Gündemden kısa kısa…

Sarkozy’nin, Cumhurbaşkanı seçimlerine  yönelik yaptığı atraksiyon sonucunda Fransız Senatosu’nda kabul edilen ve “Ermeni soykırımı yoktur demek suçtur” içerikli yasa, yine 60’ın üzerinde parlamenterin imzasıyla Anayasa Mahkemesine gidiyor. Muhtemeldir ki, Anayasa Mahkemesi bu yasayı iptal edecek. Çünkü, bu yasa tamamiyle fikir ve düşünce hürriyetine aykırıdır ve fikir ve düşünce hürriyetine çok önem verdiği söylenilen bir ülkede böylesi bir saçma yasanın çıkması her bakımdan garabettir. Anayasa Mahkemesi bu yanlıştan dönecek ve böylece herkesin istediği olacak. Böyle bir karar elbetteki Sarkozy’nin de işine gelecek. Çünkü ta baştan beri Sarkozy bu süreci planlıyordu ve istediğini almış olacak. Yasayı Senato’ya götürmek, burada kabul edilmesini sağlamak ilk adımdı ve böylece Ermenilerin oylarını cebine attı. Ama böyle bir yasanın çıkması Fransız değerlerine de ters düşecekti ve bunun da Anayasa Mahkemesi’nde reddedileceğini biliyordu. Sonuçta bu reddediş Türkiye’nin de istediği bir şeydi. Bu durumda bu işten herkes istediğini almış ve hedefine ulaşmış olacak. Yani, son bir aydır Sarkozy’nin yazıp çizdiği bir senaryoyla yatıp kalktık. Bakalım Sarkozy seçimlerde bu atraksiyonunun karşılığını nasıl alacak?

***

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Aydınlar ve iki yardımcısı bugün sürpriz bir kararla istifa etti. Sürprizdi çünkü daha 24 saat önce göreve devam kararı almışlardı. Bu, Mehmet Ali Aydınlar’ın ilk “karardan dönme” eylemi değildi. Süreç içinde bir çok kez bir gün önce söylediğinin tam tersini ertesi gün söyleyerek kaos ortamını iyice belirsizliğe sürüklemişti. Ta baştan kesin, kararlı ve tutarlı bir adım atamayan ve böylece ilerleyen süreç içinde gittikçe batağa saplanan Aydınlar ve ekibi en sonunda bu baskıyı kaldıramayarak teslim bayrağını çekti. Şimdi ne olacak? Şubat ayı sonuna doğru Genel Kurul tekrar toplanacak yeni başkanı seçecek. Böylece gündemdeki şike soruşturması da iyice sarkacak ve muhtemelen klüpler ve kişiler hakkındaki kararlar önümüzdeki sezona kadar alınamayacak. Öte yandan şunu da belirtmek lazım ki, Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım bu süreci kendilerince yönlendirmiş ve istediklerini elde etmişlerdir.

***

Tarihe “Kurultaylar Partisi” olarak geçen ve bu özelliğini bıkmadan usanmadan sergileyen CHP yine kurultaya gidiyor; hem de peşpeşe iki kurultaya… Kurultay toplamaktan siyaset yapmaya vakit bulamayan, siyaseti de kendi aralarında ve kendilerini yıpratma adına sadece kurultaylarda yapan CHP’yi yine karanlık ve belirsiz bir dönem bekliyor. Parti içindeki muhalefetin başlıca hedefi Genel Başkan Kılıçdaroğlu… Şimdiye kadarki muhalefet anlayışı ve yaptığı komik davranışlar ve sarfettiği matrak sözlerle kendi partililerinin bile sabrını zorlayan Kılıçdaroğlu topun ağzında. Belki bu kurultaylardan yine o genel başkan çıkacaktır ama önemli oranda yıpranmış ve yara almış olarak… Bu da, daha sonraki süreçte ipinin çekileceği anlamına geliyor. Her ne kadar Kılıçdaroğlu “bayram havasında kurultay yapacağız” diyorsa da, bu kurultayların kendisi için bayram mı yoksa zehir mi olacağını yakın zamanda göreceğiz…

***

Askeri vesayetin kalıntılarının ve izlerinin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik adımlar peyderpey atılıyor. Bunlardan biri de, okullarda Milli Güvenlik Dersinin kaldırılmasıydı. Milli Güvenlik Dersine giren subay öğretmenlerin bu dersi vermekten çok okuldaki öğretmenleri fişlemek için görevlendirildikleri ortaya konulmuştu. Zaten “boş ders” olarak görülen bu derslerin kaldırılması demokratikleşme sürecinin anlamlı adımlarından birini teşkil ediyor. Ayrıca, Orduevlerinde subaylar arasındaki rütbe farklarının kaldırılması ve artık general ile bir subayın yan yana bir etkinlikte bulanacağı bir uygulamanın getirilmesi de böylesine ayrımcı bir tutumun silinmesi açımından isabetli olmuştur.

***

Uludere’de 34 insanın ölümüyle sonuçlanan hava saldırısının arka planında yine PKK’nın olduğu ve bu kaçakçıların özellikle ve bilhassa ölüme gönderildiği elde edilen bilgiler ışığında somutlaştı. Zaten önceden de bildiğimiz bir gerçek bir kez daha gözler önüne serildi: Bu, insanlıktan nasibini almamış, soy özürlü ve kahpe yaratıkların kendi soyundan insanları bile tuzaklara yem olarak kullanmaları ve BDP adı verilen şer örgütünün mensuplarının olay sonrası kahkahalar atması, ihanetten de öte şerefsizlik ve köpekliktir…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.