Çankırılı'nın hiç mi hiç kullanmadığı boy aynaları!

Ülke ve Çankırı gündemine yetişebilene aşk olsun… Özellikle Nisan ve Mayıs aylarında Çankırı gündemi öylesine hız kazandı ki bunu anlatmak, kelimelere dökmek hiç de kolay olmasa gerek. Deniz Baykal isminin CHP'nin başından ayrılması ülke gündemi için 1. sıra olurken, Çankırı gündeminin birinci sırasına Karatekin Üniversitesi oturmuş durumda. Ve tabii hemen arkasında Ak Parti İl Başkanlığı…

Üniversite ve Ak Parti Çankırı İl Başkanlığı adeta atbaşı bir durumda yarış halindeler! Bölge milletvekilleri ise TBMM’nin Anayasa Paketi gündemi nedeniyle uzunca bir süre Çankırı sınırları içerisine düşemediler! Günler ve geceler boyu süren meclis çalışmaları onları da fazlasıyla yormuş olmalı ki, bu günlerde tatili değerlendirme fırsatı bularak Çankırı semalarında bolca görünüyorlar… Tabii ki Suat Kınıklıoğlu haricinde! Sayın milletvekili, tatilde bile yurt dışında ülkemizi temsil etmek için toplantı toplantı koşturmadan adeta bitap düştü!

GÜNDEM VE SÖZCÜ18
Bazen yazıp yazmamakta tereddüt ettiğim konu “kendimizden” söz etmek! Bu başlık altına dair cümleleri kurarken gösterdiğim özen ve sıkıntıyı tahmin etmeniz mümkün olamaz!

Kantarın topuzunu fazla kaçırsam “bak yine kendisini ön plana çıkarıyor” (!) hiç mi hiç bu konulara girmesem “bize yazık” (!) esprisinden yola çıkarak yaşadığım sendrom hiç de yabana atılacak cinsten değil!

Özellikle sitemiz yazarlarından Sayın İbrahim Zencirci ile birlikte gerçekleştirdiğimiz Çankırı ziyaretinde bir kez daha yaşadık ki, “öyle ya da böyle” sokakta ve derin köşelerde “sözcü18”siz sohbete pek de rastlanmıyor!

Bu durumdan memnuniyet duymadığımızı söylersek gerçekten “yalan” olur!

Yaptığımız “habercilik” ve gündeme taşıdığımız konu başlıklarıyla “uzun saçlı”nın ve Sayın Zencirci’nin birilerinin “rüyalarına” dahi girmesinin bizleri hangi oranda mutlu etmesinin ise cevabını vermekte bir hayli zorlandığımın bilinmesini isterim.

Bunun ötesinde ise anlamakta zorlandığım bir konuyu da belirtmeden edemeyeceğim! Her ne hikmetse, gündeme taşıdığımız haberlere “acımasız” eleştiri getirenlerin, karşı karşıya geldiğimizde bazı konularda bizleri “sollayan” eleştirilerle birlikte sözü “haklısınız” ile bitirmelerini ise hayretle karşıladığımı ve yaşadığım şaşkınlığı uzun süre üzerimden atamadığımı da ifade edeyim!

Yaşadığım bu durumun adını da varın siz koyun!

MHP’DEN AK PARTİYE TRANSFERLER…
Geçtiğimiz günlerin en tartışılır konusu MHP’li Atkaracalar ve Yapraklı Belediye Başkanlarının partilerinden istifa ederek Ak Parti’ye geçtiklerini açıklamalarıydı. Özellikle Yapraklı Belediye Başkanı Hasan Basri Avşar’ın “iki seçim” sonrasında belediye başkanlığını kazanması ve bunun ardında 1. yılını doldurduktan hemen sonra partisinden istifa etmesi MHP tabanında büyük yankı buldu.

Yine Atkaracalar’da MHP’nin Belediye Başkanı Rifat Altuntop’un da partisinden istifası bölgede hiç de hoş karşılanmadı. Özellikle istifaların ardındaki “bölgeye hizmet etmek” gerekçesi sokaktaki vatandaş tarafından ne derece “doğru algılandığı” yönünde şüphelerimin olduğunu belirtmek isterim.

Vatandaşın “Ak Parti iktidarı, Çankırı’daki kendi belediyelerine ne veriyor ki, MHP’den istifa ederek gelen Yapraklı ve Atkaracalar belediyelerine yardımcı olsun?” sorusunun hiç de boş bir gerekçe olmadığı çok açık ortada! Anadolu insanının “kelin ilacı olsa başına sürer” (!) tekerlemesinin yaşanan durumla doğru orantılı olduğunu düşünüyor ve istifa eden belediye başkanlarının Ak Parti’ye kabulü sürecinde de “sıkıntılar” yaşanabileceğine dikkat çekmek istiyorum. Bekleyelim ve görelim…

REKTÖR SAVAŞ’IN AÇIKLAMASI AYRI BİR DEPREM YARATTI!
Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali İbrahim Savaş ile yapmış olduğum ropörtajın da geçtiğimiz günlere damgasını vurduğunu gözlemliyorum. Neden derseniz; yayımlanan ropörtajda “Yerel yönetim üniversitenin hızına yetişemiyor” (!) sözlerinin özellikle Üniversite Rektörü ile Belediye Başkanı İrfan Dinç ve Ak Parti İl teşkilatınca hayli “soğuk” karşılandığı yeni yeni ortaya çıkıyor!

Rektörlük basın bürosunun geçtiğimiz saatlerde yayımladığı basın bülteninde “sözlerin yanlış anlaşıldığı”, aslında söylenilenin “total büyüme” olduğu şeklinde düzeltilmeye çalışılsa da durumun hangi merkezde olduğu açık ve net olarak ortada!

Bunun yanı sıra o ropörtajı yapanın “ben” olduğunu düşündüğümüzde ise “Rektörlük Basın Bürosunun” hangi done ile böylesi bir yazıyı kaleme aldığını ise doğrusu merak ediyorum!

Rektör Savaş’ın şahsıma beyan ettiği “ifadeleri” özenle seçerek ve de “yumuşatarak” kaleme aldığımı bu satırlardan okuyucum ile paylaşırken, niyetimin yerel yönetim ile üniversiteyi karşı karşıya getirme gibi bir niyetimin hiçbir zaman oluşmadığını da belirtmek isterim!

Şunu hatırlatmakta da hiçbir beis görmüyorum ki, şayet bunun aksini düşünmüş ve düşünecek olsam kaleme aldığım cümlelerde hiç de “özen” göstermeden, bizatihi şahsıma söylenilen cümleleri sayfalara taşımaktan çekinmezdim!

Üzülerek belirteyim ki, Karatekin Üniversitesi Basın Bürosunun konu ile ilgili olarak yapmış olduğu basın açıklamasını “durumdan U dönüşü” olarak yorumladığımı ifade ediyorum.

LİG BİTTİ! ÇANKIRI SPOR VE BURSASPOR…
Türkiye Profesyonel Ligleri başta Turkcell Süper Ligi olmak üzere 2. ve 3. Liglerde mücadeleler son buldu. Çankırı Belediyespor ligin son haftasına girmeden grubunda kalmayı garantiledi ve Of deplasmanına gönül rahatlığı içerisinde gitti. Tamamen gençlerden kurulu bir 11’le sahaya çıkan takımımız, rakibine 2-1 yenilmesine karşın tribünleri dolduran Of’lu seyircilerden alkışı alarak sahadan ayrıldı.

Turkcell Süper Ligde ise doğup büyüdüğüm toprakların takımı Bursaspor, kuruluşunun 44’nci yılında “şampiyon” olarak maratonu tamamladı. Böylesi bir onuru ve gururu Anadolu’ya yaşatan Bursaspor’u da bu satırlardan tebrik etmek hiç de tuhaf karşılanmamalı diye düşünüyor, Bursa ve Anadolu insanına bu sevinci yaşatan, emek veren, ter akıtan her ferdi ayrı ayrı kucaklıyorum.

VE AÇILAN DAVALAR...
Gerek Çankırı Postası gerekse Sözcü18.com olarak yapmış olduğum haberlerle ilgili olarak yaşadığım "hukuk davalarına" bir yenisi daha eklendi! "Tarihi Çamaşırhanenin gölgesinde Kuşum Aydın maceraları" (!) başlıklı yazım "hakaret davasına" maruz kaldı. 35 yıldır içinde bulunduğum bu camiada böylesi "basit" davalarla Çankırı'da karşılaşmış olmam başlı başına bir "tez" konusu olsa gerek! "Kuşum Aydın" ibaresini "hakaret" olarak kabul ederek mahkeme yoluna gidenlerin, günü geldiğinde çok daha ötesi ifadelerle yapılacak haberlerde ve yorumlarda hangi kapıları aşındıracağını da doğrusu merak etmiyor değilim!

Sağlıklı, mutlu günler dilerken, "boy aynalarının" Çankırı'da hiç mi hiç satılmadığını düşünmeye başladığımın da bilinmesini isterim....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.