Soru şu: Sırada kim var?

İSTİHBARAT dünyasında tesadüf yoktur, sadece iyi planlanmış "temaslar" vardır.

Ela Rumeysa Cebeci vakası, basit bir aşk skandalı değil; ders kitaplarında okutulacak bir "Sekspiyanoj" (Bal Tuzağı / Bal Küpü) vakasıdır.

Gelin, perdenin arkasına bakalım.

ela-rumeyse-cebeci-resim-023.jpg

Öncelikle kavramları karıştırmamak lazım;

Bir Sekspiyanoj Operatörüne "Honeypot" (Bal Küpü) denmez. O, Honey Trap (Bal Tuzağı)'tir; yani hedefe duygusal kanca atan operatördür. Honeypot ise mekandır; Dinleme cihazlarıyla dolu o otel odasıdır.

CIA doktrini der ki: "Hedef, sekse değil, anlaşılmaya açtır." Cinsellik sadece kapıyı açan maymuncuktur. Eğer tuzağı kuran kişiyle (Trap), tuzağın kurulduğu mekanı (Pot) ayırt edemezseniz, oyunu kimin kurduğunu asla göremezsiniz.

g8wgg4awkaael9r.jpg

Peki, koca koca adamlar, güçlü figürler neden bu kadar basit düşer? Aşk mı? Asla...

İstihbarat uzmanları birini devşirirken MICE modelini kullanır: Money (Para), Ideology (İdeoloji), Coercion (Şantaj) ve Ego.

Bu tür "Bal Tuzağı" operasyonlarında tetikleyici unsur neredeyse her zaman Ego'dur.

Hedefteki şahıs, karşısındaki kadına aşık olmaz; o kadının gözlerinde gördüğü "kendisinin en mükemmel, en güçlü haline" aşık olur. Buna sahada "İnsan Arazisi Yakınsama" denir.

Karşı taraf size duymak istediklerinizi söyler, egonuzu besler. Unutmayın; bir erkeğin zırhındaki en zayıf nokta, kibri ve onaylanma ihtiyacıdır.

Cebeci'yi sadece bir "magazin figürü" veya "kullanıcı" sanmak, satranç tahtasında sadece piyonları görmektir.

O, literatürdeki tam karşılığıyla bir Access Agent (Erişim Ajanı)'dır. Kendisi profesyonel istihbaratçı değildir ama Yüksek Değerli Hedeflere (HVI) doğal erişimi vardır.

Görevi basittir: Hedefleri "Güvenli Bölge" sanılan partilere çekmek. Ancak burada kritik bir hata yapıldı. Erişim ajanı, aynı zamanda lojistik sağlayıcı (uyuşturucu temini) rolüne büründü.

Bu, onu "denetlenebilir" ve "harcanabilir" kıldı.

Telefonundan çıkan o meşhur isim listesi bir sosyalleşme ağı değil; potansiyel bir şantaj havuzudur.

"Sahada kuraldır: Lojistikle operasyonu birbirine karıştırırsan, iz bırakırsın."

Çantasındaki "uyuşturucu" sadece keyif maddesi değildir; o bir Kontrol Vektörü'dür.

İstihbarat analizinde "Kullanıcı" ile "Kolaylaştırıcı" kesin çizgilerle ayrılır. "Yüzde 70 bulurum" mesajı, kişiyi zincirde "kolaylaştırıcı" statüsüne sokar.

Neden mi tehlikeli?

Çünkü maddeyi temin eden kişi, o an o masada oturan, o maddeyi kullanan herkesin "Omerta" (Sessizlik Yemini) kodunu elinde tutar. Bir ortamda yasadışı madde varsa, orası artık teknik olarak bir Honeypot (Tuzak Mekanı)'tur. Kayıt cihazı olmasına gerek yok; Tanıklıklar ve dijital izler, birer Kompromat (Şantaj Malzemesi) niteliği taşır.

O masada oturan herkes, artık o maddenin sağlayıcısına gebedir.

Şunu soruyorsunuz: "Neden ünlü isimler, iş adamları bizzat gidip almıyor?"

Cevap: Operasyonel Güvenlik.

Büyük oyuncular, asla doğrudan ateşe dokunmazlar. Arada "Cut-Out" (Aracı/Kesici) kullanırlar. İstihbarat literatüründe Cut-Out; asıl fail ile eylem arasına konulan, yakalanması göze alınan tampon bölgedir.

"Sende var mı?" sorusu, riskin taşeronlaştırılmasıdır. HVI (Yüksek Değerli Hedef), riski almaz. Aracı (Cebeci) riski üstlenir.

Bir patlama (Bust) anında, şarapnel parçaları sadece Cut-Out'a isabet eder. Arkadaki büyük isimler ise "Makul İnkar Edilebilirlik" zırhına bürünür: "Ben sadece kahve içiyordum, çantasında ne olduğunu bilemem."

Hedefleri kontrol etmek için her zaman kaset şantajına gerek yoktur.

Bazen bir "Yaşam Tarzı Tuzağı" yeterlidir. Lüks, heyecan, yasaklı maddeler ve adrenalin... Hedefin rutin, sıkıcı hayatından kaçıp sığındığı bir "Yalan Dünya" inşa edilir.

Ancak bu kurgunun bir maliyeti vardır. Sürdürülemez harcamalar.

Cebeci'nin sosyal medyasındaki o ani zenginleşme, lüks paylaşımlar; istihbarat algoritmaları için devasa bir "Kırmızı Bayrak" idi.

İstihbaratta temel kural "Anomali Tespiti"dir. Gelir ve harcama arasındaki dengesizlik, birinin "satın alındığının" veya yasadışı bir akışın içinde olduğunun ilk kanıtıdır.

"Görünmez olması gerekenler, en çok parlayanlardır."

Peki bir insan, "Aşkım" dediği kişiyi tuzağa düşürüp, hapse girmesini izlerken nasıl rahat uyur? Vicdan mı?

Geçin bunları. Bu operasyonlarda başarılı olan profiller, klinik olarak "Karanlık Üçlü" özellikler gösterir:

- Makyavelizm (insanları araç görme),
- Narsisizm (üstünlük sanrısı)
- Psikopati (duygusal sığlık).

Ajan, inandırıcı olmak için yalanına kendi de inanır. Operasyon bittiğinde ise "Kimlik Dağılması" yaşarlar. En iyi ajanlar, en iyi yalan söyleyenler değildir; yalanı bizzat yaşayanlardır. Onlar için siz bir insan değil, tamamlanması gereken bir görev dosyasısınız.

Hedefi yok etmek için her zaman "ıslak işe" (suikast) gerek yoktur.

Psikolojisini bozmak yeterlidir. Soğuk Savaş döneminde Stasi'nin (Doğu Alman İstihbaratı) mükemmelleştirdiği bir teknik vardır: Zersetzung (Çürütme).

Hedefin itibarı, özel hayatı, sinir sistemi; dedikodu, belirsizlik ve ifşa ile sistematik olarak çökertilir.

Cebeci olayında medya üzerinden yürüyen linç ve itibar suikastı, modern bir "Dijital Zersetzung" örneğidir. Hedef savunma yapamaz hale getirilir, sosyal çevresinden izole edilir ve yalnızlaştırılır.

Unutmayın; itibar, istihbarat savaşlarında "Soft Kill" (Yumuşak İmha) silahıdır. Ölüden farkınız kalmaz.

Gelelim o meşhur adliye kıyafetine. Neden yeşil dekolteli elbise? Tesadüf mü? Hayır.

Bu bir "Visual PsyOps" (Görsel Psikolojik Harekat) denemesiydi. Verilmek istenen alt mesaj: "Yıkılmadım, güçlüyüm, umursamıyorum."

Ancak hedef kitle analizi hatalıydı. Yargı makamı ve muhafazakâr kamuoyu, bu görseli "meydan okuma" ve "ciddiyetsizlik" olarak kodladı.

Eski usul bal tuzakları artık demode oluyor. Fiziksel ajan göndermek pahalı ve riskli.

Gelecek "Siber-Honeypot"larda. Yapay zeka ile üretilmiş kusursuz profiller (LinkedIn/Insta), hedeflere ulaşıp malware yükletiyor. Biz buna "Catfishing" diyoruz ama seviye atladı.

Risk şu: Cebeci vakasındaki gibi fiziksel kanıt (saç teli, uyuşturucu, HTS kaydı) bırakma derdi yok. Daha korkuncu ise "Deepfake Kompromat". Hedefin yüzünü ve sesini kullanarak, hiç bulunmadığı bir ortamda, hiç yapmadığı bir şeyi yapmış gibi göstermek. Şantajın üretim maliyeti sıfıra indi.

Dijital dünyada tanıştığınız o "Mükemmel Partner", muhtemelen sizi fişleyen bir algoritmadır.

Ve final. İstihbarat dünyasının en acımasız kuralı Ela Rumeysa Cebeci için de işledi: "Varlıklar harcanabilir".

Operasyonel faydası, yarattığı riskin altında kaldığı an, sistem düğmeye basar.

"Yanmış" statüsüne düşen ajan veya aracı, o saniye tek başına bırakılır.

Şahlar ve Vezirler (Medya patronları, nüfuzlu iş insanları) oyuna devam ederken, piyonlar kutudan çıkarılır ve bir kenara atılır.

Telefonundaki veriler mi?

Onlar artık bir "Dead Man's Switch" (Ölü Adamın Anahtarı) değil, sadece savcılığın delil klasörüdür.

Soru şu: Sırada kim var?

SERKAN YILDIZ / X hesabı; @serkan80yildiz / 22 Aralık 2025 tarihli tweetleri

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.