Poğaça'yı İstanbullular'la tanıştıran Çankırılı

Poğaça'yı İstanbullular'la tanıştıran Çankırılı

1864’te, mekân edindiği binanın bodrum katında akide şekeri yapmaya başlayan İsmail Hakkı Bey, kendisine yardım eden oğullarıyla her geçen yıl çeşidi artan ve alışkanlık yaratan tatlı çeşitlerinin yanı sıra 'poğaça'yı İstanbullular'la tanıştırdı...

KALEME aldığı Çankırı'nın yakın tarihi ile ilgili araştırma yazıları Sözcü18’te ilgiyle okunan Metin Yılmaz, birbirinden ilginç konu başlıklarıyla da Çankırılılar'ı ve de ilgililerini bilgilendirmeye devam ediyor...

Çankırılılar'ın 19. Yüzyıl İstanbul’unda en çok bilinip tanındığı 2 meslek vardı: Şekercilik ve leblebicilik.

19. yüzyıl İstanbul’unda meşhur Çankırılı şekerciler vardı. Anadolu’nun bu kıraç beldesinden İstanbul’a gelenler hemşehrileriyle dayanışma içinde bu meslek koluna yönelirlerdi.

Bunlardan bir tanesi de; Çankırı’nın Orta ilçesinden gelen İsmail Hakkı Bey de sanatı 'sarraflık' olmasına rağmen kendini Bahçekapı’daki Hamidiye Caddesi’nde şekerciler arasında buldu.

1864’te, mekân edindiği binanın bodrum katında akide şekeri yapmaya başlayan İsmail Hakkı Bey, kendisine yardım eden oğullarıyla her geçen yıl çeşidi artan ve alışkanlık yaratan tatlı çeşitlerinin yanı sıra 'poğaça'yı İstanbullular'la tanıştıran ve sevdiren kişi oldu.

Oğullarından Hafız Mustafa bir yandan babasına yardım eder, bir yandan da Arpacılar Camii’nde müezzinlik yapardı. Asırlık bir lezzet ve ticaret geleneği mülkiyet bakımından yüz yıl içinde değişiklikler yaşadıysa da ilk şekerci dükkânının yeri ve damaklarda bıraktığı tat hiç değişmedi.

hafiz-mustafa-cankiri-orta-resim-04.jpg

Hafız Mustafa, 1926 ve 1938 yılları arasında hamur işi, şekercilik ve tatlıcılık alanında Avrupa'dan 11 adet madalya kazandı.

Çankırılı şekerciler her yıl memleketlerinden getirdikleri çırakları, sırasıyla kalfa ve usta yaparlardı. Destur almadan kimse dükkân açamazdı. Hususi merasimle baharda Kâğıthane’ye gidilir, orada ziyafetler verilir ve peştamal (Şed) kuşatılırdı. Peştamal kuşatılmadan evvel yemekler yenir, dualar edilirdi. Merasimde kâhya ile yiğitbaşı bulunurdu. Yiğitbaşı'nın vazifesi davetlileri idare etmekti.

ORTALI ŞEKERCİ HACI HÂFIZ MUSTAFA HAKKINDA BAŞKA BİR YAZI

İstanbul sosyal hayatı ve tarihi ile ilgili araştırmalar yapan, yazar Mehmet Mazak, Türk şekerciliğinin 2 numaralı ismi Ortalı Şekerci Hacı Hâfız Mustafa hakkında bir aratırma yapmış. İşte Sn Mazak'ın kaleminden 'Ortalı Şekerci Hacı Hâfız Mustafa':

"... Ülkemizde gıda sektöründe hizmet veren ve köklü bir tarihe sahip olan Hâfız Mustafa Şekerlemeleri’nin 145 yıllık tarihi öyküsünü sizlerle paylaşmak istiyoruz. Hâfız Mustafa İşletmesinin bu köklü geçmişi boyunca tek şube olarak kaldığı, aile şirketi olarak yola başlayıp beşinci kuşaktan sonra aile dışından kişilere devredilmesine rağmen varlığına hiç ara vermeden nasıl devam ettiğinin hikâyesi konumuzu oluşturmaktadır.

Şekerci Hâfız Mustafa, Osmanlı Devleti döneminde Sultan Abdülaziz’in saltanatının ilk yıllarında günümüzde Bahçekapı-Eminönü’nde Hamidiye Caddesi 86 numaralı dükkanında Çankırı’nın Orta Beldesi’nden İstanbul’a sarraflık yapmaya gelen İsmail Hakkı Zade tarafından 1864 yılında kurulmuştur. İsmail Hakkı Zade dükkanın bodrum katında dibek taşıyla akide şekeri yapmaya başlamıştır. İsmail Hakkı Zade dükkanı işletirken oğlu Hâfız Mustafa dükkanın yakın çevresinde bulunan Arpacılar Cami’inde gönüllü olarak müezzinlik yapmaktaydı. Aynı zamanda babasının dükkanında tatlıcılık ve şekercilikle ilgilenmiştir. Hâfız Mustafa’nın ilk poğaçayı bulan ve imal eden kişi olduğu bilinmektedir. Dükkanda şekerlemelerin yanında hamur işi poğaçayı müşterilerine sunarak alternatif müşteri kazanmıştır. Bu konuda kendini geliştirerek babasından işi devralmıştır ve 1926 ile 1938 yılları arasında şekercilik ve tatlıcılık alanında Avrupa’da 11 adet madalya kazanmıştır.

Hâfız Mustafa’nın oğlu Cemil Bey şekerlemeciyi bir süre işlettikten sonra Cemil Bey’in eşi Vasfiye Hanım ve kızı Sönmez Kantman tarafından işletilmiş ve Hâfız Mustafa Şekerlemeleri bu dönemde en parlak günlerini yaşamıştır. Özellikle Vasfiye Hanım’ın çalışanları üzerindeki otoritesi ve kurduğu disiplin, işletmenin başarısını oldukça etkilemiştir. Sönmez Kantman’dan sonra oğlu Mustafa Nihat Kantman işletmenin başına geçmiş fakat başka alanlara yönelmek istediği için işletmeyi kısa bir süre içerisinde 1993 senesinde aile dışından Mustafa Altuncu’ya devretmiştir. 1993 – 2007 yılları arasında Hafız Mustafa Şekerlemesi Mustafa Altuncu tarafından işletilip, 2007 sonrasında işlerin başına Avni Ongurlar geçmiştir..."

sekerci-hafiz-mustafa-dukkan-resim-04.jpg
1900'lü yılların başında Hâfız Mustafa şekerci dükkanı...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
6 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler