Bu çabalara son örnek; geçtiğimiz günlerde "18 ayda 18 proje" kapsamı dahilinde Çankırılılar'ın hizmetine giren mezarlık ve gasilhane binasında düzenlediği basın toplantısında "defin işlemlerine de yeni bir boyut getirdik. Bundan böyle cenaze ve defin hizmetlerinden ücret alınmayacak" dedi ve ilave etti: Ben dirinin de ölünün de başkanıyım!

 

Başkan Dinç sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Çankırımızda cenaze ve defin işlemleri bundan böyle ücretsiz olarak yapılacaktır. Vatandaşlarımız, doktorlardan alacağı ölüm belgesinden sonra “Alo 188” numaralı hattı aramak sureti ile adres belirtecekler, ekiplerimiz cenaze evine giderek cenazeyi alıp, gasilhaneye getirecekler. Cenaze sahibi hiçbir şeye dokunmayacak ve cenazenin yıkama, kefenleme, defin gibi bütün işlemleri belediyemiz ekipleri tarafından hiçbir ücret ödemeksizin gerçekleştirilecek."

 

Sözcü18 Haber Merkezi'nin elde ettiği bilgilere göre; Belediye Başkanı İrfan Dinç'i böylesi bir açıklama yapmaya sürükleyen nedenler hayli kabarık!

 

Çankırı'da bir yakınını kaybeden cenaze sahibinin bugüne kadar yaşadığı en büyük sıkıntı 'mezar kazım ücreti'nin fahiş fiyatlara ulaşması ile birlikte, belediyenin gerçekleştirdiği 'ölüm anonsu' ve 'cenaze nakil' işlemlerinde bazı kişilerce sağlanan maddi çıkar ve menfaatlerdi.

 

Vatandaşlar arasında giderek artan benzer şikayetler geçtiğimiz aylarda Belediye'nin önemli bir çalışanının 'işten uzaklaştırılmasına' kadar varmıştı.

 

Başkan Dinç, son yaptığı hamle ile AK Parti'nin yaptırdığı anketlerde kendisi ile ilgili çıkan düşük yüzdelerin de kamuoyuna yansıması ile birlikte yeniden 'imaj tazeleme' çalışmalarına girmiş olduğunu gösteriyor...

 

Son olarak; Başkan Dinç'in "Ben dirinin de ölünün de başkanıyım" sözüne ise;

 

Yüzde 32'nin 4'te birine mi?!

 

Demekten kendimizi alamıyoruz...