“Cihân-ârâ cihân içindedür arayıbilmezler

O mâhîler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler” (Hayâli)

“Gözden uzak, dilden ırak” demiş birileri. Oysa uzakta olsa gözden, Kengiri hiç düşmedi dilden.

Nedeni mi? Ben de anlamadım elli küsur senedir.

Geçtiğimiz hafta Vedat Beki ile birlikte dört günlük Çankırı ziyareti yaptık.

Seçim öncesi aday adaylarının görücüye çıktığı bu günlerde, Çankırı, ilçeler, beldeler “şıngır, mıngır”

Aday adayları gerdeğe girmeye hazırlanan taze gelin gibi bir hevesli, bir hevesliler ki sormayın gitsin.

Sokakların nabzını tuttuk…

Ticaret erbabının üzerinde korku imparatorluğu kuran, çeşitli hediyelerle sade vatandaşı kandırmaya çalışan “şehrin ruhunu gasp eden” aday adayının nabzının “yusuf, yusuf” diye üç buçuk attığına şahit oldum..

Ahalinin bir kısmını, her zamanki gibi “dert üstü murad üstü” yuvarlanıp gidiyor.

Ah bir bilseler! Nereye yuvarlandıklarını.

Çankırı ilçelerinden birisinde ardında koruma ile vatandaşlara kendini takdim eden belediye başkan aday adayını da duydum, çok şükür.

Aday adayı iken ardında koruma ile dolaşan bu yangabuzu olur da partisi aday gösterirse, bir de elifi elifine denk gelirde seçilirse, ardında koruma ordusu ile mi dolaşacak bu halkından korkan, tırsak belediye başkan aday adayı?

Eskilerin hala “köy” dedikleri bu kasabanın meydanında sordum, orada yaşayan bir delikanlıya; "Facebookta memleketini, Angara, Çankırı yazan bir belediye başkan aday adayınız varmış, ‘halka hizmet hakka hizmettir, oyunuzu bana verir iseniz, köyün efendisi değil, hizmetkârı olmaya geliyorum' diye dolaşıp duruyormuş buralarda, gördün mü?"

Köyün delikanlısı, "Gördüm ağabey o yangabuzu" dedi. "Geçen bi cenaze vardı, tiril tiril lacivert takım elbise giymiş, başbakan gibi yeşil gravat takmış, başbakana öykünüyor ellaam. Ardında koruma ile geziyor, köyün zağarlarından, gölbezlerinden mi korktu da koruma ile dolaşıyor bilemedim” dedi.

Soraydın ya dedim köyün delikanlısına;

“Efendi ağa, madem köyün efendisi değil, hizmetkârı olmaya geliyorsun, bu ardındaki koruma nedir? Kimden korkuyorsun?” diye…

Köyün aksakallı dedeleri sen merak buyurma dediler.

“İslam’ın şartı beştir. Altıncısı haddini bilmektir.”

“Zamanı gelince de biz bilmeyene bildiririz. Koruma ile dolaşan aday adayı da ardına baka, baka geldiği gibi Angara’sına gider.”

Köyde koruma ile dolaşan aday adayının hikayesi burada biter mi?

Bitmez. Bu yangabuz aday adayının bizce malum diğer maceraları ile devam edecek.

Merak edene:

Yangabuz: Güvenilmeyen, iki yüzlü (TDK)