Değişen Çankırı'da Sözcü18'in geleceği!

12 Haziran seçim öncesi yaşadığımız hareketli günlerin getirdiği yorgunluk anca böylesine bir fırsatla kısa süreli ancak bir o kadar da pozitif bir arınmaya sebebiyet verebilirdi!

Ben de hakkını verdim! Hem de son damlasına kadar...

Ancak, üstlenmiş olduğum sorumluluğun getirisi olarak da, bazı değerli okuyucularımı bu denli bir kısa tatil ile (hem de habersiz) merak içerisinde bıraktmanın da üzüntüsünü yaşamıyor değilim... Bilginize...

Yaklaşık 60 saat süresince Sözcü18 sayfalarına merhum Yadigar Tezcanoğlu'nun haberinden başka haber servisi yapılmadı! Buna karşın okuyucu 60'a yakın yorum yapmış... Günlük ortalama ziyaretçi trafiğimizde yüzde 2'lik bir azalmanın dışında herhangi bir eksiklik hissedilmemiş!

Çankırı ile ilgili yayın yapan diğer web sayfalarını ziyaret ettiğimde "bu haberi de kaçırmışız" (!) diyebileceğim dişe dokunur bir durumla da karşılaşmadım!

Anlayacağınız "Çankırı gündemi"nin Sözcü18 ile var olduğunu geride bıraktığımız şu 5 günlük haber  trafiği ile bir kez daha kanıtlanmış oldu!

Sözcü18 var ise "haber" var, yok ise "bülten" var!

Öyle ise her zamanki sloganımızı bir kez daha haykıralım: Habere devam!

*  *  *

Kaçmamın birincil nedeni İstanbul'da 25. hizmet yılını kutlayan Çankırı Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı'nın 18 Haziran Cumartesi akşamı Dolmabahçe Sarayında düzenlediği etkinliğe aldığım davet idi. Sözcü18 yazı ailesinin önemli isimleri İbrahim Zencirci ve Ömer Faruk Eryılmaz ile birlikte katıldığımız davet, bugüne kadar Çankırı insanının gerçekleştirdiği en görkemli organizasyon olarak kendisini gösterdi.

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in himayelerinde gerçekleştirilen gece ile ilgili olarak söyleyebileceklerim hayli fazla olmasına karşın bu köşeden ifade edebileceğim cümleler "25. hizmet yılını tamamlayan vakfın, önümüzdeki 25'li yılları çok daha başarılı bir şekilde geçirmesi en büyük dileğimdir" şeklinde.

Vakfa bugüne kadar hizmet eden isimlerle birlikte, halen yönetim kurulunda görev alan değerlerle başkanlık görevini ifa eden sayın Eşref Harmandar'ı da kutlamadan geçemem...

Bu cümlelerimin yanında Ankara'daki eşdeğer Çankırı Vakfı'nın da benzer çalışmalarını sergilemesi dileğim de konuyla ilgili son düşüncelerim olsun...

İstanbul'da hizmet veren Çankırı Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı'na nice 25 yıllar diliyorum...

*  *  *

Böylesi güzel bir gerekçe ile başladı anlayacağınız 5 günlük kaçışın hikayesi! Ancak 5 gün süresince de Dolmabahçe Sarayında yatıp kalkmadık!

Sözcü18'in geleceğini düşünme fırsatı yakaladım... Hem de uzun uzun... Karadeniz sahillerinde!

Seçilen yeni Çankırı milletvekilleri... Göreve geldiği 2009 yılından bu yana Sözcü18'e çok büyük zararlar veren Çankırı Valisi'nin yaş haddinden emekliye ayrılması... Atanacak yeni vali ile birlikte yeni bir Çankırı...

Görevlerinden alınarak bulundukları makamlara atanacak yeni bürokratlarla yepyeni bir Çankırı...

Ve Sözcü18...

Bugüne kadar geldiğimiz noktaya hiç de kolay gelmedik... Adeta tırnaklarımla kazıdım Sözcü18'i bulunduğu yere taşıyana kadar...

Şahsımla ilgili çıkarılan onca asılsız söylentiye karşın, "gazetecilik" ilkelerinden mümkün olduğunca uzaklaşmadan...

Bu derece yıpratma kampanyasına karşın her daim "kendi adıma kaybetmeyi" ancak  "Çankırı" adına kazanımlar sağlamayı birincil hedef yaparak Sözcü18'i var etmenin, ayakta tutmanın mücadelesini verdim...

Ama yoruldum... Hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar...

Doğrusunu söylemek gerekirse "heyecanım" da kalmadı!

Bu demek değildir ki "pes" ediyorum! Böyle bir düşüncem yok...

Önümüzdeki altı ay yani 2011'in sonuna kadar yaşanacak gelişmeler Sözcü18'in geleceğini büyük ölçüde etkileyecek... Şimdilik böylesi bir ifade tarzı ile duygularımı, düşüncelerimi bilmenizi istedim...

Karadeniz'in kıyısında hırçın dalgalar ve ormanın sessizliği...

Ve enginde martılar...

Kanatlandık uçuyoruz... Umman'a doğru...

Anlayışınıza ve sabrınıza müteşekkirim... İyi ki varsınız...

*  *  *

didem-resim-03.jpg

Uzun yılların getirdiği yaşanmışlıkla oluşan sevgi ve dostluğumuzun en değerli isimlerinden bir tanesi olan Yurdakul - Dilek Dinçerden ağabeyimin biricik kızları sevgili Didem'in Babalar Günündeki acı kaybı karşısında, başta Dinçerden ailesi olmak üzere sevenlerine başsağlığı dileklerimle birlikte, merhum Didem kardeşime de "mekanın cennet olsun" dileklerimi bu satırlardan iletiyorum. (VB)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
2 Yorum