Öğretmen Lisesinde matematik dersi öğretmeni "Hakan Arslan 'vukuatları' bitmek bilmiyor" başlıklı haberimizin yarattığı dalga Çankırı Merkez'de yankı buldu!

Karatekin gazetesinin 29 Nisan 2010 Perşembe günlü sayısının 1. sayfasından "Orada neler oluyor?" başlıklığıyla verilen haberde "Anadolu Öğretmen Lisesinde yaşanan olaylar buz dağının üstü mü?" şeklinde üst başlıkla verilmiş.

Gazetenin 1. sayfasından verilerek 3'üncü sayfada devamı ile okuyucusuna ulaşan haberin tam metnini sizlere sunarken, Nevzat Ayaz Anadolu Öğretmen Lisesi ile birlikte, Anadolu Lisesi ve Süleyman Demirel Fen Lisesinde kadrolaşan "Fethullahçı" ekibin icraatlerini önümüzdeki günlerde bölümler halinde sizlere sunmanın gayretinde olacağız.

"ORADA
NELER OLUYOR?"
Geçtiğimiz haftalarda bir öğretmenle öğrenci arasında meydana gelen kavgayla gündeme gelen Nevzat Ayaz Anadolu Öğretmen Lisesi’nde, geçtiğimiz hafta aynı öğretmenin karıştığı bir başka dayak olayı dikkatleri çekti. Öğretmen H.A.’nın öğrenciyi odasında dövmekle yetinmeyerek Okul Müdürü G.Ç.’ye şikayete giden öğrenciyi, okul müdürünün odasında da tokatlaması, okulda en üst düzey idareci nezdinde şiddete göz yumulduğunu gösterdi.

Sebebi ne olursa olsun, insan üzerinde uygulanan şiddetin yasaklandığı çağdaş toplumlarda, özellikle çocuklara uygulanan şiddet, daha büyük ceza ve baskılarla engellenmeye çalışılırken, adı geçen öğretmenin elini kolunu sallayarak okula gidip geliyor olması, öğrenciler üzerinde oluşturulan baskının da artırılması anlamına geliyor. Başta okul yöneticileri olmak üzere, Milli Eğitim yetkilileri, sokakta yaşanmış spontane bir olaymış gibi Anadolu Öğretmen Lisesinde yaşanan şiddet olaylarını ve tırmanan gerilimi görmezden geliyor.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir öğrenci, H.A.’nın içinde olanı dışına yansıtan bir yapısı olduğunu ve bu nedenle olaylarda O’nun ön plana çıktığını söylüyor. Okulda gruplaşan bir kısım öğretmenin öğrenciler arasında ayrım yapmaktan, mensup oldukları düşünceye öğrenci çekmeye varıncaya kadar bir sürü faaliyette bulunduğunu söyleyen öğrenci, “H.A. ‘Eskiden ezilendik. Sonra eşit seviyeye geldik. Şimdi ezen olduk’ diye konuşuyor bizimle. Örneğin geçen yıl, pansiyondan kendilerine yakın gördükleri öğrencileri pikniğe götürdüler. Piknik esnasında bir arkadaşımızın kolu kırılmış. Hiçbir şey olmamış gibi olayı örtbas ettiler. Aynı durumu bizler yaşamış olsaydık, Disiplin Kurulu hemen çalışmaya başlardı” dedi.

Pek çok öğrencinin not ve disiplin korkusuyla rahatsızlıklarını dillendirmeye cesaret edemediğini söyleyen öğrenci, benzer olayların daha önce de yaşandığını, ancak örtbas edildiğini söyledi. Bahsettiği grubun sınıf içine siyaset taşıdığını ve isim vermeden belli bir partinin sözcülüğünü yaptığını söyleyen öğrenci, “Dersini anlatmak yerine, bu konularda bizlere bilgi vermeye çalışıyorlar. İnanmasak bile, bazen inanmış gibi davranmak durumunda kalıyoruz. Kendilerine yakın buldukları bazı arkadaşlara bundan rahatsız olup olmadıklarını sorduğumda ise çoğu kez “Ne yapalım? Not defteri onların elinde” gibi cevaplarla karşılaşıyorum” dedi.

Konuyla ilgili olarak gazetemize bir açıklama yapan MHP Belediye Meclis Üyesi Ali Serhat Kalaycı da, eski bir öğretmen olarak Anadolu Öğretmen Lisesinde meydana gelen olayları uzun bir süredir duyduğunu ve konuyu araştırdığını söyledi.

Kalaycı, Anayasanın temel ilkelerine samimiyetle inandığını, Cumhuriyetimizin temel niteliklerine saldıran istismarcılarla her zaman mücadele edeceğini söyleyerek, “Gerekirse yasal merciiler nezdinde de girişimlerde bulunacağım. Bu insanların okulda yaptıkları çalışmalar ile ilgili çok ciddi iddialar var. Yetkililer, bu gidişe bir an önce dur demek zorunda. Çünkü mızrak çuvala sığmıyor artık” dedi. (Karatekin gazetesi, 29 Nisan 2010 Perşembe)