Bizim köyün bir muhtarı var; konu kendisi ve akrabaları olunca acayip iş bitirici, derhal gereğini yapar.

Köyün kaldırımı, aydınlatması, suyu, yolları onun sayesinde çok güzel oldu. Bu işleri çok sever, yani akçalı işleri. Mesleği gereği paranın kokusunu beş kilometre öteden alır ama sıra komşu köyün işgal ettiği merayı geri almaya, dağdan gelen eşkıyalar köyümüzü basıp talan ettiğinde, insanlarımızı kaçırdığında arada bulasın.

Netameli konularda hep bizim köyün kolcusu Cafer suçludur. Eşkıya köyü mü bastı? Cafer’in ihmali vardır. Eşkıya birini öldürsün Cafer uyuyor muydun? Eşkıya merayı işgal eder “ben karışmam Cafer baksın” der.

Cafer’e gidip “aman Cafer şu işe bir çare bul” dediğimizde Cafer: “ben karışmam kardeşim, geçen gün eşkıyaya bir kurşun sıktım, muhtar canımı alıyordu ‘vay sen vatandaşa nasıl ateş edersin’ diye yapmadığını komadı.” Ne yapacağız derken köye polisler geldi savcı Cafer hakkında tutuklama kararı çıkarmış; meğer bizim Cafer muhtarın koltuğuna göz dikmiş, muhtar yokken çaktırmadan koltuğuna oturuyor, misafir sigaralarından tüttürüyormuş. Şüphelenen muhtar odaya kamera yerleştirmiş görüntüler gırla gidiyor.

Neyse, Cafer’i kamu malına izinsiz oturmaktan içeri attılar ama yerine adam lazım. Cafer tarlaya tapana gittiğinde onun yerine bakan Mahmut acep bu işi yapar mı derken Mahmut’un da muhtarın buzdolabındaki gazozları çaktırmadan içtiği ortaya çıkmasın mı? Hayda….

Buzdolabındaki gazozlara “faili meçhul” yaptığı için Mahmut da içeri.

Bütün bunlar olurken eşkıya köyün bir ucundan girmiş Hüsmen ağanın gelinini kaçırmış. Muhtara “ne yapacağız” diyoruz. Muhtar “biraz açılalım” diyor. Açıldık, uzaklaştık yani… Herhalde adama sıkıntı bastı dedik “yok öyle değil” dedi.

“Nasıl yani soyunalım mı” dedik, “Yok be, biraz tarla, tapan verelim onları iş güç sahibi yaparsak bizle uğraşmazlar” dedi. Aklımıza yattı. Herkes katkıda bulundu, eşkıya köyün içinde çitlik kurdu. Gel zaman git zaman işi büyüttü, şimdi köyümüzde asayiş berkemal. Arazilerimizin hepisini eşkıya aldı biz de onun yanında ırgatlık yapıyoruz.

Muhtar mı?

O yurt dışına yerleşti çocuklarının çiftliğinde yaşıyor.

Heee, işte böyle…

Kalın sağlıcakla,