23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun

Cumhuriyetimizin kurucusu, dünyayı kendine hayran bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çocukları çok seven ve onlara değer veren eşsiz bir liderdi.

Atatürk, “Çocuk sevgisi insan için bir ihtiyaçtır” diyor, kendisine birçok manevi evlat ediniyor, çocukların eğitimiyle yakından ilgileniyor, cehaletle savaşıp onlara cesaret ve güç aşılıyordu. Karanlığı değil aydınlığı, hurafeleri değil bilimi ve aklı, kulluğu köleliği değil adil, eşit, özgür ve çağdaş yarınları işaret ediyordu. Geleceğimizin güvencesinin çocuklar olduğunu da her eylemi ve her söylemiyle hissettiriyordu.

Cepheden Meclise Büyük Önder ile 24 yıl bir arada olan yaveri Cevat Abbas Gürer, Güneş Kulübü adına Tepebaşı Tiyatrosu'ndaki 23 Nisan kutlamasında yaptığı konuşmada Atatürk’ü, "23 Nisan’ın validi (babası)" diye adlandırmıştı. Bu arada Cevat Abbas Gürer demişken şunu da hatırlatayım; Atatürk, İstanbul’u işgal eden İngiliz ve Fransızlar için "Geldikleri gibi giderler" sözünü de Cevat Abbas Bey’e söylemişti.

Atatürk, koca bir ulusun kaderini değiştirdi, kurtarıcısı oldu. Bağımsızlığa atılan o ilk adımla belimizi büken tüm prangalardan kurtardı. Eserleri, fikirleri ve devrimleriyle bugünümüze güç, yarınlarımıza da ışık oluyor. Kurtuluşa giden yolda her önemli gün, onun sayesinde bir bayram havasında kutlanıyor, hiç unutulmuyor. Işığından dünya da faydalanıyor. Türk çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı da, dünya çocuklarının da ortak şenliğine dönüştü. 23 Nisan, ulusallıktan evrenselliğe yükseldi.

Peki, 23 Nisan Çocuk Bayramı nasıl başlamıştı? Neden çocuklara armağan edilmişti?

Cumhuriyetin asırlık çınarı, ünlü Sümerolog, bilim insanı ve yazarımız Muazzez İlmiye Çığ’la 23 Nisan’ı ve çocukların Atatürk’ünü konuşma fırsatı bulmuştum. Uzun uzun sohbetlerimizin her birinde yorulmadan, sıkılmadan anlatırdı sevgili Muazzez İlmiye Çığ Atatürklü yılları... Konuşma biraz uzayıp, "Yoruldunuz mu?" diye sorduğumda hep şu cevabı alırdım: 

"Atatürk’ü konuşurken asla yorulmuyorum. Saatlerce anlatabilirim. Cumhuriyetin ışığı beni ayakta ve zinde tutuyor, bana güç veriyor. Onun verdiği güç, onun bahşettiği haklarım ve Atatürk yolundan sapmayan aklım sayesinde yorulmayı da pes etmeyi de inanın bilmiyorum."

Muazzez İlmiye Çığ, 108 yıllık bir Cumhuriyet çınarı, Sümeroloji denince akıllara ilk gelen isim, bir devrimin yarattığı aydınlanma savaşçılarının son temsilcisi…

“23 Nisan Bayramının varlık sebebi şehit çocuklarıdır” diyen Muazzez İlmiye Çığ, bayram olarak kutlanmasındaki amacı ve çocukların Atatürk’ünü şöyle anlatıyordu:

"Bu bayram, 1914′de başlayan Cihan savaşı içinde özellikle Çanakkale Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı’nda vatanımızı savunmak için kanlarını veren yüzlerce Şehidimizin çocuklarını korumak, onlara 'Devlet olarak babalarınız yerine sizleri koruyacak bizler varız' demekti. Evet bayramın amacı, bu babasız çocukları “size yardım ediyoruz” diye incitmemek için bu yardımın bir bayram havasına sokulmasıydı. Bu yardımı yine O büyük insan, Atatürk akıl etmişti. 

O’nun çocuklara karşı ayrı bir ilgisi ve sevgisi vardı. Tarihte ilk kez bir Devlet Başkanı olarak çocuklara, 'Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler her biriniz geleceğin bir gülü, bir yıldızı, ikbalisiniz. Ülkemizi asıl ışığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar değerli, önemli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız! Sizlerden çok şeyler bekliyoruz, kızlarım, çocuklarım”diyerek seslenmiş, onları insan yerine koymuş, onlara yurttaşlık hakkı kazandırmıştır. O zamana kadar çocuklar insan yerine konulmuyordu ki…

İlk olarak 1921 yılında Şehit Çocuklarını Koruma Derneğı (Himaye-i Etfal Cemiyeti) kurulmuştu. 23 Nisan 1923 de de, İlk Cumhuriyet devrinin Büyük Millet Meclisinin açılması, Hakimiyeti Milliye bayramı olarak kutlanıyordu. Bu törende bu Şehit çocuklarını korumaya alan Himaye-i Etfal Derneği'ni, herkesin tanıması için Başkanını da protokole davet etmişti Atatürk. Devlette para yoktu bunlar için ayrılacak. Bir tür rozet çıkardılar, onu satmaya başladılar. Böylece büyük bir yardım kampanyası başladı, halk elinden gelen yardımı yapmaya çalışıyordu, 1923-1929 yılları arasında yalnız halkın yardımlarıyla 300 binden fazla şehit çocuğu korumaya alınabilmişti.

1929 yılında Atatürk, 23 Nisan şenliğinin bir hafta boyunca çocuk bayramı olarak sürmesini önerdi. Bu günlerde balolar, müsamereler, çeşitli şenlikler yapıldı. Bu şenlikleri organize eden Türk Ocağı’nda ilk kez çocuklara bu ocağın idaresindeki kişilerin işlerini yapma hakkı veriliyordu. O zaman başlayan bu gelenek, bir gün için çocuklara devlet başkanlarının yerine oturup onların görevlerini üstlenmek olarak sürdü.”

İşte Muazzez İlmiye Çığ’ın anlatımıyla TBMM’nin açıldığı gün olan 23 Nisan’ın çocuk bayramı olarak kutlanma nedeni...

Çocukları ve geleceğimizi sahipsiz bırakmadı, incitmeden, kırmadan bir bayram hediye etti, dünya çocuklarını da bu sevince dahil etti Atatürk... İşte bu yüzden eşsiz lider...

Bu ülkede özgürlük, eşitlik, adalet adına; eğitim, üretim, bilim adına; insan ve insanca yaşam adına ne varsa hepsi Atatürk’ün eseridir. Adını anmaktan korkanlara, bayramlarda Atatürk Anıtlarına bir çelenk dahi bırakamayanlara hatırlatmış olalım..!

Ata'mızın çocuklara hediyesi, bağımsızlığımızın sarsılmaz ifadesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.