Hayatımızın önemi ve şişme botlar...

Dün akşam bir polis memurunun Melan Çayında binmiş olduğu şişme botun devrilmesi sonucu kayıp olduğunu öğrendim ve ben bu satırları yazarken ne yazık ki naaş’ına ulaşılmış olduğu haberi yayımlandı. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve emniyet teşkilatına başsağlığı dilerim.

Aslında bu köşede mart ayının sonuna kadar av raporlarıma ve güncelerime devam edip, biz avcılar için ölü sezon olarak nitelendirdiğimiz yeni sezonun muhtemelen açılış tarihi olan ağustos ortalarına kadar olan süre içerisinde de sizlere avcılık ile ilgili çeşitli pratik bilgiler vermeyi ve tatlı su balıkçılığı hakkında yazılar yazmayı hedeflemiştim. Ancak dün akşam gelen üzücü haber, Çankırı’mızda kullanımı pek yaygın olmayan şişme botlar ve kullanımları hakkında pratik bilgiler vermeye beni mecbur kıldı.

En dar anlamda şişme botları, hava ile doldurulduktan sonra su üzerinde avlanmak veya gezinti için kullanılan farklı ebat ve şekillerde olan istenildiğinde havası indirildikten sonra katlanma özellikleri de olan nakil araçları olarak tanımlayabiliriz.

Çeşitli malzemelerden üretilen şişme botlar son 15 yıllık süre içerisinde özellikle tatlı su olta balık avcıları arasında oldukça rağbet görmüş durumdadır. İlk başlarda belli başlı bir iki firma piyasada söz sahibi oldukları halde avcılık sektöründe baş döndürücü hızlı ilerleme ve ülkemize kalitesiz Çin mallarının girmesi ve birde bilinçsiz kullanım eklenince çeşitli riskler ortaya çıkmış durumdadır. Artık bu malzemeyi özellikle deniz mevsiminin yaklaştığı mayıs ve haziran aylarında Çankırı’daki birçok kırtasiyeden bile temin etmek mümkün olmaktadır. Maalesef havuzlarda ve deniz kenarlarında kıyıdan 5-10 metre kadar kenarda kullanmaya elverişli olan şişme botlar fiyatları ve taşıma kolaylıkları ile avcı olmayan insanlarımızın bile iştahını kabartarak hemen bir tane edinme duygusu uyandırmaktadır.

Piyasada kürekle idare edilen çok basit olarak yapılmış ve fiyatı çok ucuz olan şişme botların yanı sıra oldukça sağlam yapılı ve güvenilir neredeyse bir otomobil fiyatından bile pahalı olan motorlu botlar da mevcuttur. Bizlere, ihtiyacımıza ve bu iş için ayırdığımız bütçemize göre sadece satın almanın yanı sıra mutlaka kullanım ve emniyetimiz için de bazı görevler düşmektedir. Gelin bir şişme bot edinirken dikkat etmemiz gereken bazı özellikleri ve kullanırken olmazsa olmaz kuralları birbiri ile bağlantılı olarak konuşalım.

Öncelikle satın alacağımız botu hangi amaçla kullanacağımızı belirlememiz gerekir. Eğer havuz veya deniz kenarında kullanılacaksa pek sorun yok! Muhtemelen tatilinizin daha ikinci gününde patlamış olduğu için çöpe atılmış olacaktır. Ancak av maksatlı bir kullanım düşünüyorsak, öncelikli olarak botumuzun et kalınlığının yüksek olmasına, en az 5 ve daha fazla birbirinden bağımsız şişen bölüm olmasına, uygun kürek setinin, uygun tamir kitinin,uygun hava basım ve boşaltım ekipmanının olmasına dikkat etmeliyiz.

Mutlak suretle botun dış çevresinde kaza esnasında tutunmamızı kolaylaştıracak ve botumuzu tamamen çevreleyen emniyet ipinin olmasına özen göstermeliyiz. Eğer benzinle çalışan bir motor ile botumuzu kullanıyorsak benzin bidonu ile motor arasındaki mesafenin mutlak suretle uygun olması gerekmektedir. Botumuza biniş ve inişlerimizde ayakkabılarımız da dahil olmak üzere kıyafetlerimizde kesinlikle delici veya kesici herhangi bir materyal bulunmamalıdır. Yüzmeyi bilsek bile can yeleğimiz olmadan bota binmemeye özen göstermeliyiz.

Tatlı su balıkçılarının genelde tercih ettiği 2-3 kişilik botlar olduğu için kullanım kılavuzlarında belirtilen miktardan daha fazla insan ve malzeme bindirerek suya girmemeliyiz. Unutmamak gerekir ki İlimiz çevresinde bulunan akarsuların akış hızları üzerlerinde kurulu barajların kapaklarının açılıp kapanmasından dolayı her gün farklılık göstermektedir. Bundan dolayı bot içerisindeyken suyun seviyesi ve akış debisi sürekli olarak gözlemlenmeli, zor bir durumla karşılaşıldığında alternatif bir planımız kafamızda mutlaka olmalı hatta en güzeli zor durum oluşmadan kıyıya çıkmalıyız. Bot içerisinde asla şaka yapılmamalı, ani hareketlerden kaçınmalı, inerken ve binerken ağırlık merkezine dikkat edilmeli, doğacak olumsuzluklara karşın daima serin kanlılığımızı korumalıyız. Suyun akışı istikametine ters esecek bir rüzgarda botumuzun rüzgara kapılmaması yada balık avlayacağımız bölgede sabitlenmek için mutlaka uygun büyüklükte bir çapa botumuzda bulunmalıdır.Bölgemizde bulunan akarsularımız rafting sporu için uygun güvenlik ve geçiş tedbirleri alınmamış sulardır asla rafting yapma niyetiyle suya girmemeliyiz. 

Hafızam yanıltmıyorsa sanırım 1996 yılının yaz mevsiminde Kırıkkale-Keskin İlçesi civarına bulunan Köprüköy beldesinden geçen Kızılırmak nehrinde bir arkadaşımla beraber bota binerek balık avlamak amacı ile ilerliyorduk. Olta iğnemizin botun yan bölümüne batması neticesinde hızla hava kaçıran botla suyun ortasında kala kalmıştık. Panik yapmamamız ve botumuzun 5 farklı birbirinden bağımsız olan bölümden imal edilmesi neticesinde havası tamamen inen bir bölüme rağmen hem de ıslanmadan tekrar karaya çıktığımızı hatırlıyorum. Böylesi bir olaydan sonra, suya gireceğiniz şişme botta, en az 5 veya daha fazla bölüm bundan olmalı diyorum. Zira bir veya iki bölümde çeşitli sebeplerden ötürü hava boşalma sorunu yaşansa bile diğer bölümler, sizin mutlak suretle hayata tutunmanızı sağlayacaktır.

İlimiz merkezinde çok yağış olmamasına karşın özellikle yüksek ilçelerimiz de fazla miktarda kar ve yağmur yağışı olmakta, bahar aylarında ısının artması ile dere ve ırmakları besleyen kar suları çoğalmakta ve yaz aylarında yanında piknik yapıp balık tuttuğumuz akarsularımız çok kuvvetli su debilerine ulaşmaktadır. Ayrıca yatakları genişleyen bu suları da, yaz aylarında hemen kenarlarında yetişen bir takım dikenli ağaçlar ve çalılar bahar aylarında suyun altında kaldığından dolayı gözle görülememektedir. Lütfen özellikle ilkbahar mevsiminde bu akarsularımıza botla girmekten kaçınalım.

Botta karşılaştığımız bir tehlike anında amacımız kafamızı bir yere çarpmadan nefes alış verişimizi idame ettirerek hayatta kalmak olmalıdır. Bunun için can yeleğini mutlaka üzerimize giymeliyiz. Şimdiden duyar gibiyim "zaten ben yüzme biliyorum can yeleğini giyip gülünç duruma düşmenin ne anlamı var" denildiğini. Bana da gülüyorlar, Çankırı merkezde aracımla hareket halindeyken emniyet kemeri taktığımdan dolayı. Emin olun ki gülenler, aslında “ağlanacak hallerine gülüyorlar’’. Eğer ki can yeleği kullanmamakta ısrar ediyorsak en azından botumuzu çevreleyen emniyet iplerine ucunda bir kilit sistemi olan kısa bir iple gerektiğinde kolay açılabilecek bir düzenekle kendimizi tutturmaktan imtina etmemeliyiz.
 
Bot edinirken ucuz olana değil de isteklerimizi karşılayabilecek ve hangi amaçla, nasıl bir suda kullanacağımızı göz önünde tutmalıyız. Kullanmış olduğum botumun fiyatı orta hallice olmasına rağmen Çankırı'da 4 veya beş şubesi bulunan bir marketler zincirinde yaz başında 30 TL fiyata bot satıldığını, benim botuma bu kadar ücret ödememin gereksizliğini dile getiren arkadaşımın eleştirilerinin ne kadar anlamsız olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.

Her türlü doğa sporuna gönül vermiş ancak imkanlarım dahilinde tatlı su olta balıkçılığı, kara avcılığı ve kayak sporu ile aktif olarak ilgilenen birisi olarak bu yazımın şişme bot edinmek isteyen doğa severlere ışık tutacağı ümidi ile alabileceğimiz azami emniyet tedbirlerinden imtina edilmemesini diliyorum.

Not: Kullandığımız fotoğraflar, bugün için piyasada fiyat aralıkları 25-75 TL arasında değişen fiyatlarla satılan botları göstermektedir.  
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.