeli!

Kimi kime şikayet edeceksiniz? 

Fesli Kadir’e ağıtlar yakan anlı şanlı temsilcilerimiz oldukça Çankırı’nın bilim yuvası olabilecek üniversitesi kasaba okulundan ileriye gidemez, gitmiyor da! Öğrencilerin asla ilk sıralarda tercih ettiği okul olmadığını da ulusal basından öğreniyoruz. Binası çok, kalite eğitimcisi yok, verilen eğitim ise sorunlu!

Ya çay-simit hesabı yapanlara ne buyurulur?

Aslında kendilerine teşekkür etmek gerekir. Ulusal basında Çankırı’yı tanıttılar! Türkiye’de böyle bir il mi var diye herkesi şaşırttılar. Reklamın kötüsü olmazmış. Çankırı olumsuz da olsa 'reklamlarrr...' anonsu ile tanıtıldı.

Biliyoruz yazılanları birileri okuyacak ama… Okumakla kalacak. Kimse kimseden hesap sormayacak! 

Fesli Kadirler'e ağıtlar, yandaşı olmayanlara saldırılar, habercilere 'şunları yaz' emri vermeler, kendinden olmayanlara tepki veren militarist kafalar, öğrenci döven yöneticiler ve Ankara-Çankırı arası resmi araba ile gel-git dolmuş seferine çıkanlar acaba sorumluluk duygusu içinde 'Hata yaptık' derler mi? Açıklama yapıp kamuoyunu aydınlatırlar mı? Olur ya!

Hoca uyurken eve hırsız girer, bulduğu işe yarar ne varsa toplayıp götürür. Bunu gören hoca, kalan eşyaları toplar hırsızı takip ederek evine gider. Hırsız Hocayı evinde görünce şaşırır ve sorar: Bu saatte evimde ne arıyorsun? Hoca hiç istifini bozmadan: Oğlum biz bu eve taşınmadık mı?

Sürçü lisan ettik ise affola.

Bayramınızı tebrik eder, sağlıklı günler, helalinden makam ve mal edinmenizi dilerim...