Çok konuşulacak iddia: AKP’de kongre depremi

Çok konuşulacak iddia: AKP’de kongre depremi

AKP’nin İstanbul yenilgisinden sonra olağanüstü genel kurula gideceği iddiası gündeme geldi.

AKP’nin İstanbul yenilgisinden sonra olağanüstü genel kurula gideceği iddiası gündeme geldi.

Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, “AKP’de olağanüstü kongre tartışılıyor!” başlıklı yazısında, “31 Mart ve 23 Haziran'da alınan iki yenilginin ardından AKP kulisleri hareketli Kabine değişikliği ile parti üst organlarında değişimin yakın olduğu iddia edildi. Beştepe'ye yakın bir isim, ‘Ufukta erken genel kurul gözüküyor' tespitini yaptı. Babacan-Gül'ün kuracağı partiye karşı yeni isimlerle hamle yapılacağı öne sürülüyor” ifadeleri yer aldı.

AKP’li yazarların parti içinde değişikliğe işaret eden yazılar kaleme aldığına dikkat çeken Erkin şunları yazdı:

“Gelinen noktada İmamoğlu, AKP'den de yüzde 3.5 oy aldı ve 800 bin farkla kazandı. Bu yenilginin ardından ‘kabine değişikliği' sıkça konuşulur oldu. Burada da tanıdığımız Erdoğan açıklaması geldi: ‘Siparişle kabine değişikliği yapmayız. Biz istediğimiz zaman yaparız.’ Kulislerde, kabine değişikliğinin gecikmesinin nedeni ‘medya baskısına' bağlandı! Olağanüstü kongre kararı alma konusunda tartışmalar da yeniden hız kazandı.”

“UFUKTA ERKEN GENEL KURUL GÖZÜKÜYOR”
Aytunç Erkin, “İktidar partisi bugünlerde yeni bir genel kurulu tartışıyor. Karar alınırsa bunun da eylül ya da ekim ayı içerisinde olacağı konuşuluyor” diyerek yazısında şu iddialara yer verdi:

“Üst düzey bir yetkili ‘Ufukta erken genel kurul gözüküyor’ dedi. Teknik bir not verelim: AKP tüzüğünün 70. maddesi büyük kongrenin nasıl toplanacağını anlatıyor. Buna göre, kongreye genel başkan veya Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nun (MKYK) ya da delegelerinin en az 5'te birinin yazılı talebi ile gidiliyor. MKYK olağanüstü kongreyi bir hafta içinde ilân etmek durumunda. Kongrenin en geç çağrı tarihinden itibaren 45 gün içinde yapılması gerek. Devam edelim…

AKP Merkez Yürütme Kurulu'nda (MYK) da önemli değişiklikler yapılacağı da gelen bilgiler arasında. Sonbaharda partileşeceği konuşulan Abdullah Gül destekli Ali Babacan hareketine karşı da yeni kadrolarla mücadele verilmesi konusunda tartışmaların yaşandığı ifade ediliyor. Ancak…

17 yıldır yani AKP'nin iktidara geldiği günden bugüne ilk defa Tayip Erdoğan'ın liderliğinin tartışıldığı, eleştirilerin yapıldığının altı çiziliyor.

‘Partili Cumhurbaşkanı' konusunda tartışma yok ama cumhurbaşkanının genel başkan olmasını istemeyenler de seslerini yükseltiyor. Ailenin partide etkin olması, damat Berat Albayrak'a karşı negatif bakış açısı ve Kürt meselesinde ‘şahin' kanadın hakim olması ‘paslanmanın' nedenlerinden sayılıyor. Peki…

Adalet ve yargı konusu ne olacak?

4 – İktidarı yıpratan somut durum: Yargı sistemine güven kalmadı

Ali Babacan'la harekete edeceği konuşulan isimlere bakalım… Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin, eski bakanlardan Hüseyin Çelik, Nihat Ergün, kulis yazarı Fehmi Koru… Yeni bir isim yok, küskünler hareketi gibi. Ancak… Soldan, sağdan, liberal kesimlerden alınacak desteğin 2010 referandumunda yaratılan ‘Evet' enerjisine dönüşebileceği belirtiliyor. Kulislerde, Erdoğan muhaliflerinin sıkça ‘adalet ve yargı' konusunda yaptıkları eleştiriler konuşuluyor. Bu isimleri yakından tanıyan bir isim şu soruya yanıt istedi: ‘Babacan, Gül ve diğer isimler 17 yıllık iktidar pratiğinde uzun bir zaman rol aldılar ve bugün neden harekete geçtiler?’

Yine de ‘adalet' konusunda bağımsız düşünen iktidara yakın isimler, FETÖ borsası gerçeğine vurgu yapıyor. İktidarın, gerçek anlamda FETÖ'yle mücadele etmediği algısına örnek de SÖZCÜ, Cumhuriyet gibi gazetelere ‘akıl dışı' yöneltilen suçlamalar. Beştepe'ye yakın hukukçular yakın zamanda ‘adalet' konusunda sağlıklı adımlar atılacağını düşünüyor.

Bize de takip etmek düşüyor!”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler