Çankırılı, depremzede gelin adayının hayallerini yarım bırakmaz!

Çankırılı, depremzede gelin adayının hayallerini yarım bırakmaz!

6 Şubat Pazartesi günü Kahramanmaraş/Pazarcık merkezli yaşanan 7.7 büyüklüğünde depremin çevre 10 il'de meydana getirdiği can ve mal kayıplarının yaralarının sarıldığı şu günlerde, sosyal medyada karşımıza çıkan 'yaşanmış hikaye' çok yönlü düşündürücü...

KAHRAMANMARAŞ ili Pazarcık ilçesinde 6 Şubat Pazartesi günü 04:17'de 7.7 büyüklüğünde meydana gelen depremin, çevre 10 il'de neden olduğu can ve mal kayıplarının yaralarını sarmaya çalıştığımız şu günlerde, Twitter'da @adaletogretmenn isimli hesabın yaptığı paylaşımdan kendimizi alamadık...

Çankırı'da evlilik hayalini, nişanlı olduğunu, depremden 1 gün önce 'salon' dahi tutulduğunu, 29 Nisan'ı 'düğün günü' olarak tespit ettiklerini kendi ifadelerinden ortaya koyan @adaletogretmenn isimli hesabın takipçileriyle paylaştığı 'duygu yüklü' notlarını sizlerle paylaşmadan önce, hesap sahibine haberimizi yaptıktan sonra ulaştık...

Latife Polat... 26 yaşında... 3 kardeşin en büyüğü... Üniversite eğitimini Çankırı Karatekin Üniversitesi mezunu... Çankırı'da esnaflık yapan Musa Meral (32) kardeşimizle 'evlilik' yolculuğuna çıkmışlar... 29 Nisan 2023 Cumartesi gününe 'salon' dahi tutulmuş!.. Lakin gel gör ki o 'kara' 6 Şubat 2023 Pazartesi gününün ilk saatleri (04:17) yaşadıkları sürece unutamayacakları anları yaşamalarına neden olmuş... Latife'nin ailesiyle birlikte yaşadığı ev, ilk depremde 'hasarlı', ikinci depremden sonra da 'ağır hasarlı' olarak kayıt altına alınırken, doğup büyüdüğü evinden sadece ve sadece kedisini alarak ayrılmışlar...

Sözlerimize burada ara verelim ve Latife Polat'ın sosyal medyada yaşadıklarını kaleme aldığı paylaşımlarına dönelim:

"Kar yağınca sevinmiştik, bereket yağdı demiştik.. deprem gecesi çıktık oynadık, eğlendik.. hava tuhaftı hatta deprem havası diye de lafını ettik.. ama başımıza böyle bir şey geleceğini asla tahmin etmedik.. evimizde son gecemiz olduğunu bilemedik..

O akşam son kez dedemlere gidip sofrasına oturacağımızı kestiremedik.. hep ölürse çok üzülürüz diye ziyaretine gittik hep ölümü düşündük ama depremden evinin yıkılacağını düşünemedik... o gecenin son en rahat uykumuz olduğunu bilemedik.. #Elbistan

O gece kar oynadıktan sonra eve gelip kardeşimle kahve içtik, Ahmet'im yarın yıkarım bulaşığı gec oldu uyuyalım deyip 2 gibi uyudugumuzda aslında o masada son kahvemiz olduğu aklımızın ucuna bile gelmemişti.. #elbistan

Kedim oglusum Uğur'a dışardan kar getirmiştim; ilk kar görüşü diye seviniyordum.. çıkıyordu camdan izliyordu.. o camdan izleyişinin ilk ve son olacağını Uğur bile düşünemedi..

ceyizimi toparlamak için Elbistan a geleli 5 gün olmuştu.. cankırıda evimizi hazırlamıştım ama nasip olamayacağını asla tırnak ucu kadar düşünmemiştim.

Hatta depremden bir gün önce düğün salonu kiralamıştık.. 29 Nisan #elbistan da düğünüm vardı.. ve bolca hayalim.. o da gitti, 3 yıldır evleneyim diye çabalayıp onca zorluğu aşıp böyle bir şey yaşayacağımı asla hayal bile edemezdim.. çeyizim bana asla nasip olmamıştı yine olmadı.

Nişanlım ile oraletin ayrı bir güzelliği vardı bizim için, felaket gününün gündüzü Pınarbaşı'na gitmiştiik manzaraya karşı içelim diye.. o gün o güzel manzaramın şu an afad çadırlarıyla dolu olup can pazarı olacağını tırnak kadar ihtimal veremezdim..

Bütün hayallerim, heveslerim, anılarım, çocukluğum, gençliğim 1 günde silindi. Hatta KPSS çalıştım, kitaplarımı atmaya bile kıyamamıştım, orta dereceli puan almıştım Şubat 15 de tekrar 2023 KPSS için başlayacaktım. Onca notlarım emeklerim de gitti.

Sevgili dostlarım ben hangisine yanayım? Ölen arkadaş ve akrabalarıma mı? Aman cana geleceğine mala gelsin deyip onca emekle aldığım oluşturduğum her şeye mi? Yoksa 1 günde yok olan hayatımıza mı?

Nefes alıyoruz ama neye alıyoruz nasıl alıyoruz bilmiyorum.. ben bir daha nasıl rahat uyuyacağım? Nasıl dertsiz güleceğim? Nasıl unutacağım bu günleri? O sarsıntı anı ölümü kabullenip bağıra bağıra şehadet getirişimizi nasıl zihnimden sileceğim? Ne olacak şimdi?

Hangisine üzüleceğimi bilemez haldeyim. Bu halimizden prim yapanlara hakkım helal değil. Elbistan'ın -20 soğuğunu yemeden uzaktan şu klavyeyi kullananlara hakkım helal değil. Ciğerim yanıyor.

Canım memleketim, toprağım.. asla seni unutmayacağız ve tekrar eskisi gibi olmak için var gücümüzle çabalayacağız.. o Elbistan tavayı yine aynı iştahla mutlulukla yiyeceğiz.. gurbete çıktığımızda dönerken yine Elbistan'a gidiyoruz diye kahkahalarla geleceğiz.. sana söz.. #Elbistan"

İşte o paylaşım:

adalet-ogretmen-paylasim-resim-02.jpg

adalet-ogretmen-cankiri-resim-033.jpg

LATİFE POLAT: ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKMADI... BU KEZ KAVURDU GEÇTİ

Latife Polat 2 kardeşi ve amcaoğulları ile birlikte şu an Çankırı'da yaşamanın gayretinde... Telefonla yaptığımız görüşmenin sonrasında Sözcü18 okurları için kaleme aldığı cümleleri:

"Ateş düştüğü yeri yakıyor ama bizimkisi kavurdu geçti... Yürek bırakmadı.,. Can bırakmadı...

Onca tatlı telaşın içinde, tam 'her şey oldu' derken hiçbir şeye sahip olmak mıydı hayat bilmiyorum ama hiçliği sonuna dek yaşamak buydu sanırım.

Güzel evimde güzel memleketime geleli 5 gün olmuşken, heyecanla çeyizimi toparlayıp Çankırı'daki yuvamı kurayım derken gecenin 4’ünde böyle bir şey yaşayacağımızı kırk yıl düşünsem ihtimal vermezdim. Deprem günü, şu an ölüm kokan mahallemde sokak kedilerine mama dağıtımı yaptık, şimdi AFAD çadırı ile yaşam savaşı verilen Pınarbaşı’nda son oraletimizi içtik... Kar yağıyor diye deli gibi sevindik... Düğün salonumuzu tuttuk 29 Nisan diye güya sözleştik... Olacaklardan habersiz...

Deprem akşamı dedemlere gittik, son kez sofrasına oturduk... Hep derdim ki dedeme bir şey olursa üzülürüm, sürekli gider ziyaretini yapardım ama hiç ihtimal vermemiştim evinin yok olduğu için bir daha gitmeyeceğimizi... O akşam Çankırı’daki evimi gösterdim, herkes heyecanlıydı düğünüme
az kalmıştı... 'Ne giyelim neler yapalım' telaşı varken 'Ne yiyelim? Nasıl ısınacağız? Şimdi ne olacak? Memleketimiz gitti!' telaşına kapılacağımızdan habersizdik...

Hatta o akşam eve dönüşte yürürken gök gürültülü kar yağışı vardı, anneme 'deprem havası var' dedim ama memleketimizin bu denli yok olacak deprem yaşayacağını bilemedik... Ciğerim yanıyor... O gece kardeşimle son kahvemizi içtik, kahve bulaşığını yarına ertelemiştik ama 16 gün geçti hala yıkanmadı o bardak... Kirli bir şekilde kırıldı o gece...

Atama bekliyordum, öğretmen olacaktım... İlanlara bakardım sürekli ama şu an Kandilli Rasathanesi aldı yerini... Çözdüğüm soru bankaları kitaplarımı asla atmaya kıyamadım 'Bu yıl atanamazsam 2023 KPSS'ye tekrar hazırlanırım' diye beklettim, onca emeğim kitaplarım gitti... 'Canınız sağ ya mala gelsin' cümlesinin bu kadar zoruma gideceğini bilemezdim...

Onca emeğim, heyecanım bir gecede gitti. Bunca her şeye bu kadar yaklaşmışken sonunun bu olacağını kalbim, gönlüm, beynim ve hiçbir uzvum kaldırmıyor...

Çankırı’ya, ikinci memleketime hayallerimi yükleyip gelecektim... KPSS kitaplarımı, 3 yıldır aşkla hayalle hazırladığım çeyizimi... Ama can havliyle sadece mont, ayakkabı ve 2 kardeşimi alıp gelebildim. Bir de 3'üncü günü artık dayanamayıp canımı ortaya koyarak girdiğim evimden Uğur’umu kedimi alıp gelebildim.

Eskiden Elbistan türküleriyle oynayarak döndüğüm memleketimden, yine Elbistan türküleriyle ağlayarak çıktım...

Çeyizimi ve eşyalarımı toparlayayım diye geldiğim memleketimde son 5 günümü yaşayacağımı bilmiyordum.

O gece orada ölümü kabullenip bağıra bağıra şehadet getireceğimi bilmiyordum. Bütün hayatımı, gençliğimi, anılarımı çocukluğumu, arkadaşlarımı, akrabalarımı bir gecede oraya gömüp Çankırı’ya çeyiz ve eşyalarım yerine acılarımı getireceğimi bilmiyordum.

Yüreğim, kalbim, ciğerim yanıyor... 'Söz uçar yazı kalır derdim' hep ve hayallerimi yazdığım defterim vardı... Hedef ve planlarımı yazardım; atanacaktım ve evlenecektim... Şu an tek hayalim, sıkıntısız uyuyabilmek, tekrar dertsiz gülebilmek ve sonsuza dek 6 Subat 2023'te yaşananları unutabilmek... Sahi olacak mı?

04.17'de deprem yaşandıktan sonra sokağa döküldüğümüzde, hemen 5 saat öncesi kahkahayla kar oynadığımız sokak aynıydı... Hayat ise o 5 saat önce 'iyi ki yağıyor kar' diye sevinirken sonrasında 'kar yağmasın soğuk olmasın' diye dua edecek kadar kısaydı... Ve Çankırı’ya transitin arkasında, tekrar 5 gün sonra Elbistan’dan döndüğüm gibi de acıydı...

Ateş düştüğü yeri yakmadı bu kez kavurdu geçti..."

latife-cankiri-musa-resim-02.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
5 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler