Yargıtay’da “dolandırıcılık ve rüşvet” gibi suçlara bakan 11. Hukuk Dairesi’nde tetkik hakimliği yapan Serhat Tercan, geçen hafta dayısının oğlu bankacı Mustafa Hastürk’ü öldürdükten sonra kayıplara karıştı. Ancak Tercan’ın cinayetin yanı sıra adam kaçırma, hırsızlık, özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma, uyuşturucu bulundurma, ruhsatsız silah taşıma ve tehdit suçlarından da arandığı ortaya çıktı.

 

Daha önce Sandıklı, Yenice ve Oltu gibi ilçelerde Cumhuriyet Savcılığı yapan Serhat Tercan, 2011’de HSYK’nın kararnamesi ile Yargıtay Tetkik Hakimliğine atandı. Tercan Ankara’ya taşınmalarının ardından kendini gece hayatına kaptırdı. İddiaya göre kumarda büyük paralar kaybeden ve bir konsomatrisle de ilişki yaşamaya başlayan Tercan, büyük bir servet harcamaya başladı.

 

Gece hayatının ardından Tercan’ın kendisi gibi hakim olan eşi ile de arası bozuldu. Eşine şiddet gösterdiği ve daha önce bu nedenle karakolluk olduğu da öğrenilen Tercan, geçen yıl Temmuz’da boşandı. Konsomatris sevgilisinin çalıştığı mekanda gecede yaklaşık 4 bin TL harcayan Tercan’ın, bu parayı bulabilmek için baktığı dosyalardan rüşvet aldığı da iddia edildi. Bununla da yetinmeyen hakim Tercan, daha büyük bir vurgunun planlarını yaptı. Cezaevinden şartlı salıverilen ve dosyaları kendisinde bulunan üç sanığı, “infazınızı yakarım” diye tehdit etti ve fidye için bir iş kadının kaçırılması planını yaptı. Merkezi Ankara’da olan Makimsan Asfalt’ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda ressam olan Mürvet Uragan, kaçırılıp ailesinden fidye istenecekti. Ancak plan başarısız oldu ve şüpheliler yakalandı.

 

Sanıklardan Haydar E., Ankara Organize Suçlarla Mücadele Bürosu’nda her şeyi anlattı: “Serhat Tercan iş kadını hakkında yakalama kararı çıkarttı. Biz de satın aldığımız polis kıyafetleri giyerek Mürvet Uragan’nın evine gittik. Yakalama kararını göstererek kendisini emniyete götüreceğimizi söyledik. Daha sonra Ankara Emniyeti’nin önünden Yenimahalle istikametine hareket ettik. Bu esnada peşimizde bir aracın olduğunu fark ettik. Mürvet Uragan’ın nişanlısı olduğunu anlayınca, kadını araca kelepçeleyerek olay yerinde bıraktık. Ancak nişanlısı peşimizi bırakmadı. Tehdit edildiğim için olaya karışmak durumunda kaldım.” 

 

Borç batağında olan Serhat Tercan’ın Yargıtay’da incelediği ve rapor hazırladığı dava dosyalarının yeniden inceleneceği ifade edildi. Serhat Tercan’ın Yargıtay’da incelediği ve rapor hazırladığı dava dosyalarının yeniden inceleneceği ifade edildi. Hakimin dava dosyalarındaki görüşlerini yazmadan önce rüşvet alıp almadığı da araştırılacak.

 

Tercan'ın durumu, 1970’lerin İstanbul’unda fırtına gibi esen ve “Marlon Kemal” olarak anılan savcı Kemal Şimşek’i hatırlattı. Eyüp Cumhuriyet Savcısı olan Şimşek, gündüzleri adaletten taviz vermeyen sıkı bir savcı, geceleri ise yeraltı dünyasının karanlık isimlerinden biriydi. Mercedesine ve silahına düşkün olan Marlon Kemal, tam bir kumar tutkunuydu. Ancak kopamadığı gece yaşantısı onun sonu oldu. 7 Mart 1977’de emek kulübünü basan Nurullah Çınar, Kemal’i kurşunlayarak öldürdü. (VATAN)